Kadının bedeni kimsenin namusu değil

0
Rabia Güner

Haberlerde ‘töre’ , ‘namus cinayeti’ , ‘töre kurbanı’ gibi ifadelere geçmişten günümüze çokça kez rastladık. Kadınların en temel hakkı olan yaşama hakkı ellerinden alındı.

Namus cinayetine göz yumanlar oldu. Mücadele etmeyip, boyun eğenler ve elinden geleni yapmayanlar da…

Bunların hepsi de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanamadığının bir göstergesi olarak karşımızda duruyor. Kadına yönelik şiddet ve töre- namus cinayetleri ataerkil düzenden besleniyor çünkü bu düzen kadınları kontrol altında tutmaya çalışıyor. Namusa aykırı davranışı kadın, kadının bedeni ve kadının cinselliği üzerinden tanımlıyor.

Tüm bunlar da kızların ve kadınların üzerindeki baskıyı artırıyor. Bu baskılar neticesinde kadınlar intihara kadar sürüklenebiliyor. Bu konularda tedbirlerin olmaması ya da azlığı da olayları iyice içinden çıkılmaz bir hale sokuyor.

Eğitimler, politikalar ve tüm çalışmalar bu noktada bir ilerleme kaydetmek açısından yetersiz kalıyor. Namus cinayetini meşru gören zihniyetler değişmediği ve önlem alınmadığı sürece de sonu gelmiyor. Bu yüzden kadının emeğini yok sayan, ötekileştiren, ayrıştıran, yabancılaştıran ve sindiren ataerkil düzen suçludur. Bu ataerkil düzenin sona ermesi ve eşitliğin sağlanması için mücadele edilmelidir.

‘Namus’ kadına değil, insana ait bir kavramdır. Neden namus kelimesini duyunca sadece kadınlar üzerinden tanımlama yapılır? Namus sadece kadına özel olarak görülmemelidir çünkü bireyin vücudu da, hisleri de, düşünceleri de kendine özeldir ve herkes için geçerlidir.

Kaynakça:

https://www.cised.org.tr/basin/167/kadinlar-kimsenin-namusu-degildir

https://silo.tips/download/kadnlar-kimsenin-namusu-deildir

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz