- Her gün neden domates yemelisiniz? - 29 Nisan 2023
- İnsanların bekarlığı tercih etmesinin sebepleri! - 29 Nisan 2023
- Ruh sağlığını olumsuz anlamda etkiliyor! - 29 Nisan 2023
Bir kuş çayırda şarkı söyler ve kimse onu duyamaz. Ses çıkardığını unutun! Biyologlar neden duyulmadığını bilmek istedi. Yeni bir çalışmanın ortaya koyduğuna göre, kuşların kuru havada çok uzağa gidemediği için iklim değişikliğinin yoğunlaştırdığı daha kuru koşullar sorumlu olabilir. Bu, bölgelerini savunmaya veya bir eş bulmaya çalışan kuşlar için zararlı sonuçlar doğurabilir.
Çalışmaya dahil olmayan bir akustik ekolojist olan Jacob Job, çalışmanın iklim değişikliğinin biyoakustik etkilerini inceleyen ilk çalışmalardan biri olduğunu söylüyor. Ortaya çıkan bu araştırma sorusunun “ön planda” olduğunu ifade ediyor.
Küresel ısınma ilerledikçe, Amerika Birleşik Devletleri’nin güneybatısındaki çayırlarda kuraklıkların daha sık ve şiddetli olacağı tahmin ediliyor. Oklahoma Üniversitesi’ndeki (OU) bir araştırma ekibi, bu kuru koşulların, kuşların iletişim şeklini nasıl etkileyebileceğini bilmek istedi.
Bunu bulmak için araştırmacılar, bir bilgisayarın içinde bir çayır ortamını simüle etti ve onu sanal kuşlarla doldurdu. Her kuşa, içinde dinlenmesine, hareket etmesine veya şarkı söylemesine izin verilen belirli bir bölge verildi. Simüle edilmiş kuş ötüşleri gerçek dünyadaki akustik kurallara göre yönetiliyordu, yani nemli havada kuru havaya göre daha uzağa taşınıyordu. Kuşlar ayrıca dehidrasyonu önlemek için daha sıcak ve daha kuru koşullarda daha az şarkı söylediler. Son olarak, araştırmacılar, bu sanal kuşların kaçının, farklı iklim senaryoları altında en yakın altı komşularıyla başarılı bir şekilde iletişim kurabileceğini hesapladı.
Araştırmacılar bu ayın başlarında Ecology and Evolution’da algoritmik çayırlarda kuraklık koşullarının, kuşların komşularıyla iletişim kurmasını zorlaştırdığını bildirdi. Özellikle, Kuzey Amerika’da bulunan çekirge serçesi gibi orta ila yüksek ortalama frekanslarda şarkı söyleyen nispeten geniş bölgeleri olan kuşların duyulma olasılığı daha düşüktü. Araştırmacılar bunun muhtemelen yüksek frekanslı seslerin kayaların, evlerin ve diğer nesnelerin etrafında kolayca bükülememesinden kaynaklandığını öne sürüyorlar. Ayrıca, düşük frekanslı seslerden daha hızlı dağılma eğilimindedirler. Bu nedenle kuru hava, bu ses dalgalarının ne kadar uzağa gidebileceğini daha da azaltır.
Çalışmanın yazarı ve OU’da bir koruma biyoloğu olan Jeremy Ross, modellemenin kuraklığın çayır kuşları üzerinde sallanan “üç ucu keskin bir kılıcı” temsil ettiğini öne sürüyor. Sadece daha az şarkı söyleyip şarkılarını duymakta zorlanmakla kalmazlar, aynı zamanda su aramak için daha fazla zaman harcamak zorunda kalabilirler, bölge kurmak ve eş bulmak için daha az zaman bırakırlar. Ross, gölge barınakları veya su istasyonları kurmanın kuşların kuraklık sırasında idare etmesine yardımcı olabileceğini belirtiyor, ancak bu, şarkılarının hedeflenen kitleye ulaşmasına yardımcı olmaz.
Ross, giderek kuraklaşan bir dünyada çayırların kulağa eskisi gibi gelmeyebileceğini söylüyor. Biyoloji doktorası yapan Meelyn Pandit, bazı türlerin daha uzağa giden daha düşük frekanslarda şarkı söyleyerek veya enerji tasarrufu yapmak için daha az sıklıkta şarkı söyleyerek uyum sağlayabileceğini söylüyor. OU’da öğrenci ve çalışmanın baş yazarı…
Şimdiye kadar, bu etkiler yalnızca sanal çayırlarda araştırıldı. Job, şimdiki sorunun kuraklıktan kaynaklanan iletişim sorunlarının “vahşi doğadaki kuş türlerinde gerçekten meydana gelip gelmediği ve onlar için önemli olup olmadığı” olduğunu söylüyor. Pandit şimdi bu soruyu Oklahoma, Teksas ve New Mexico’da toplanan kuş şarkılarının kayıtlarını analiz ederek yanıtlamaya çalışıyor. Araştırma ekibi, bu akustik verileri iklim tahminleriyle karşılaştırarak gelecekte daha kuru koşulların çayır cıvıltılarını nasıl tehdit edebileceğini öğrenmeyi umuyor.