HDP Eş Genel Başkanı Buldan: Ne statüko ne de restorasyon; yeni bir başlangıç yeni bir yüzyıl

0

Halkların Demokratik Kongresi 12. Genel Kadın Konferansı çok sayıda kadının katılımıyla gerçekleştirildi. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, şunları söyledi:

“Şimdi büyük değişimin, ülkenin demokratik inşasında yer almanın arifesinde olduğumuz bir süreçten geçiyoruz. Biz kadınlar yeni yaşamın kurucu gücüyüz diyoruz. Kadınlar olarak tahtını salladığımız AKP-MHP erkek ittifakı da kadınların bu büyük yürüyüşünün ve cesaretinin elbette ki farkındadır. Bu nedenle geride bıraktığımız 2022 yılında da kadınlara açtıkları savaşa dört elle sarıldıklarını hep birlikte gördük ve deneyimledik.

İstanbul Sözleşmesini feshederek kadınları güvencesizliğe, şiddete ve katliama açık bir yaşama mahkum etmeye çalıştıklarını gördük. 2022 yılında tam 334 kadın erkek şiddeti sonucu katledildi. Cinayetlerin bir faili cana kast eden erkek, diğer faili ise yargı politikalarıyla ona güç veren eller oldu. Kadına yönelik suçlara yolu açan da yine erkek iktidar oldu. Derinleştirdikleri yoksullukla, işsizlikle, adaletsizlikle ve savaş politikalarıyla iktidarın bizzat kendisi bu iktidar şiddetinin hedefi haline getirdi.

Kadın siyasetçiden kadın sanatçıya, bilim insanına, gazeteciye ve meslek örgütlerinin temsilcilerine kadar her kesimden kadın, bu iktidar ve yandaş medyanın lincine ve Saray yargısının tehdidine maruz bırakıldı. Geçtiğimiz dönemde bu böyleydi, şu an içinde bulunduğumuz dönemde de aynı anlayış ve zihniyet devam ediyor. Bizler kadına yönelik şiddetin politik olduğunu biliyor ve bunu her fırsatta ifade ediyoruz.

Bunun yanı sıra kadın üzerinde, kadının siyaseti ve muhalif mücadelesi üzerinde iktidar tarafından doğrudan yöneltilen bir politik şiddet de mevcuttur. Demokrasi ve eşitlik mücadelesi yürüten binlerce kadın yoldaşımız bugün cezaevlerinde esir tutulmaktadır. Kadınlar göç yollarına ve sürgünlere zorlanmaktadır. Politik kimliği sebebiyle kadına yönelik saldırılar her gün tırmandırılarak sürdürülmektedir.

Kadın vekillerimizin dokunulmazlıkları kaldırılarak kadın siyasetine ve iradesine darbe vurulmaya her dönem devam edilmektedir. Genelde bütün kadınlar özelde Kürt kadınlar üzerinde özel bir şiddet ve kırıma uğratma politikası yürütülmüştür, yürütülmeye devam etmektedir. Herkes iyi görsün ki biz kadınlar kadın mücadele tarihimizi ne kadar sömürü, baskı ve şiddet varsa ondan daha fazla direniş diyerek ve mücadele ortaya koyarak kazandık, kazanmaya da devam edeceğiz.

Şimdi önümüzde bir seçim var. Bu seçimler sadece iktidarı ve cumhurbaşkanını belirleme seçimleri asla değildir. Hiçbir arkadaşım bu seçimlere böyle yaklaşmamalıdır. Ülkenin geleceğini belirleyecek nitelikte tarihi bir öneme sahip bir seçim sürecine gireceğimizin altını önemle çizmek isterim. Hiç kuşku yok ki bu seçimlerin belirleyeni yine biz kadınlar olacağız.

Bunda sonuna kadar kararlı olduğumuzu özellikle belirtmek isterim. O nedenle şimdi bu ortak mücadele gücümüzü, ortak mücadele birikimimizin ışığında seçimlere taşıma vaktidir. Bizler demokratik tutum belgemizi açıklayarak seçimlerin startını bir buçuk yıl önce Ankara’da verdik. Emek ve Özgürlük İttifakımızı ve Kürt ittifakımızı kurduk. Bu ittifaklarımızı daha da genişleteceğiz, büyüteceğiz.

Bunun yanı sıra her zaman olduğu gibi kadın ittifakımızın en temel gücümüz olduğunu, en temel mücadele ortaklığımız olduğunu belirtmek isterim. Zaman, eşitsizlikler üzerinden saltanatlarını sürdürenlerin sefasına, buyurganlığına, tekçi anlayışına son verme zamanıdır. 2023 seçimleri bu açıdan tarihi bir fırsattır. Bu fırsatı zafer ile buluşturmak için HDP olarak sorumluluğumuzun farkındayız.

Bu farkındalığı seçimlere kadar yapacağımız çalışmalarla ortaya koyacağız. Bu farkındalığın yanı sıra tarihsel sorumluluğumuzun gereğini yerine getireceğimizi belirtmek isterim. Bu mücadelemizin adı elbette 3’üncü yoldur. Ne statüko ne de restorasyon; yeni bir başlangıç, yeni bir dönem, yeni bir yüzyıl diyoruz. Bu iddialarla seçimlere kadar ve ondan sonra da yürüneceğini belirtmek isterim.

14 Mayıs’ta yapılacak seçimler, biz kadınlar için bir dönüm noktası olacaktır. Seçimlere böyle bakmamız ve böyle yaklaşmamız gerektiğini de özellikle belirtmek istiyorum. AKP-MHP ittifakının erkek saltanatına son vermek için 14 Mayıs’ta tarihin en büyük kadın çıkışını yapmaya hep birlikte hazırlanalım. Bunu başaracağımıza yürekten inanıyorum. 8 Martların Nevruzların, 1 Mayısların ortak iradesini şimdi 14 Mayıs’taki demokrasi zaferiyle buluşturma zamandır. Kadınların öncülüğünde gerçekleşecek demokrasi baharı için hep birlikte ‘biz kazanacağız’ diye haykırmanın zamanıdır.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz