Hep iyilerle kötüler mi savaşır? 

0
Die Illustration zeigt einen rothaarigen Neandertaler und einen modernen Menschen - "Auge in Auge" (undatiertes Handout). Auch einige Neandertaler waren vermutlich rothaarig. Leipziger Forscher fanden mit Erbgutanalysen heraus, dass mindestens ein Prozent der Neandertaler in Europa möglicherweise rote Haare hatte. Sie untersuchten das Gen mc1r, das auch bei den modernen Menschen für rote Haare und helle Haut verantwortlich ist. Michael Hofreiter vom Max-Planck-Institut für evolutionäre Anthropologie in Leipzig und Kollegen berichten im US- Journal «Science» (online vorab) über ihre Studie. (zu dpa 0321 vom 25.10.2007) ACHTUNG: Verwendung nur im Rahmen der Berichterstattung und mit Urheberhinweis Illustration Kurt Finstermeier/Michael Hofreiter/MPG EVA - SPERRFRIST 25. Oktober, 20.00 Uhr +++(c) dpa - Bildfunk+++
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Rusya ile Ukrayna arasında çıkan savaş hepimizi yakından ilgilendiriyor. 

Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri yaşayacakları enerji krizi için şimdiden hazırlıklara başladılar. 

Bu kadar mı? 

Hayır. Enflasyon yükselişte ve her ürün zamlandı. 

Türkiye’de de değişen bir durum yok, enflasyon %80 civarında ve hayat pahalılığı en üst seviyede. Ama Türkiye’de insanlar kendilerini kandırmanın yolunu bulmuşlar: ‘Pahalılığın sebebi Avrupa ve ABD’. 

Türkiye’yi Avrupa ve ABD yönettiği için zamları da onlar yapıyorlar. 

Neyse konumuz savaşlar. 

Rusya Ukrayna savaşında yeni bir evreye girildi ve seferberlik ilan edildi. 

Putin’in seferberlik ilanından sonra ülkeden ayrılanları gösteren hava haritasında ne kadar fazla uçağın Moskova’dan kalktığını görünce gözlerimize inanamadık. Bunun sebebi çok açık insanlar savaşmak istemiyorlar. 

Savaşı biraz daha fazla irdeledim. 

Zihnimizde hemen şu beliriyor: ‘Kim haklı?’ 

‘Kim haklı?’ sorusuyla birlikte zihnimiz hemen bu veriye göre konumlanıyor ve haklı olan iyi damgasını vuruyoruz. 

Bu savaşta Putin Ukrayna’yı işgal ettiği için Ukrayna haklı ve böylece Ukrayna ‘iyi’ tarafında ve Rusya da ‘kötü’ tarafta. 

Gerçekten böyle mi? 
Bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Bildiğimiz bir şey var o da Putin’in başka bir ülke olan Ukrayna’yı işgal etmiş olması. 

Acaba savaşlar hep iyilerle kötüler arasında mı oluyor? 

Bize gösterilen ve dayatılanlar hep bu yönde. 

Romanlar, filmler ve tarihsel bilgiler bize bir tarafın haklı ve iyi olduğunu ve diğer tarafında haksız ve kötü olduğunu dayatıyor. 

Gerçekten de öyle mi acaba? 
Belki de durum çok daha farklı. 

Kim bilir belki savaşlar hep kötüler arasında yaşanıyor? 

Ama bu ihtimali neredeyse kimse kabul etmez. Nedeni ise milletlerin tarihlerinde mutlaka savaşlar var ve o milliyete mensup insanlar da her daim kendi milletini haklı çıkarmak isterler. 

Eski Yunan, Roma imparatorluğu, Avrupa’daki savaşlar, Emevi ve Abbasilerin savaşları, Osmanlı’nın yaptığı savaşlar ya da Türkiye’nin Osmanlı sonrası Kurtuluş savaşı… 

Bütün bu savaşlarda her zaman bir taraf mutlaka haklıdır.

Bu savaşlara katılmak istemeyen ve üçüncü ihtimali benimseyenler hiçbir zaman çıkmadı mı?

Tabi ki çıktı. Ama onlar güç savaşının içinde olmadıkları için tarih yazımına etkileri olmadı. 

Bütün milletler kurtuluş günleriyle övünürler. Her millette vardır bu. 

Kurtuluş günüyle övünmenin altındaki resim ne kadar insan öldürüldüğünü de gösterir. Övünmenin altında ne kadar insan öldürüp katil olduklarını da söylerler aslında. 

Üçüncü ihtimali benimseyip savaşları istemeyenler tarih boyunca bu dünyada diğer insanlarla birlikte yaşadılar. 

Peki onlar ne yapmış olabilirler? 
Sanıyorum onlar bu güç mücadelesinin içine hiç girmediler. 

Güç gösterisi, hegemonya kurma ve başka insanların topraklarını ellerine geçirmek için hiç çaba sarf etmediler bana göre.
Peki bu insanların diğerlerinden farkı ne? 
Neden böyle davrandılar? 

Homo-Sapiens ile Neandertalleri duymuşsunuzdur. 

Eş zamanlı olarak yeryüzünde yaşayan bu iki tür gıda eksikliği yüzünden savaşa başladılar ve bu savaşı Homo-Sapiens kazandı. 

Prof. Nicholas Longrich yaptığı araştırmalarda Neandertaller’in Homo-Sapiens’in atası olduğu düşüncesinin yanlış olduğunu ileri sürdü ve kanıtladı. 

Neandertaller, Homo-Erektus’dan gelişim gösteren Homo-Sapiens ile kardeş tür olduğu bilgisini bilim dünyasına sundu. 

Homo-Sapiens daha zeki ve gelişmeye açık olduğu için bu savaşı kazandı. 

Bundan dolayı da şimdiye kadar hep şu tez savunuldu: ‘Homo-Sapiens daha güçsüzdü ama daha zekiydi’. 

Clive Finlayson gibi araştırmacılar bunun doğru olmadığı tezini sundular. ‘Neandertaller çok daha güçlülerdi ama zeka seviyeleri Homo-Sapiens ile aynı seviyedeydi’. 

Belki de Neandertaller hiçbir zaman yok olmadılar sadece meydanı Homo-Sapiens’e bıraktılar. 

Belki de bütün bu savaşları çıkaranlar hep Homo-Sapiensler oldu. 

Neandertal özelliklerini kaybetmeyen bir topluluk hayatını devam ettirmeyi başarmış olabilir. 

Savaşları Homo-Sapienslerin çıkardığı tecrübeyle sabit. Çünkü yeniliğe daha elverişliler, farklı yerlere göç ettiler ve topraklara hakim olmayı tercih ettiler. Güçsüz oldukları için de güç gösterisinde bulunma ihtiyacındaydılar ve bu yüzden de savaşmayı yeğlediler. 

Neandertal genlerini taşıyanlar ise daha güçlü oldukları ve bunu da bildikleri için güçlerini gösterme gereği duymadılar. 

Güç gösterme, tahakküm kurma ve başkalarının topraklarını işgal etme eğilimi göstermediler. 

Kim bilir Neandertal genleri taşıyanlar hala aramızda yaşıyorlar. 

Kendi iç dinamikleriyle hayatlarını devam ettiriyorlar. 

Kim bilir… 

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikCovid, Ölümler ve Ayrılık
Sonraki İçerikSonunda Biden – Erdoğan aileleri bir fotoğrafta buluştu.. Sorunlar ise devam ediyor…
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz