HDP Eş Genel Başkanı Kemalbay: AKP kongresinden çıka çıka müebbet OHAL çıktı

0

HDP’nin haftasonu yapılan kongresi sonrası göreve başlayan HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda konuştu.

İngiltere’nin Manchester şehrinde yaşanan terör saldırısı sebebiyle başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini ileten Kemalbay, şunları söyledi:

“Maalesef uzunca bir süredir Türkiye başta olmak üzere Fransa, Belçika, Almanya, Amerika’da kanlı saldırılar gerçekleşmekte ve bu saldırılarda çok sayıda insan yaşamını yitirmektedir. Bu saldırıların tamamını kınıyorum. İngiltere’deki bu saldırı, insanlık düşmanı IŞİD’e karşı mücadelenin güçlendirilerek artırılması gerektiğini göstermiştir. Bu vesile ile IŞİD barbarlığına karşı savaşan tüm güçleri bir kez daha selamlıyorum.

Dokunulmazlıkların kaldırılması neden önemliydi? Çünkü HDP tek adam diktatörlüğünün kurulmasının önündeki tek engeldi. Bu engeli ortadan kaldırmak için başta Eş Genel Başkanlarımız olmak üzere Mecliste en aktif milletvekillerimiz rehin alındı. Bunun için birçok hukuken karşılığı olmayan, yasa tanımaz fezlekeler düzenlendi. Gizli tanıklar, uydurma ifadelerle vekillerimiz ve partililerimiz aylarca-yıllarca sorgusuz sualsiz tutuluyorlar.

İşte AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Pazar günü AKP kongresinde söylediği ‘OHAL kalkmayacak’ ülkesinde bir manzara da budur. Bu nerede yaşanıyor, Damat Kavurmacı’nın serbest bırakıldığı ülkede. Bizden bir gün sonra AKP kongresi yapıldı. O kongrede AKP Genel Başkanı seçilen Tayyip Erdoğan’ın konuşmasına baktığımızda kan, savaş, ölüm, öfke vardı. Erdoğan 2002’de AKP’nin ilk yaptığı OHAL’i kaldırmak olmuştur diyerek övünüyordu bir zamanlar. Şimdi bas bas bağırarak OHAL’i savunduğunu görüyoruz. Hani bazen diyor ya ‘Nerdeeen nereye geldik’. Sayın Recep Tayyip Erdoğan işte döndünüz dolandınız aynı yere geldiniz. AKP Genel Başkanı Erdoğan, Çevik Bir neredeydiyse, Mehmet Ağar neredeydiyse, aynı noktaya geldi. Sürekli korku iklimi yayarak, kutuplaşma ve sahte düşmanlar yaratarak kendi ikbalini sağlamlaştırmaya bakıyor. Kongreye giderken afişlere demokrasi ve değişim yazdılar. Niye öyle yazdınız? Sanki öyle bir derdiniz mi vardı? Kongreden çıka çıka ezel ebed müebbet bir OHAL çıktı.

AKP Genel Başkanı Erdoğan ‘Neyiniz Eksik, OHAL kalkmayacak’ diyor, insanların evlerini yıkıyorsunuz, insanlar sokağa çıkamıyor, Sur’da mahallelerde kadınlar evleri yıkacak diye teyakkuzdalar, 150 bin kamu emekçisini sorgusuz sualsiz sokağa attınız, şu salondaki kamu görevlilerinin hiç biri yarın başlarına ne geleceğini bilmiyor mesela, gazeteler kapanıyor, siyasetçiler, gazetecileri akademisyenler tutuklanıyor. Hukuk yok, adalet yok, Sermaye çevrelerinden, turizm sektörüne kadar, mahalledeki bakkala, ev işçisi kadınlara kadar tüm toplumun umudu, geleceği tükendi.

Atadığınız kayyumlarla halkın belediyelerini elinden aldınız. Halkın belediyelerini halka rağmen gasp etmekle kalmadınız Orhan Doğan Anıtını, Roboski Anıtını yıktınız. Tahir Elçi Parkının adını değiştirdiniz. Kadın Sığınma Evini, kadın kurumlarını kapattınız. Şimdi siz Tahir Elçi parkına istediğiniz adı koyun. Sokağında gezemediğiniz yerde o parka kimse sizin verdiğiniz adı vermeyecek. OHAL’inizle birlikte o belediyeleri, o parkları, o halkın mekanlarını terk etmek zorunda kalacağınız ilk gün halk kendi belediyelerine tekrar sahip olacak. Parklarına kendi koydukları isimleri yeniden koyacak. Tahir Elçi Parkının adını o parkın kapısına yeniden yazacak. Roboski Anıtını yeniden yapacak. Bu zor günler elbette geçecek. Bu halk sizden kurtulacak. Bundan hiç kuşkunuz olmasın.

16 Nisan’dan sonra ekonomiyi uçuracaklarını söylediler. Oysa uçmakta olan enflasyon ve işsizlik rakamlarıdır. İşverenlere art arda sağlanan teşviklere rağmen işsizlik azaltılamıyor. Yeni istihdam edilenlerden vergi ve SGK parası alınmıyor. İşverenlere teşviki nedeniyle ortaya çıkan maliyetler bir kez daha toplumun sırtına yükleniyor. AKP aynı zamanda işsizliğin, pahalılığın, ekonomiyi büyütememenin yarattığı öfkelerden kaçınmak için de OHAL’e muhtaç. Ocak-Şubat 2017’de bütün kampanyalara rağmen çalışan sayısı artışı 284 binde kalmış. Aynı rakam 2014 yılı için 543 bin. Tarımda istihdam 143 bin artmış, sanayi sektöründe 23 bin kişi gerilemiş. yüzde 13’e dayanan, her dört gençten birisini pençesine almış olan işsizlik sorunu bu anlayışla çözülemez. Geçen yıl nisan ayında 1 milyon 800 bin olan kayıtlı işsiz sayısı, bu yıl nisan ayında 2 milyon 562 bine çıkmış. Çalışma Bakanının referandum öncesinde söylediği ‘1 milyon ek istihdam yarattık’ açıklamasının hiçbir karşılığı yok. Açıklama gerçeklere uymadığı için İş-Kur üç aydır işsizlik verisinin detaylarını açıklayamıyor.

İnşaata ve turizme sıkışmış bir ülke ekonomisi yarattılar. İhracat içinde ileri teknoloji ürünlerin payı yüzde 1,9. Devlet teşvikiyle, kayıt dışıyla, işçinin sırtına binerek para kazanma geleneği AKP döneminde hızlanarak artıyor. Trump nasıl zenginlerin vergisini düşürmek için çırpınıyorsa bunlar da işçinin geriye kalan tek güvence kırıntısı kıdem tazminatını da ortadan kaldırmaya hazırlanıyor. ‘Kıdem tazminatı yüktür, prangadır. Reel sektör için tehdit unsurudur’ diyorlar.

Nuriye ve Semih KHK ile bir solukta işten atıldıkları için açlık grevindeydiler. Ekmeklerini ve onurlarını korumak için greve gittiler. Açlık grevinin kritik aşamasında, 74 gündür aç olan bu insanlar her gün imza vermek için karakola gittikleri halde sabaha karşı kapıları kırılarak gözaltına alındılar. Haydutça bir saldırıydı. Hijyenik olmayan koşullarda, yerlerde yattıkları bir nezarette kalıyorlar, direniş alanlarıysa savaş alanına çevrilmiş durumdadır. Kemal Gün’ün oğlunun kemiklerini alabilmek için aylardır açlık grevi yaptı bu zalimliktir, vicdansızlıktır.

Gelin huzur barış ve refah için barışı demokrasiyi hakça paylaşılan bir düzeni elbirliğiyle inşa edelim. İğneyle kuyu kazar gibi birlikte çalışalım. Tek adamın gelecek kaygısının, paranoyasının bir toplumun geleceğini mahkûm etmesine izin vermeyelim. Tek adam diktatörlüğüne mahkum değiliz!”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz