İstanbul Sözleşmesi hepimizin kırmızı çizgisidir..

0
Latest posts by Emrullah Bayrak (see all)

İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı açılan davanın duruşması Danıştay’da yapılıyor. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Türkiye’de kadın örgütlerinin mücadelesi sonucu İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girdiğini ancak Cumhurbaşkanlığı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nin feshedildiğini hatırlattı.

“Başta Kürt kadınları ve HDP’li kadınlar olmak üzere sırf muhalif olduğu ve başka bir görüşü savunduğu için erkek devlet şiddetine maruz kalan, yargılanan, ceza alan tüm kadınlara uygulanan bu politikalar insan haklarına, kadın haklarına aykırı olduğu gibi İstanbul Sözleşmesi’ne de aykırıdır ama aynı zamanda suçtur.” diyen Buldan, kadınların kadına yönelik şiddetle mücadele ettiği için yargılandığını ve sindirilmeye çalışıldığını belirterek şöyle devam etti:

“Bugün belki de tarihi bir karar vereceksiniz. Vereceğiniz karar ile Türkiye’nin vicdanına, adaletine öyle bir imza atın ki ileride sizlerden vicdanlı yargıçlar olarak bahsedelim. Türkiye’deki milyonlarca kadın adına sizden sadece vicdanlı olmanızı talep ediyorum.

Kadınların uzun yıllar verdiği mücadele sonucu emekleriyle, bedenleriyle, sözleriyle ve ödemiş oldukları bedellerle kazandıkları bir hak olan İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı bir erkek tarafından feshedilmesini asla kabul etmediğimizi her yerde ifade ettik, bugün burada bir kez daha söylüyoruz. İstanbul Sözleşmesi, bir erkeğin iki dudağı arasından çıkacak bir sözle, attığı bir imza ile asla feshedilecek ve yok sayılacak bir sözleşme değildir. Bugün Türkiye’de binlerce kadın erkek şiddetine maruz kalırken, binlerce kadın canını verirken, katledilirken, yaşamını yitirirken böylesi önemli bir sözleşmenin bir gece yarısı feshedilmesini asla kabul etmeyeceğiz ve İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya her yerde devam edeceğiz.

Biz, HDP olarak Danıştay’a bir başvuruda bulunduk, İstanbul Sözleşmesi’nin feshini kabul etmeyeceğimize dair. Bu kararın bugün Danıştay’dan olumlu bir şekilde çıkması, sadece bizim değil bu ülkede yaşayan milyonlarca kadının talebidir ve biz milyonlarca kadını temsilen bu duruşmayı izlemek üzere buradayız. Bu hukuksuzluğu asla kabul etmeyeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz. Burada gözü yaşlı anneler var, kızlarını erkek şiddetiyle kaybeden annelerimiz var ama bu ülkede yaşayan milyonlarca annenin aynı durumu düşmemesi için hep birlikte bu sürecin takibi olacağız. Milyonlarca kadının bu sürecin takipçisi olması için elimizden geleni yapacağız ve asla bunun mücadelesini bırakmayacağız. İstanbul Sözleşmesi hepimizin kırmızı çizgisidir. Biz, bu kırmızı çizgimizden asla vazgeçmeyeceğiz, asla taviz vermeyeceğiz.”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise şöyle konuştu: “Burada Danıştay’a bu işlemin tamamen hukuksuz olduğu için yok hükmünde olduğunu söylesin diye başvurduk. Eğer bu yokluğu ilan ederse, bu andan itibaren yeniden İstanbul Sözleşmemize kavuşmuş olacağız. Yokluk kararını vermediği taktirde Anayasa’ya tamamen aykırı olan bu işlemin iptalini talep ediyoruz. Geçtiğimiz duruşmada Danıştay savcısının yaptığı değerlendirmeyi son derece kıymetli buluyoruz. Yetkide ve usulde paralellik olmadığından yani bu sözleşme nasıl onaylandıysa ancak yürürlükten kaldırılacağını söyleyen savcısının düşüncesinin karara etki etmesini bekliyoruz.

Burada her birinin vicdanı olan kalbi olan aklı olan hakimlere seslenerek şunu söylüyoruz: Eğer siz bu kararı bir an önce vermezseniz, bu işi Anayasa Mahkemesi’ne bırakırsanız, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bırakırsanız, biz bu davayı oralarda kazanırız ama o günlere kadar çok fazla kadının ölümünden, kadın cinayetlerinden sorumlu olursunuz. Zira her fırsatta rakamları eğip büken kendi bulduğu yöntemi bulan suçişleri bakanının yöntemiyle dahi hesaplandığında Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun rakamlarıyla 1 Temmuz 2021’den bugüne kadar tam 495 kadın hayatını kaybetti. O tarihten 11 ay önceye gidince Süleyman Soylu gibi rakam 415’tir. Demek ki hiçbiri ölmemesi gereken 415 kadın öleceğini varsaysak bile İstanbul Sözleşmesi varken, ilave 80 cinayetten bu sözleşmeyi tek adam kararıyla yürürlükten kaldıran zihniyet ve buna sessiz kalanlar, yol verenler, görevlerini yapmayanlar, bu işlemin yürürlüğünü bir an önce durdurmayanlar müştereken sorumludur.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz