Herşey Çok Güzel Oldu…

0

Maç en fazla berabere olur demiştik. 2-0 oldu. Futbol terimi ile söyleyecek olursak hiçbir itiraza mahal kalmadı.

İlk maçı son dakika golü ile kazanmıştı CHP, bu defa Metin Ali Feyyaz’lı efsane kadro akla geldi.

Türk futbol tarihinin unutulmaz 10-0’lık Beşiktaş-Demirspor maçı gibi bir sonuç gördük.

Beşiktaş attıkça atmıştı o maçta. Dünse tarihi hezimete uğrayan AKP ve Binali Yıldırım oldu.

Herkesin bolca yorum yapacağı-yaptığı ‘seçim için en doğru yorum ne olabilir?’ diye sorulsa her halde ‘o son seçimi iptal etmeseydin iyiydi’ demek gerekecek.

Trafik kazaları genelde insan hatasından olur. Yol ve hava şartları da etkendir. Ama genelde ardı ardına yapılan yanlışlardır arabayı yoldan çıkaran. 31 Mart seçiminde hatalı sürüş neticesinde aracının kaza yaptığını fark edemedi AKP.
Bu defa araç teknik terimle pert oldu.

31 Marttaki kaza aracı yolun kenarına çıkarmıştı. 23 Haziran uçurumdan savurdu.

Her iki seçimin de aslında anlamı aynı idi. Arada bir fark yoktu. Kaza yapan aracın revizyona alınması gerekiyordu. 31 Mart’ta çekici ile kenara çekilmesi gereken araç 23 Haziran’da bir defa tamamen kullanılmaz hale geldi. En azından daha ağır hasar aldı.

Bir zamanlar radyo bile tek kanallı iken bir program vardı. Yaşanmış ya da muhtemel hayat hikayelerinden dinleyenlere dersler çıkaran bu programın adı “Şimdiki Aklım Olsaydı” idi. Gayet ratingi yüksek, ilgi toplayan bir programdı.

“İnsanlar neden hata yapar?” sorusunu merkeze alan bu programın amacı başkaları aynı hatayı bir daha yapmasın idi. Dün gece tarihi bir hezimete uğrayan Akparti için gayet lüzumlu bir program olmalıydı. Eğer azıcık kendini sorgulasa, yaptığı hatayı teşhis etse bunun farkında olsa, bırakın seçim tekrarını herhalde ilk kutlamayı yapmak için sıraya girerdi 31 Mart’ta.

Ancak insanoğlu bazen basiret bağlanması dediğimiz bir hale giriyor. Gözü bir şey görmüyor. Sadece kendi doğrusu ile hareket ediyor. İşte bu anlar gerçeklikle bağın koptuğu, kendi kurduğu senaryoya inanarak bu sahte dünyayı adeta tüm bileşenleri ile gerçeğe tahvil ettiği zamanlar oluyor.

Ben kendi adıma 31 Mart’tan itibaren ve özellikle AKP’nin neticeyi hazmetme sorunu yaşadığı anlaşıldığında sadece nesnel bir tabanda yaşananları izah etmeye çalıştım. Benim bu ülkenin bir ferdi olarak bu ülkenin iradesinin tecellisine olan inancım dışında yol gösterenim olmadı.

Yandaş değildim, sadece adil olmak gereğini vurgulamak istedim. Ancak yandaş bir bakış açısının eleştirebileceği doğrunun yanında olmaktan öte konum belirlemedim.

Sıradan bir gözlemci olarak dahi tespit edilebilir olan tuhaf süreci işaret ederek toplumsal ortak paydanın en önemli tamamlayıcısı olan meşruiyet kaybının önüne geçmeye çalıştım.

Bu yolda gösterdiğim gayretin boşa olmadığı için huzurluyum. Hatta zihnimdekileri ifade için gecenin heyecanlı ruh halini pas geçerek sabahı bekledim.

Söylenecek çok şey vardı.

Ama benim için tek cümle kafi.

Herşey çok güzel oldu.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz