HDP’nin eylemine polis müdahalesi..

0

İstanbul Kadıköy’de hasta tutuklular için gerçekleştirilen Adalet Nöbeti’nde, polis, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü’ye tokat attı. İstanbul Valiliği, Encü’nün polislere hakaret ettiğini iddia etti.

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın katılımıyla Kadıköy’de yapılmak istenen basın açıklamasına polis müdahale etti. Aralarında Ferhat Encü’nün de olduğu 70’e yakın kişi gözaltına alındı.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve HDP milletvekili Garo Paylan binaya alınmadı. Sancar, “Şu kuşatma ve engelleme hukuksuzluğu, zalimliği daha da derinleştiriyor.” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kolluk kuvvetlerinin HDP’lileri abluka altına almasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Hiçbir siyasi partinin genel başkanı, hiçbir şart altında, talimat üzerine polis ablukasıyla muhatap edilemez! HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’a yönelik bu ayıbı kınıyorum.” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bir siyasi parti genel başkanının, kendi ilçe binasına girerken engellenmesi kabul edilemez. HDP Eş Genel Başkanı Sayın Mithat Sancar’a ve partili arkadaşlarına yapılan hukuksuzluğu reddediyorum. Demokratik siyasete engel olmak alışkanlık haline getirilemez. İzin vermeyeceğiz.” şeklinde açıklama yaptı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Demokrasi tatile mi çıktı? Bir siyasi parti genel başkanına karşı polis ablukası kabul edilemez. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’a yapılan engelleme hukuksuzdur. Ankara’da HDP’ye heyet göndermek, İstanbul’da bu hukuksuzluğu yapmak iki yüzlü siyasetin son örneğidir.” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi Merkez Yürütme Kurulu ise şu açıklamayı yaptı: “Hasta mahpus yakınlarının İstanbul Kadıköy’deki adalet nöbetinde İstanbul İl Eş Başkanımız ve Şırnak eski Milletvekilimiz Ferhat Encü, PM üyelerimiz ve çok sayıda hasta mahpus yakını anne darp edilerek gözaltına alınmıştır.

Ferhat Encü arkadaşımıza kameraların gözü önünde bir polis tarafından küfür edilmiş ve tokat atılmıştır. Bizim nazarımızda bu tokat, sadece Ferhat Encü’ye değil AKP-MHP iktidarının giderek pervasızlaşan iktidar pratiklerine karşı adalet arayan Kürt halkına ve demokrasi güçlerine atılmıştır. İktidarın yarattığı düşmanlık politikaları ve nefret iklimi kolluk güçlerini hadlerini aşan bir noktaya çekmekte ve iktidardan cesaret alan polisler hak ve adalet arayan herkese nefret kusmaktadır.

Muhalefetin sindirilmek istendiği, adalet arayanların darp edildiği ve pervasızca saldırıların ayyuka çıktığı bu dönemde siyasal ve toplumsal itirazımızı daha gür sesle çıkarmaya devam edeceğiz. Bugün Ferhat Encü’ye atılan tokat demokratik siyasete atılmış, edilen galiz küfürler adalet arayanlara yönelik olmuştur. Bu saldırı aynı zamanda Kürt düşmanlığının sonucudur.

Bu tokat ülkede değişim iddiasındaki tüm siyasi yapıların kulağında çınlamalı ve harekete geçilmelidir. Her şeyini kaybetmiş bu pervasız iktidar şiddet ile kendini yeniden kurmak isterken, bunun panzehiri bu tokat atan zorba ele karşı demokrasi güçlerinin el ele vermesidir.”

İstanbul Valiliği, şu bilgilendirmeyi yaptı: “Kadıköy Kaymakamlığınca; kamu güvenliği, huzur, asayiş ve esenliğinin olumsuz yönde etkilenebileceği, terör örgütü propagandası ve provokatif eylemler ile suç işlenmesine neden olunabileceği yönündeki bilgiler doğrultusunda 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. Maddesi ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 32/ç maddesi uyarınca Kadıköy Meydanında bugün yapılmak istenen izinsiz gösteriyi yasaklama kararı alınmıştır.

Kaymakamlıkça alınan karar, Kadıköy Meydanında toplanan gruba tebliğ edilerek gösterinin sona erdirilmesi istenilmiş, karara riayet etmeyerek izinsiz yürüyüş ve gösteri yapmak isteyen şahıslara güvenlik güçlerimizce müdahalede bulunulmuştur. 

Güvenlik görevlilerinin görev yapmasını engellemeye çalışan, görevlileri tahrik ederek, ‘…Partinin itleri, şerefsizler…’ şeklinde hakarette bulunan (F.E) isimli şahsa yapılan gözaltı işlemi sırasında ortaya çıkan görüntülerle ilgili inceleme başlatılmıştır. İzinsiz gösteri yapan 70 kişi hakkında yakalama işlemi yapılmıştır.”

HDP Eş Genel Başkanlarından Açıklama

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan: Değerli arkadaşlar diyeceğim, ancak yanımızda arkadaşlarımız yok. Değerli basın mensupları diyeceğim, ancak yanımızda basın mensupları da yok. Bugün yaşanan ablukanın Türkiye’nin demokrasisine, Türkiye’nin adaletine, Türkiye’nin hukukuna kara bir leke olarak geçtiğini ifade etmek isterim. Türkiye’nin 3’üncü büyük partisi olan HDP’nin Eş Genel Başkanları, milletvekilleri, PM ve MYK üyeleri, il ve ilçe örgütlerinden yöneticileri ve halk olarak; en demokratik hak olan yürüyüş ve gösteri başta olmak üzere bir açıklama yapılmasına dahi tahammülü olmayan iktidarın, AKP hükümetinin ve ondan emir alan kolluğun saldırısıyla ve ablukasıyla bir kez daha karşı karşıya kaldık. 

Dün burada İstanbul’da, bir yıla yakındır adalet arayan annelerin açıklamasına izin verilmedi. Adalet arayışındaki anneleri darp ederek gözaltına aldılar. Yine adalet arayışındaki annelerimizin yanındaki genç arkadaşlarımızı da darp ederek gözaltına aldılar. Dün burada İstanbul İl Eşbaşkanımız Ferhat Encü’yü yüzüne tokat atarak, darp ederek gözaltına aldılar. Ferhat Encü’ye yapılan haksızlık, hukuksuzluk sadece ona değil; İstanbul halkının iradesine, Roboski halkının iradesine, faili meçhullere ve yakınlarını kaybedenlere tahammülsüzlüğün bir göstergesiydi. Ferhat Encü’ye atılan tokat buzdağının sadece görünen tarafıydı. Dün burada sadece Ferhat Encü’ye değil annelere, genç arkadaşlarımıza ve halkımıza da saldırıldı. Darp edildiler, haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alındılar.

Bu tokat Kürt halkına, Roboski halkına atılmıştır

Şunu ifade etmek isterim ki tam da Roboski Katliamının 11’inci yıldönümüne günler kala, bu abluka ve saldırı gerçekleşti. Bu tokadın sadece Ferhat Encü’ye değil aynı zamanda Roboski halkına atıldığını özellikle belirtmek isterim. Bu tokadı atanların bu ülkenin İçişleri Bakanından, bu ülkeyi yönetenlerden, iktidardan, AKP hükümetinden cesaret aldıklarını da çok iyi biliyoruz. Atılan tokat sadece bir tokat değildir; Kürt düşmanlığının bir göstergesidir, HDP’ye yapılan düşmanlığın göstergesidir. Demokratik siyasete yapılan haksızlığın ve hukuksuzluğun bir göstergesidir. 

Çok az kaldı gideceksiniz!

Ama onlara şunu da söylemek isterim; çok az kaldı gideceksiniz, yenileceksiniz! Roboski halkı sizin önünüzde diz çökmeyecek, size boyun eğmeyecek. İstanbul halkı size boyun eğmeyecek, size biat etmeyecek. Ne yaparsanız yapın demokratik siyaset hakkımızı kullanmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bugün burada ablukaya alınmamız, İstanbul Kadıköy’de bugün yaşananlar demokratik siyasete darbedir. Bir partinin iki eş genel başkanından biri ilçe binasının içinde bekletilirken, diğeri binaya sokulmadı. İki saate yakındır dışarı çıkmama izin verilmedi. Mithat Sancar’ın içeriye girmesine izin verilmedi. Milletvekili arkadaşlarımız da ablukaya alındı, bizlerle bir araya gelmelerine izin verilmedi. 

HDP’ye alışacaksınız, HDP milyonların iradesidir

Halkımızın yanımıza gelmesine izin verilmedi. İl ve ilçe örgütlerinden arkadaşlarımız bir kez daha gözaltına alındılar. Bu yapılan HDP’nin demokratik siyasetine, siyaset yürütmesine yapılan bir darbedir. Asla kabul etmiyoruz. Alışacaksınız, HDP’ye alışacaksınız! HDP’nin demokratik siyaset yapmasına alışacaksınız. Biz bu ülkede milyonların iradesiyiz, milyonların oyunu alan bir siyasi partiyiz. Diğer partilere nasıl yaklaşıyorsanız, HDP’ye de aynı şekilde yaklaşmaya mecbursunuz. Bir kez daha şunu söyleyerek bitirmek isterim. Ferhat Encü İstanbul halkının iradesidir; ona atılan tokat hepimize atılmıştır, Kürt halkına atılmıştır, HDP’ye atılmıştır, Roboski halkına atılmıştır. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Bugün burada oldukları için milletvekili arkadaşlarıma, ilçe ve ilçe yönetici arkadaşlarıma ve halkımıza özellikle teşekkür etmek istiyorum. Yapılan ablukayı kınıyorum. Gözaltına alınan arkadaşlarımız bir an önce bırakılmalıdır.

Sancar: Kadıköy’de uygulanan abluka iktidarın korkusunun bir tablosudur

Sevgili halkımız diye seslenmeye başlayacağız, çünkü bu ses halkımıza, halklarımıza ulaşıyor. Bundan en ufak bir şüphemiz yok. Ablukalarınız, sansürünüz, zulmünüz bunu engelleyemez. Pervasız hukuksuzluğunuz bunu engelleyemez. Bu ses dalga dalga yayıldı, daha da yayılacak, büyüyerek bu düzeni değiştirecek. Bunu iyi bilmenizi isteriz. Bugün Kadıköy sokaklarında uygulanan bu ablukanın bir tek adı var: Korkunun tablosu. İktidarın korkusunun tablosudur bu.

Bu tablo çaresizliğin, zavallılığın tablosudur

“Korkunun tablosunu yapabilir misiniz?” diye sorarsanız, işte bu tablo korkunun tablosudur. Kararlı demokrasi mücadelesinden, inatçı ve ısrarcı özgürlük mücadelesinden korkunun tablosudur. Neden korkuyorlar? Çünkü bir suç imparatorluğu yarattılar. Bu suç imparatorluğuna karşı en etkili, en kararlı ve en tavizsiz mücadeleyi veren HDP’yi ve bileşenlerini, ittifaklarını engellemek istemelerinin nedeni bu tabloyu değiştirecek gücün burada olduğunu bilmeleridir. Bu tabloyu biz değiştireceğiz. Bu abluka halkın iradesine ablukadır, bu abluka adalete ablukadır, bu abluka hakikate ablukadır. İşte bu abluka düzenini değiştirmeye kararlı olduğumuz için sesimizi bastırabileceklerini sanarak bu baskıları devreye sokuyorlar. Dün burada İstanbul İl Eşbaşkanımız, önceki dönem Şırnak Milletvekilimiz Ferhat Encü’ye yönelik tokatlı saldırı da bu korkunun göstergesidir. Hukuksuzlukta dipsiz kuyuya düşmüş iktidarın, çaresizliğinin ve zavallılığının bir kanıtıdır. Burada adalet nöbeti tutan annelere, onlara destek için gelen gençlere yönelik saldırı da adalet mücadelesinden korkunun bir yansımasıdır. 

Demokrasi ittifakı bu düzene son verecek

Korkunun ecele faydası yok. Bunu hepimiz biliyoruz. Emin olun iktidar da biliyor. Ne yapacağını şaşırmış durumda. Korkunun ecele faydası yok, ey iktidar sahipleri! Bu mücadele, bu kararlılık, bu inanç ve inat devam edecek; demokratik siyaset büyüyecek, demokrasi ittifakı yayılacak ve bu düzene son verecek. İstanbul’u faşizmin üssü, merkezi yapmaya çalışan iktidar şunu bilsin ki; İstanbul’dan Roboski’ye uzanan dayanışma ve ortak mücadele zinciri bu planları boşa çıkaracaktır. İstanbul’u fazişmin, otoriterliğin ve zulmün merkezi yapmak isteyenlere en güçlü cevabı halkların, demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi verecektir ve vermektedir. Bugün burada yapılan bu haksızlığın, bu hukuksuzluğun, bu zulmün hesabı önce sandıkta, sonra adalet önünde mutlaka sorulacaktır. Bu düzen değişecek; sandıkta hem o tokadın hesabı sorulacak hem bu zulüm düzenine en kuvvetli cevap verilecek.

Hiçbir şeye benzemez halkını satanların korkusu

Sözlerimi Nazım Hikmet’in dörtlüğüyle bitireceğim. “Neden bu korku?” sorusuna en iyi cevap odur. “Hiçbir korkuya benzemez halkını satanların korkusu…” İşte onlar korkuyorlar; biz halktan aldığımız cesaretle, haklılığımıza olan inancımızla yürüyüşümüzü sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Bu düzeni değiştireceğiz, hep birlikte değiştireceğiz. Hiç kimsenin şüphesi olmasın.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz