Hakan Atilla Kararı, Kafaya Tekrar Çuval Geçirme Olayıdır

1

Sabah İlhan Kesici mesaj atmıştı:

“Ekonomi, faiz, kur:
Ne hemen şu tedbir, ne lafı çok uzun vadeye yaymak. Yapılacak iş şudur:
1. 3-5 yıl perspektifli bütüncül bir program
2. Bunun içinden bir acil eylem planı
3. Bunun ulusal ve uluslararası platformlarda anlatımı
4. Gerekli dış finansman temini. Gerisi boş laftır.”

Öğleden sonra da Hakan Atilla davasında karar çıktı.

ABD, bu dava üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve hükümete şantaj yapıyor. Dava 7 Mayıs’a ertelenmişti. Türk mahkemesi, ABD casusu olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan Papazın davasını 7 Mayıs’a alınca, hemen 16 Mayıs’a ertelediler. “Türkçe çevirmen bulunamadı” işin bahanesiydi.

ABD, eğer Erdoğan ile anlaşamazsa en üst düzeyden ceza alacak. ABD, Hakan Atilla üzerinden Türk ekonomisini ve yöneticilerini hedef alacak. Erdoğan, ABD’nin isteklerine “evet” derse maddi cezalar hafifletilecektir…

Atilla’nın aldığı cezaya gelirsek; yattıklarıyla beraber totalde 32 ay hapis cezası almıştır. Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın istediklerini; ama mecburiyetten ama baskıyla yapması ile bu işe dahil olmuştur. Kendisi Amerika’da yargılanıyor ama asıl suçlu/lar ve asıl cezalar henüz açıklanmış değildir.

Milyar dolarlar dönen Reza Zarrab olayında, kendisinden çok daha sorumlu olanlar vardır. Sızdırılan ses kaydında Zarrab telefonda, “İhracat yapacaz İran’a, Katar üzerinden Bakanla konuştuk” dediğinde hayali ihracat olduğunu anladığı anda Atilla sorular soruyordu şaşkın şekilde. Zarrab da; “Tamam sen kapat. Ben şimdi üstünü arıyorum, o seni arasın” minvalinde birşeyler dillendiriyordu. Bürokratik oligarşinin alt kademesinde erkin olamadığını da düşünüyorum.

Fakat !!! İstifa etmek veya işbirliği yapmamak her zaman bir opsiyon olduğuna göre, suçsuz denemeyecek kişidir. Ha ceza az deriz, çok deriz o tartışılır.

Atlanmaması gerken netice de şudur: “Yalnız 32 ayla kurtulduğuna göre bu, ‘Sen piyonsun, benim derdim işin başındakilerle” demek oluyor.
 İnşAllah cezanın aslı, bütün ülkeye kesilmez.

Bu kararın verilmesine sevinmedim de, üzülmedim de… Tamamen nötrüm. Ama neredeyse yüz yıldan fazla hapis cezası, idamdan daha beter bir karar olurdu. İki yüz bin dolarlık Patek Philippe saat takıp Zarrab’a yılın iş adamı ödülünü verenler ceza al(a)mayacaklar gibi görünüyor…

Hakan Atilla, keşke zamanında istifa denen bir müessese olduğunu hatırlasaydı.
Başına gelenlerden bütün kamu memurlarının ders çıkartması ve “hayır” demeyi öğrenmeleri gerekir.

El değiştiren medya grubu kanallarından birini izliyoruz: “Çorum’da mezarlıkta ağlayan kızın hazin hayat hikayesi devam ediyor. Yaklaşık bir aydır başta TSK, AFAD, STK kuruluşlarınca Çorum’da mezarlıkta aranan ve olaya MİT’in dahil olması ile bulunan minik Ayşen’in hayatını anlattığımız haber dizimizin bugün 86. bölümündeyiz. Ayşe mezarlıkta neden çıplak ayakla dolaştı az sonra…”

Dolar: 6tl, Euro: 7tl, Benzin: 8tl
. Halk çok mutlu, makarnaya devam…

Baş sanık Zarrab’ın itirafçı olup paçayı kurtardığı yerde, Hakan Atilla’nın bu kadar ceza alması…

Bana sorarsanız iş davayı çoktan aştı… Amerika-Türkiye boyutunda bir krizin fitili ateşlenmiştir. Bu bir nevi askerin kafasına geçirilen çuval mevzusunun, tekrarıdır.

1 Yorum

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz