HDP’den Erdoğan’a kayyum tepkisi.. Darbeci zihniyeti içinden atmamış demektir

0

HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Seçimlerde teröre bulaşmış olanlar, sandıktan çıkacak olurlarsa anında gereğini yapıp kayyum tayinleriyle yolumuza devam edeceğiz.” açıklamasına tepki gösterdi.

Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Bilgen, “Meşruiyet tartışması yapan, darbeci zihniyeti içinden atmamış demektir.” dedi. Tüm toplumun ana gündeminin ekonomi olduğunu belirten Bilgen, şunları söyledi:

“Ama galiba ekonomideki bu vahim tabloyu görmek istemediği için siyasetçiler, siyasi polemik yapmayı, siyasi sataşma ile gündemi meşgul etmeyi tercih ediyorlar. Şu anda resesyon ve stagflasyon tehlikesinin bir araya geldiği bir durumla karşı karşıyayız. Bu çöküştür, batıştır. Felaket tellallığı yapmıyoruz. Göstergeler bunu ortaya koyuyor. Nisan ayında Türkiye’nin 2019 büyüme tahminini 4.4 olarak açıklayan Uluslararası Finans Enstitüsü 2019’da güncelliyor ve -0.9 diye açıklıyor.

Yurt dışında Türkiye ekonomisi ile ilgili çalışan, ekonomi ile ilgili kaygılar taşıyan, bu tablonun ortaya çıkaracağı tehlikeyi gören kimi isimler Türkiye’deki gerçek enflasyon rakamlarının yüzde 76’nın üzerinde olduğunu açıklıyor. Bu somut vahim bir tabloda ekonomi ile ilgili hangi adımların atıldığını, hangi adımların atılacağını ortaya koymak, kamuoyuna hesap vermek yerine siyasi polemiği tercih ediyorlar.

Elbette biz ülke ekonomisinin bu kısır döngü ve darboğazdan çıkmasını istiyoruz. Ciddi bir toplumsal tehlike karşı karşıyayız. Mesele sadece sermaye piyasası ile ilgili değil, mesele devletle iş yapan kurumların ödenekleri meselesi değil. Sokakta, tüketiciye yansıyan son fiyatlar nedeniyle mahallelerde esnafla tüketici ciddi bir gerilim yaşanıyor. Ama ürün maliyetleriyle ilgili girdileri düşüremeyen bir iktidarın raf fiyatlarıyla ilgili polemik yapması ekonomi gerçekliğiyle de, siyaset ahlakı ile de bağdaşamaz.

İşsizlik fonunda biriken paranın banka kurtarmaya aktarılması kabul edilemez. Türkiye önümüzdeki günlerde 2001 krizinden daha feci hamleler yapmak durumuna girecek. Şu anda batık kredilerin tek bankada toplanması ve bizim vergilerimizle kurtarılması konuşuluyor. Bu sinyaller büyük bir tehlikenin işareti. Özellikle insanların artık kendi fabrikalarını yakıyor olmasından şüphe edilen bir ortamda ekonomi ile ilgili daha ciddi değerlendirmeler yapılması gerektiriyor.

Dün Kızılcahamam’da biten AKP kampı bir parti toplantısı ve doğal olarak da bir partinin diğer partilerle ilgili değerlendirmesi kapsamında ele alınacaksa her parti kendi siyasi kültürünün söylemini ortaya koyar. Ama dün Kızılcahamam’da ortaya konulan bilgiler, söylemler, yorumlar aynı zamanda Erdoğan’ın temsil ettiği makam dolayısıyla Türkiye devletinin yaklaşımını ortaya koyuyorsa çok vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. Partilerin meşruiyetinin ölçüsü o partilerin savunduğu değerler ve halkın, toplumun o partilere gösterdiği ilgidir. Bundan dışında meşruiyet tartışması yapan, darbeci zihniyeti içinden atmamış demektir. 27 Mayısçılar da, 28 Şubatçılar da meşruiyet tartışması yapıyorlardı.

6 milyon oy alan bir partinin hangi adayının meşru olup olmadığına bir başka parti karar veremez. Böyle yaklaşıyorlarsa bir akreditasyon uygulaması yapsınlar, liste versinler, ona göre adaylar belirlensin. Ya da hiç seçim yapmasınlar, AKP aday göstermesin, kayyumluk için iş başvurusu alsın. Boşuna seçim masrafı yapmasınlar. Bütün bu ironileri vahim tabloyu ifade etmek için söylüyoruz. Dünyada seçimin işlevinin kalmadığı ülkeler kategorisi diye bir kategori var. Kimse o ülkeleri seçimle göreve gelinen ülkeler kategorisinde görmüyor ve ona göre muamele yapıyorlar. Uluslararası saygınlıkları o kategoride ele alınıyor.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz