Hakk’ın divanında karıncanın hakkını Süleyman’dan alan bir adalet, size ne yapmaz ki

1

“Gücün haklı çıktığı yerde, adalet bekleme. Güce tapan insanların olduğu yerde huzur bekleme” demiş Platon.

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun, sosyal medya hesaplarından paylaştığı bu adaletsizlikleri, hukuksuzlukları okuyunca inanın başta siyaset olmak üzere başka konuları yazasım gelmiyor.

Hayatla olan bağlarım kopuyor.

Nefesim kesiliyor.

“Yerin altı mı yoksa yerin üstü mü hayırlı?” diye soruyorum. 

“Bu kadar da olmaz” diyorum.

Ebû Saîd (el-Hudrî) diyor ki Resûlullah’ı (sav) şöyle derken işittim: 

“İçinizden biri bir kötülük görürse onu eliyle, buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle (ona karşı kin ve nefret beslesin). Bu ise imanın asgarî gereğidir.”

Peki bizler Hz. Peygamberin bu tavsiyesine uyabiliyor muyuz?

Uysaydık bunlar yaşanır mıydı?

Aslına bakarsanız yaşadıklarımız, bu ilkeleri ihmal etmemizden kaynaklı.

Bugün sizlerle paylaştıklarım, Sayın Gergerlioğlu’nun aktardıklarının binde biri.

İklima Tursun.

Eşi, Edirne F Tipi’nde tutuklu.

Şimdi kendi de gözaltına alındı. 

Çocuklar hem annesiz hem de babasız kaldı.

15 yaşındaki çocukları Rana engelli.

Rüveyda 7 ve Meryem 5 yaşında. 

Şimdi ne yapsın bu çocuklar? 

6 yaşındaki Yusuf Kerim Sayın da hastane köşelerinde annesinden ayrı kanser tedavi görüyor. 

Cezaevinde bulunan annesine infaz erteleme verilmedi.

Adalet Bakanlığı’nın yeni çalışması, bu konuda bizleri biraz umutlandırdı.

Adalet Bakanlığı, yargıda yeni düzenlemeleri içeren İcra ve İflas Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifi taslağı hazırladı.

Kanser hastalığı gibi ağır hastalığa yakalanan çocukların hükümlü olarak cezaevinde bulunan annelerinin cezalarının infazı ertelenebilecek.

Vakit kaybedilmeden bir an evvel bu teklif yasalaşmalıdır.

Bakın insanların dünyaları nasıl karartılıyor.

Samsun’da üç çocuk annesi intihar etti.

KHK’lı akademisyen Fehime Çelenk (44), Amasya Taşova’da toprağa verildi.

Geriye eşi, 12, 13 ve 17 yaşındaki çocuklarını bıraktı. 

Yürekler yangın yeri. 

Bu acıyı anlatmaya hangi cümle yeter?

Kahramanmaraş’taki Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile öğretmenlik görevinden ihraç edilen M.Ç. ve ailesinin yaşadığı ev, deprem sebebiyle hasar gördü.

Niğde’deki Sultan İkinci Kılıçarslan KYK yurduna yerleşmek istedi.

Kayıt işlemlerinin ardından polis M.Ç. ve ailesinin GBT’sine baktı. 

Sonuç:

KHK’lı olduğu için bu depremzedeler, yer olmasına rağmen yurda kabul edilmedi. 

Yorumu sizlere bırakıyorum.

Devam ediyoruz.

Afşin Çobanbeyli Lisesi’nde felsefe öğretmeniydi Taner Alparslan.

O da KHK ile ihraç edildi. 

Depreme yakalanan ve iki kızıyla birlikte enkazdan yaklaşık 10 saat sonra sağ olarak çıkartılan Taner Alparslan’ın (35), bacağı kesildi. Bir aydır yoğun bakımda tedavi gören Alparslan, Kayseri Şehir Hastanesi’nde hayatını kaybetti. 

Taner Alparslan’ın eşi Meral Alparslan (35) ve 9 aylık oğlu Ahmet ise evlerinin enkazında öldü. Babalarıyla birlikte 10 saat sonra sağ çıkarılan Elif (7) ve Zeynep’in (5) tedavisi aynı hastanede devam ediyor.

Mâide Suresi 8. Ayeti yeniden hatırlatmakta fayda var:

“Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”

Kanunî Sultan Süleyman, hocası Ebussuud Efendi’ye ilaçlama ile karıncalardan kurtulmanın vebalini sorar:

“Meyve ağaçlarını sarınca karınca

Günah var mı karıncayı kırınca?”

Ebussuud Efendi cevap verir: 

“Yarın Hakk’ın divanına varınca

Süleyman’dan hakkın alır karınca.”

Hakk’ın divanında karıncanın hakkını Süleyman’dan alan bir adalet, bunları yaşatanlara ne yapmaz ki.

Varın onu da siz düşünün!..

Önceki İçerikAkıllı Karaktersiz, Karakterli Akılsız
Sonraki İçerikHerkes Mersin’e Ben Dikime!
1978 yılında Erzurum'da dünyaya geldi. Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Tv ve Sinema Bölümü mezunu; Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu; Atatürk Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu mezunu. 2001 yılında gazetecilik hayatına başladı. Erzurum'daki yerel gazetelerin çeşitli birimlerinde 3 yıl çalıştıktan sonra Diyarbakır ve Ankara'da Parlamento Muhabirliği başta olmak üzere çeşitli alanlarda 11 yıl gazetecilik yaptı. 2017 yılından itibaren ise Ocakmedya'da yazmaya başladı. Halen Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümünde Yüksek Lisans yapmaktadır.

1 Yorum

  1. Rabbim ihmal etmez mühlet verir. Bayağı uzun bir mühlet verdi.
    Olsun be aldırma Yaradan yardır.
    Sanmaki zalimin ettiği kârdır.
    Mazlumun ahı indirir şâhı.
    Her şeyin bir vakti vardır.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz