HDP Eş Genel Başkanı Buldan: AKP’nin derdi Simit Sarayı’dır, Kanal İstanbul’dur

0

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Ankara İl Kongresinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “23 şubat 2020’de büyük kongremizi gerçekleştireceğiz.” diyen Buldan, şunları söyledi:

“Bu süreçte il-ilçe örgütlerimiz kongrelerini gerçekleştirirken yanımızda olan tüm dostlara teşekkür ediyoruz. Bizim kongrelerimiz sadece yönetim seçme kongreleri değildir. Aynı zamanda mücadele kongreleridir, umut ve cesaret kongreleridir. Bugün yarısı cezaevinde olan bir siyasi parti olarak dimdik ayakta olduğumuzu herkese gösterdik. Buradayız, ayaktayız. Demokratk siyasette devam edeceğimizin sözünü verdik, veriyoruz. Meydanlarda da, parlamentoda da cezaevlerinde de; yaşamın her alanında ‘inadına barış, inadına adalet, inadına demokrasi’ demeye devam edeceğimizin sözünü veriyoruz.

Yaptığı tüm zalimliklerin yüzlerine vurulduğu bir süreçte AKP hükümetinin, Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye’deki muhalefete, demokratik kesimlere, barış isteyenlere nasıl davrandığını hep birlikte görüyoruz. Mazlumun zalime karşı dimdik ayakta olduğu bir dönemden geçiyoruz. AKP – MHP blokunun Kürt halkını yok sayan, Kürt halkının nefes almasını engellemeye çalışan zihniyetiyle karşı karşıyayız. Ancak HDP var olduğu sürece; Türkiye’de demokratlar, gençler, barışı isteyenler, kadınlar var olduğu sürece bu zalimlerin gideceği gün yakındır.

Partimize ve demokratik siyasete kilit vurmak isteyen iktidarın varlığını biliyoruz. Onlar da şunu bilsinler ki HDP’ye ve halkların barış mücadelesine vurulacak kilit henüz icat edilmedi. Bize kilit vurmak isteyenler o kilidi ancak kendilerine vurabilirler. Artık kendi içlerinde yavaş yavaş parçalanmaya, bölünmeye doğru giden bir yoldalar. AKP hükümetinin 18 yıldır bu ülkede yaptığı zulüm, zor ve şiddet politikalarının önümüze konan ilk sandıkta gideceğinin müjdesini veriyorum. Çünkü artık bu ülkeyi yönetemiyorlar. Bu ülkede her türlü kriz var. Ekonomik kriz başta olmak üzere gerginlik, kutuplaşma, yolsuzluk, hırsızlık her şey ama her şey AKP hükümetinin bu ülkeyi yönettiği 18 yılda baş gösterdi.

Bu ülkeyi yolsuzluklarla, hırsızlıklarla, inkarla yönetiyorlar. Kürt halkını yok sayarak yönetiyorlar. Bu ülkede Kürtlerin varlığını tanımayanlar, demokrasi isteyenlerin taleplerini görmeyenler önümüze gelecek ilk sandıkta gidecekler. Bu ülkeyi yönetemediklerini şuradan biliyoruz: Her gün tutuklama, her gün gözaltı ve tasfiye operasyonlarıyla yaratmış oldukları krizleri örtbas etme peşindeler. Bu ülkeyi yönetemiyorlar, dışarıda komşu ülkelerle de kendi barışlarını yapamadıkları için çatışmalı bir sürecin önünü açtılar. Evet, sadece Türkiye’deki Kürtlerle ve muhaliflerle değil komşu ülkelerdeki Kürt halkıyla da sorunları var. Kürtler nerede olursa olsun, ister Türkiye’de ister komşu ülkelerde olsun Türkiye’yi yönetenlerin hedefi haline geldi.

AKP hükümetinin bugün ülkeyi yönetemediğinin bir göstergesi olarak ekonomik krizi vermiştik. Bunun yanında özellikle çökmüş bir adaletten bahsetmek gerekiyor. Toplumsal barışın çöküşünden bahsetmek gerekiyor. İntiharlardan bahsetmek gerekiyor. İnsanlar artık geçinemediği için yaşamlarına son veriyor. İnsanlar aş istiyor, iş istiyor. Bunlar Türkiye halklarının önüne Suriye’yi koyuyor, Suriye’yi gösteriyor. Kadınlar her yerde öldürülmek isteniyor ancak AKP kadın cinayetlerini durduracağına, kadına yönelik şiddeti durduracağına S-400’lerin yanına F-35’leri alacağını ifade ediyor.

Kayyımlar şunu bilsinler, şunu anlasınlar, 31 Mart tarihinde Kürt halkı size iyi bir cevap vermişti sandık başında. İnanın şimdi Diyarbakır’da, Mardin’de, Van’da, Hakkari’de halkımızın önüne gelecek ilk sandıkta en büyük tokadı kayyımlar ve AKP hükümeti yiyecek. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Çünkü halkın iradesinin üzerinde hiçbir şey olamaz. 31 Mart tarihinde biz bunu sadece Kürdistan’da göstermedik. Aynı zamanda Ankara’da, İstanbul’da, Adana’da, Mersin’de, Antalya’da yani Türkiye’nin büyük şehirlerinde de halkın iradesinin üzerine hiç kimsenin çıkamayacağını bir kez daha gösterdik.

23 Haziran İstanbul Seçimleri bir milattı. 31 Mart tarihinde İstanbul’un iradesi de gasp edildi. Ancak İstanbul halkı HDP’nin, Kürt halkının katkısıyla bir kez daha AKP’ye bir demokrasi dersi verdi. Biz şunu gösterdik: Hem 31 Mart’ta hem 23 Haziran’da Kürtler ve Türkiye muhalifleri ne isterse yapar. Kürtler istedikleri oyunu bozar. AKP’nin de oyununu bozmaya devam edeceğiz buradan size söz veriyoruz.

Biz biliyoruz ki AKP’nin derdi tasası Kürtler, Türkler, Türkiye toplumu değil, Türkiye halkları değil. AKP’nin derdi kadınlar, gençler değil. AKP’nin derdi kendi müteahhitleri, kendi yandaşlarıdır. AKP’nin derdi Simit Sarayı’dır, göz hastanesidir, Kanal İstanbul’dur. Biz biliyoruz ki bunları gerçekleştirdiği zaman kendi yandaşlarına trilyonlarca para aktaracaklar, Türkiye halklarının ödediği vergileri başkalarına peşkeş çekecekler. Ama biz buna izin vermeyeceğiz.

Biz çok zor zamanlarda çok büyük işler başaran bir partinin üyeleriyiz. Zor zamanlarda el ele verir, omuz omuza yürürsek başaramayacağımız hiçbir şey yok. Kimse merak etmesin bu mücadelenin sonunda kazanan bizler olacağız yeter ki dayanışmayı büyütelim. Bu mücadelenin sonunda Kürtler, Türkler, Aleviler, Sünniler, Lazlar, Çerkesler, Ermeniler, Süryaniler, gençler, kadınlar olarak kendimize mutlaka alan açacağız.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz