Mail: Rbiagner1@gmail.com
Instagram: Rbia.gnr
- Her gün neden domates yemelisiniz? - 29 Nisan 2023
- İnsanların bekarlığı tercih etmesinin sebepleri! - 29 Nisan 2023
- Ruh sağlığını olumsuz anlamda etkiliyor! - 29 Nisan 2023
Hafta sonları genellikle ailemizle ve arkadaşlarımızla zaman geçirmek için harika bir fırsattır. İstediğimiz saatte uyanabiliriz ve dün geceden kalmışlığı atmamız için hala bir vaktimiz vardır. Hafta sonları güzeldir ama saatler ilerleyip de pazar öğleden sonra olduğunda, ruh halimiz değişir. Yoğun bir endişe, kaygı ve korku atmosferi yaşayabiliriz. Üstelik bunun bir adı da vardır: Pazar korkuları…
Pazar korkuları sandığımızdan çok daha fazla kişiyi etkiler. Üstelik bizim de her hafta sonumuz keyifli geçmeyebilir. Bu durumdan her birimiz bir dönem muzdarip olabiliriz. Aslında bu duruma şaşmamak gerekir çünkü araştırmalar pazar günlerinin haftanın en mutsuz günü olduğu sonucunu ortaya koymuştur. Cumartesi yoğun bir gündür ve endişelenecek çok da zamanımız yoktur. Pazar korkularının yaşanmasının ise birkaç sebebi vardır ve bu hafta sonunu nasıl geçirdiğimizle doğrudan ilişkilidir.
Mesela tüm hafta sonunu bilgisayarda geçirmek isteyebiliriz ve bu boş zamanı değerlendirmek için iyi bir seçenek olarak gözükebilir ama durum böyle değildir. Araştırmalar gösteriyor ki; bilgisayar başında fazla zaman geçiren insanlar, diğer insanlara kıyasla endişeli olmaya daha yatkındır. Bu ruh halimiz açısından ciddiye almamız gereken bir durum… Bunun yanı sıra tüm hafta çalışıp hafta sonu eğlenmek, rahatlamak ve kafa dağıtmak için alkol kullanan insanlar vardır. Uzmanlar bu durumu da kesinlikle doğru bulmuyor. Aşırı alkol ve sigara tüketimi de ruh halimizin düşmesine sebebiyet veriyor ve ertesi gün daha kaygılı bir günle karşılaşıyoruz. Cumartesi gecenizi eğer parti yaparak geçirdiyseniz, pazar günü neden moralim bu kadar bozuk diye düşünmenize gerek yok çünkü bu araştırmalar durumu açıklayabilir.
Bazılarımız için ise pazar korkularının sebebi cuma gününden bıraktığımız işler olabilir. Ertesi gün için sizden beklenen işler vardır ve belki de yetişmemiz gereken e-postalar… Bunların hepsi endişe verici faktörler olabilir ama hafta sonu çalışmak da çözüm olmayabilir çünkü bu zihinsel sağlığınızı daha da kötüleştirir. Haftanın tüm günleri çalışırsanız ne zaman dinleneceksiniz?
Bir diğer sebep ise aşırı sosyallik olabilir. Tüm hafta birkaç iş arkadaşıyla geçirdiğimiz zamanı birden hafta sonu birçok kişiyle geçirdiğimizi düşünelim… Bu durum özellikle hafta içi çok çalışan ya da bekar olan insanlarda görülebilir. Hafta sonu sosyalleşmek için harika bir zamandır ama birincil zaman olarak görüldüğünde bu ve benzeri duygusal sorunlar yaratabilir. Başkalarıyla zaman geçirmek ne kadar keyifli olsa da üzerimize eklenmiş ek bir baskı olarak da var olabilir.
Bir yandan da tüm arkadaşlarımızın hafta içi yoğunluğunu dinlemek ya da endişelerine ortak olmaya çalışmak da bizi strese sokabilir. Birçok durum söz konusudur ve eğer siz de pazar korkularından muzdarip biriyseniz, bunlarla başa çıkmak için aşağıdaki seçeneklere göz atabilirsiniz.
1. Görevleri zamanında tamamlamak
Herkes pazar korkularından kurtulmak ister ve bunun en etkili yollarından biri de en başından önlem almaktır. Eğer yapmamız gereken işler varsa bunu pazartesi gününe bırakmamalıyız çünkü bu tüm hafta sonumuzu bu işleri düşünerek geçirmemize sebep olabilir. Bunun yerine cuma gününden tüm işlerimizi bitirip, rahat bir hafta sonu geçirebiliriz.
Pazartesi halletmemiz gereken işlerin varlığı bazılarımızın uykusunu bile kaçırmaya yetebilir. Pazar günleri ise çok daha endişeli olabiliriz. Bu ve benzeri birçok etkiye maruz kalmak, tükenmişlik hissi yaşamamıza sebep olarak tüm bir haftayı kötü geçirmemize sebep olabilir. O yüzden haftaya temiz bir sayfa açmak için bir önceki haftanın işini bir sonraki haftaya sarkıtmamalıyız.
Cuma akşamı bilgisayarınızı kapatmadan önce hafta boyunca olabilecek olumsuz şeyleri düşünmeye zaman ayırabilir ve olası tüm problemleri önden saptamaya çalışabilirsiniz. Gelecek hafta ne gibi değişiklikler yapmak istiyorsunuz ya da hangi işleriniz yarım kaldı? Bunların hepsini önden düşünüp kendinize çok fazla yüklenmeden ve pazartesiye bırakmadan yarım kalmış işlerinizi küçük parçalara ayırarak yapabilirsiniz. Kendimize kolay görevler verdiğimizde gözümüzde büyümeyecektir.
Çok uzun vadeli bir projenin tam ortasında olduğumuzu düşünelim. Sorun değil… En azından işimizin bir bölümünü cuma akşamı yaparak kalan diğer işleri de pazartesi sabahına uygun hale getirerek işe başlayabilirsiniz. Böylece ne yapacağınız, ne zaman yapacağınız, nerede kaldığınız ve nereden başlayacağınız belli olan planlar dahilinde ilerleyebilirsiniz. Üstelik bu sizin için harika bir dönüm noktası olabilir.
2. Plan yapmak
Pazar akşamı geldi ve siz yine son derece endişeli ve huzursuz mu hissediyorsunuz… Yapmamız gereken işler var ve hafta sonu çok hızlı geçti…
Eğlenmek, dinlenmek ve farklı şeyler yapmak için neden imkanınız varsa hafta sonunu bekliyorsunuz ki? Eğer hafta içini güzel planlayabilirsek hafta sonuna çok da ihtiyacımız kalmayabilir. Üstelik olumsuz duygularla baş edebilmek adına da harika bir çözüm olabilir. Hafta sonu için yapabileceğimiz bütün etkinlikleri hafta içine yaydığımızı bir düşünelim. O zaman hafta başı bize daha az korkutucu gelecektir. Örneğin iş çıkışı sinemaya gidebilirsiniz. Yorgun bir günün akşamı harika bir sahil yürüyüşüne çıkabilirsiniz. Bir akşam arkadaşlarınızla kahve içebilir ya da balkonda kitap okuyabilirsiniz. Tüm gün çalışıp yorulmuş olabiliriz ama eve gelip yeni şeyler yapmak da sadece gidip uyumak da bizim elimizde…
3. Yazmak
Pazar korkusu yaşıyorsanız ama bunun sebebini bilmiyorsanız endişelenmeyin. Bunun kolay bir çözümü olabilir ve ihtiyacımız olan şeyler sadece defter ve kalem… Yazmak zihni boşaltmak ve kendimizle yüzleşmek için harika bir araçtır. En derin düşüncelerinizi ve duygularınızı kendinize dürüst davranarak yazabilirsiniz. Sadece kesintisiz bir 20 dakika ile kendinizi daha yakından tanıyabilirsiniz. Sorunu bilmeden çözüme kavuşturamayız.
Ben daha önce yazmayı hiç deneyimlememiş biriyim diyorsanız da şu seçenekleri öncelikli olarak değerlendirebilirsiniz:
- Kendiniz olarak değil de ebeveyniniz ya da arkadaşınız gibi farklı bir bakış açısı ile yazabilirsiniz. Karşılaştığınız bir zorluğu tanıdığınız biriymiş gibi yazmaya çalışmak size hem yardımcı olacak hem de pratik kazandıracaktır.
- Günün farklı saatlerinde yazmayı deneyebilirsiniz çünkü beyin yeniliklere bayılır. Üstelik bizim de her gün aynı saatlerde odaklanmamız zordur. Böylelikle her saat nasıl hissettiğinizi anlamanıza yardım sağlayacak bir kılavuzunuz da olacaktır.
- Kendiniz hakkında dürüst olduğunuzu düşünmüyor ya da bu konuda zorlanıyorsanız da sanki sorun sizin değilmiş gibi düşünebilirsiniz. Arkadaşınız gelip size böyle bir derdinden bahsetse ona ne söyler ya da ne gibi tavsiyelerde bulunurdunuz, bir düşünün. Bu size yardımcı olacaktır. Eğer yazmak size göre değilse de alternatifleri değerlendirebilirsiniz. Örneğin kendinizi videoya ya da ses kaydına alabilirsiniz.
Pazar korkularını yaşamanızın elbette birçok nedeni var ama birçok çözümü de vardır. Bu faktörlerin bazılarını değiştirebiliriz, ancak bazılarını ele almak biraz daha zordur. Örneğin endişe duygularımızın sebebi bize haksız davranan insanlarla çalışmaktan kaynaklanıyor olabilir.
Durum ne olursa olsun, endişelerimizi kafamızda aşırı abartma eğiliminde olduğumuzu asla unutmamız gerekir. Çoğu zaman bu korkuların asılsız olduğunu göz ardı etmeyin. Beynimiz olumsuzu düşünmeye daha yatkın olabilir ama olumsuzu olumluya çevirebilecek bir güce de sahiptir.
Kaynakça:
