HDP Eş Başkanı Buldan: Çözüm süreci ne yazık ki heba edildi

0

HDP Eş Başkanları Pervin Buldan ile Sezai Temelli, İstanbul’da basın toplantısı düzenledi. Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye getiriliş yıldönümüne değinen Buldan, şunları söyledi:

“20 yıldır Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nde olmasına rağmen Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesi açısından ifade ettikleri; yazdığı kitaplarla, savunmalarıyla, avukat ve siyasi heyetlerin adaya gidiş gelişleriyle kamuoyuyla paylaşılmıştır. Sayın Öcalan’ın barışa, özgürlüklere ve Türkiye’nin geleceğine dair çok önemli düşünceleri, perspektifleri ve analizleri vardır. Bu kitaplara ve açıklamalarına baktığımız zaman, bunu çok iyi analiz edebiliyoruz.

Özellikle 2011-2015 yılları arasında siyasi heyetlerin, devletin bilgisi ve onayı dahilinde Öcalan ile yaptığı görüşmeler sonucunda çok önemli gelişmeleri hep birlikte yaşadık. Bir çatışmasızlık süreci ile başlayan ve demokratikleşme sürecine kadar gitmesi mümkün olan, Dolmabahçe Mutabakatı ile garanti altına alınması planlanan bu süreç, 5 Nisan 2015’teki ağırlaştırılmış tecrit süreciyle kesintiye uğradı.

Evet 2011-2015 yılları arasındaki süreç hepimiz açısından, Türkiye halkları ve toplumu açısından önemli bir süreçti fakat bu süreç ne yazık ki heba edildi. O süreç, özellikle çatışmaların olmadığı, Türkiye toplumunun geleceğe umut ve güvenle baktığı ve insanların yaşamını yitirmediği, annelerin ağlamadığı bir dönemi beraberinde getirdi.

O tarihten itibaren de bir kez daha Türkiye’de her kesimin etkilendiği, sadece Kürt halkının değil Türkiye’nin Egesinin Karadenizinin, Doğusunun. Batısının ve buralarda yaşayan tüm halkların birebir etkilendiği bir sürece tanıklık ettik. İnsanların yaşamını yitirdiği, her evin önüne cenaze ve tabutların gittiği bir sürece tanıklık ettik. Oysa yapılan görüşmeler çok önemliydi ve bu görüşmelerde Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü ile birlikte bu ülkede hiçkimsenin yaşamını yitirmemesine ve annelerin ağlamamasına dair önemli perspektifler sunuluyordu.

Bugün sevgili milletvekili arkadaşımız Leyla Güven’in bedenini açlığa yatırmasının 100’üncü günü. Tam 100 gündür Leyla Güven ve Türkiye’nin birçok cezaevinde ve Avrupa’da bedenlerini açlığa yatıran 300’ün üzerinde insan var. Bu insanlar meşru olmayan, hukuksuz olan, karşılanmayacak bir talebi ifade etmiyorlar. Bedenlerini açlığa yatırırken Türkiye’nin kendi hukukunun, Adalet Bakanlığı’nın içtihatlarının ya da çıkarılmış yasaların yürürlüğe girmesini istiyorlar.

Türkiye’nin kendi hukukunu uygulaması gerektiğini ifade ediyorlar. Ancak bugün itibariyle 100’üncü gününde olan sevgili Leyla Güven ile birlikte diğer arkadaşlarımızın çok da istemediğimiz, telaffuz etmekte zorlandığımız bir durumla karşı karşıya kalmamaları için bir an önce bu tecridin kaldırılması, aile ve avukat görüşü önündeki engellerin kaldırılması talebini buradan yeniliyoruz.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz