- Kamuoyuna Duyuru…! - 30 Nisan 2023
- 1915 Olayları ve Konuşulmayanlar - 25 Nisan 2023
- Neden Ak Partiliyim? - 24 Nisan 2023
Çocukluğumdan beri bildiğim konudur, İsrail-Filistin mücadelesi ya da savaşı.
Hele de gençseniz bu konu ortaya atıldığında ‘Kahrolsun İsrail’ sloganı atmak ve sözüm ona savaşa çıkmış bir er gibi mücadele etmek için meydanlara koşarsınız.
Araştırmazsınız.
Okumazsınız.
Çünkü bilinen bir gerçek vardır ve o da İsrail-Filistin konusunda tarafınızın nerede olduğudur.
Hatırlarım gençliğimde eve bir Filistinli gelmişti. İzmir’de üniversite okuyordu ve bitirdiğinde de Filistin yerine Kanada’ya gitmeyi planlıyordu. Sanırım gitmiştir de.
Yıllar sonra Almanya’nın Saarbrücken şehrindeki bir dostum en yakın arkadaşı olan bir Filistinliden bahsetmişti. ‘Aramız çok iyiydi ama sonra milliyetçi ve dini yönü ağır bastı ve hiç gitmese de sürekli ve ısrarla Filistin konusunda tepkileri yüzünden görüşmez olduk’ demişti.
Hiç gitmese de…
Gençliğimde tanıştığım kişi de muhtemelen gitmiyordur.
Almanya’da tanıştıklarım da gitmiyorlar ama konu Filistin olunca durum değişiyor.
Neden?
Filistin ne?
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bölge İngiliz kontrolüyle BM’ye devredildi. Sonra da Yahudi, Arap ve Kudüs bölgeleri oluşturuldu. 1948’te İsrail Devleti’nin kurulmasıyla Arap-İsrail savaşları başladı.
22 Eylül 1948’te Mısır’ın kontrolünde olan Gazze’de Filistin Hükümeti kuruldu ve Arap Birliği üyeleri tarafından da tanındı.
Dikkatinizi çekiyorum, Arap Birliği üyeleri tarafından.
Bu, tarihteki ilk Yahudi-Arap karşılaşması mıydı ya da savaşı?
Tabii ki hayır.
Milattan önce 5000’lerde Tevrat’a göre de tarihin en eski milletlerinden olan Arapların atası kabul edilen Amalikalar bugünkü Kudüs ve çevresindeydiler. Aynı topraklarda başkaları da vardır.
Kenanlılar.
Yani Kenan Diyarı’nda yaşayanlar.
Burada yaşayan Kenanlılar da bir görüşe göre Yahudilerdi. Ayrıca Musa’nın Kenan Diyarı’na gidin emrini yerine getirmesiyle Mısır’dan bu bölgeye geldiler.
Neden hepsi bu bölgeye geliyordu?
Çünkü bu bölge ‘süt ve bal akan’ diyardı.
Musa’ya emri veren Rabb de aynısını ifade etmişti.
O zamanlarda buraya yerleşen Yahudiler oradaki diğer kavimlerle savaşa girmişlerdi. Bu savaş dini bir mücadele değil tamamen orada hakim olma ve o bölgenin nimetlerinden yararlanma içindi.
Peki kimdi bu kavimler?
Bazı Sami kavimler, Amalikalar ve Filistler.
Filistin adı da bu Filistlere atfedilir.
Peki kimdir bu Filistler?
‘M.Ö. 10 ile 13 yüzyıllar arası kavimler göçüyle deniz yoluyla buraya gelen Egeli bir topluluk’. (Bu bilgi TDV. İslam Ans’dan alınmıştır)
Yahudiler M.Ö. 5000’lerden beri bu bölgede Filistlerle ve Amalikalar (Arapların ataları ile birlikte yaşıyorlar ve zaman zaman da savaşıyorlardı.
İsrail-Filistin mücadelesinin temeli binlerce yıldır devam eden ırk temeline dayanan hüküm sürme mücadelesi aslında.
Peki bu konu neden Türkiye’yi ilgilendiriyor?
Ya da şöyle sorayım: ‘Bir genç meydanlara çıkıp neden ‘kahrolsun İsrail’ diye bağırma ihtiyacı hissediyor?’
Araplar Müslüman oldukları için.
Türkiye’dekiler de Müslüman.
Bu yüzden din kardeşlerimizin yanında olma isteği.
İran da Müslüman.
İran da İslam’ı kullanarak binlerce yıldır hakim olma arzusunu gerçekleştirmeye çalışıyor.
Araplar da.
İyi de bu savaş neden din üzerinden yapılıyor?
Milliyet üzerinden yapılsa Arap olmayanlar destek vermezler de ondan.
Yani dini kullanarak binlerce yıllık hırslarını gerçekleştirmek istiyorlar ve benim tecrübesiz gencim de işi İslam mücadelesi sanıyor ve başlıyor slogan atmaya….
Persler ya da Araplar senin ülken için böyle bir mücadele yapıyor mu?
Hayır.
O halde biz saf mıyız?…
Sevgi ve Bilgiyle kalın
Cok güzel bir yazi da kime anlatacan milletin o konulara ayiracak vaktimi var flan tv yada imam øyle søyliyor o da katiliyor