Karfreitag- Ostern /Kutsal Cuma ve Paskalya 

0
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Ramazan ayı başladığında o güne dair bir yazı yayınlamıştım. 

Geçtiğimiz hafta da Pesah’ı ele alan da bir yazı kaleme almıştım. Bu yazımdan rahatsız olan okurlarımız olmuş. 

Olabilirler. 

İsrail ve Filistin konusunda taraf olmayı mecbur bırakan toplum baskısı var.  

Ama şu bilinmelidir ki, hiç kimse İslamcıların kutsadığı, kutsal bir seviye olarak sunduğu Filistin konusunu aynı şekilde kutsamak ve kutsal bir tabu gibi kabullenmek zorunda değil. 

Keşke Filistin konusunun kutsandığı kadar İslam kutsansaydı ve anlaşılmasının gerekliliği Filistin meselesi kadar en ön plana çıkarılsaydı. 

Ama durumumuz bu. 

Bugün de sizlere Paskalya’dan bahsedeceğim. 

Dün yani Cuma günü Hristiyan dünyası için çok önemli bir gündü. Buna Acı ve yas günü de diyebiliriz çünkü Kutsal Cuma olarak bilinen günde Hz. İsa’nın çarmıha gerilmişti. Bundan dolayı birçok Avrupa ülkesinde inananlar kiliselere gittiler ve Hz. İsa’yı andılar. 

Almanya ve diğer ülkelerde resmi tatil olarak kutlandı. 

Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği gün olduğu için de eğlence yapılmaması adet olarak devam etmekte. Bir bakıma ‘dans yasağı’ olan gün olarak bilinen kutsal Cuma gününde bütün eğlence mekanları kapalıdır ve eğlence yapılması da hoş karşılanmaz. 

Hz. İsa’nın asılmadan önce açlık çekmesinden dolayı Hristiyanlığa inananlar da Paskalyadan önceki haftalarda oruç tutarlar. 

Bazı gençler de bu oruçları ifa ederler ve bu oruçlar genelde en çok sevilen gıdaların tüketilmemesi şeklindedir. Kimi zaman da internet kullanımı, cinsellik ve en sevilen işlerin yapılmaması gibi oruç yöntemleri de uygulanır. 

Beş haftalık oruç dönemi Kutsal Cuma ile son erer ve sonraki günlerde Paskalya Bayramı başlar. Bu yüzden Avrupa’daki birçok ülkede Cuma ve Pazartesi günleri tatildir. 

Paskalya Bayramı Hristiyanlıkta en önemli bayramlardan birisidir. 

Paskalya yortusu da denir. Yortu, Hristiyan bayramı anlamında. 

Bu bayramın bu kadar önemli olmasının sebebi Hz. İsa’ya dayanmasıdır. 

İsa’nın eziyet çekmesi ve çarmıha gerilmesi sebebiyle inananlar aynı zorluğu yaşamak için oruç tutarlar. 

İsa’nın dirilişi de bu bayrama damgasını vurur.

Paskalya’da yumurta ve tavşanların sembol olarak kabul edilmesinin sebebi de yeni yaşamı ve dirilişi gösterdikleri içindir. 

İsa’nın tekrar dirilişi ve kıyamı Paskalya’nın en önemli konusudur. 

Kutsal Cuma’dan önceki Perşembe günü İsa arkadaşlarıyla ekmeğini ve şarabını paylaşmıştı. Son akşam yemeği bu bakımdan çok önemliydi. O akşam yemeğinden sonra İsa tutuklanmış ve işkenceye maruz kalmıştı. 

Sonunda da çarmıha gerilmişti. 

İsa inananları için bu cezayı kabullenmişti ve bu yüzden de inananlar İsa’yı hatırlamayı dini bir borç olarak görürler. 

İsa’nın çarmıha gerilişi ve sonra tekrar dirilmesi Hristiyanlıkta bu şekilde kabul edilerek Paskalya’da bu durum merkez alınarak kutlanır.

İslam’a inanan Müslümanlar başka bir anlatı sunarak Hristiyanlıkta anlatılan bilgilerin yanlışlığını ispatlama gibi davranış şeklini benimserler ve hatta bunu imanı ve dini bir tebliğ olarak kabul ederler. Hristiyanlığa ya da Hristiyanlara bazı anlatıları kabul ettirmeyle sevap kazandıklarına inanırlar. 

Burada yaşanan durum aslında inanılan konuların farklılığıdır. 

İslam’a inanan Müslümanlar Hristiyanlara ‘yanlış biliyorsunuz, işin aslı budur’ kabilinden yaklaşırlar. Bu, imanı bir durumdur. 

Hristiyanlar da onlara ‘bizim bildiğimiz doğrudur’ diyerek yaklaşırlar. 

Buradaki ölçü: ‘Senin dinin sana, benim dinim bana’ prensibiyle hukuk çerçevesinde birlikte yaşamadır’. 

Hristiyan vatandaşlarımızın ve dostlarımızın Paskalya Bayramı’nı kutlarım. 

Frohe Ostern…

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikBütün Suç Şeytanın mı?
Sonraki İçerikYeni Meclis gazetecilerle dolup taşarsa şaşırmayın.. DSP-AK Parti birlikteliği de şaşırtıcı değil…
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz