- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gazeteci Cüneyt Özdemir’in sorularını cevapladı. “Şu anda ülkeyi yönetenlerin kasıtlı olarak aldığı kararlarla attığı adımlarla gerçekleştirdiği bir çöküşü yaşıyoruz.” diyen Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu durumun nasıl bir felakete yol açtığını insanlar birkaç ay sonra anlayacak. Çok yaygın bir yoksullaşma olacak. Bu krizde zengin ve fakir arasındaki uçurum daha da artacak. Asgari ücrette net ele geçen yüzde 50 oldu. Son 20 yılın en yüksek asgari ücret artışı ama asgari ücretin satın alma gücünde çok ciddi düşüş var. 1 Kasım’dan bu yana dolar kurunda artış yüzde 60’ın üzerinde.
Dolar kurunun artmasıyla ocakta, şubatta, martta daha yüksek enflasyon olarak yansıyacak. Asgari ücret geçmişe endekslenmiş bir ücret. Gerçek enflasyon yüksek. Ocak ayından itibaren asgari ücret eriyecek çünkü enflasyon yükselecek. Onlar enflasyonla nasıl mücadele edilir bilmiyorlar.
Ben ayrıldıktan sonra milli gelir düştü. O dönemde Merkez Bankası bağımsızdı. Müdahale etmeye çalışıyordu 2011-2012 yıllarında. Merkez Bankasına müdahale etmesine izin vermedik.
Döviz kuru attığında her şeye zam geliyor. Döviz kuru arttığı için hükümet asgari ücreti yüzde 50 arttırmak zorunda kaldı. Şu an ortada büyük bir yangın var. Şu an acilen yangını söndürmenin yolu, Merkez Bankası ve TÜİK’i bağımsız hale getirmektir.
Erken seçim hemen olmalı. Orta direk çöküyor şuan. Zengin daha zenginleşiyor, fakir daha da fakirleşiyor. Bu krizin en önemli sonucu Türkiye’de zengin ile fakirin arasındaki uçurumun daha da artması olacak. Böyle bir tabloda derhal seçime gitmeli. Ama daha gitmez, Erdoğan 1.5 senem daha var diyor.
Ben 6 yıldır yokum. Kendi sorumluluk alanlarımda yaptığım çalışmalardan benim işim rahat. Ancak yapmadığım söylemediğim keşkelerim var. Mesela 2017 referandumunda 15 Temmuz 2016’da darbe teşebbüsü oldu, OHAL ilan edildi hemen 6 ay sonra anayasa değişikliğine başlandı. Referanduma giderken hazırlık gizli tutuldu.
Anayasa değişikliği hazırlandı ve birden gündeme geldi. Çok hızlı bir şekilde Meclis’e sunuldu. Bunun Türkiye’yi bir felakete götüreceğini ben görüyordum. Ama bunu kamuoyuna açıkça konuşmadım. 2015 Ağustos’ta bir karar aldım ben artık konuşmayacağım, artık sessiz bir şekilde eski hayatıma döneceğim dedim ama keşke konuşsaydım.
Niye fakirleşiyor Türkiye? Hukuk ve adaletten ayrıldığı için fakirleşiyor. AİHM karar alıyor Türkiye ‘Uygulamıyorum’ diyor. Attığı imzaya, uluslararası taahhütlerine uymayan, sözünden cayan, hukuka saygı duymayan bir ülkeye yatırım gelmez.
Yeni sistemde bütün yetki tek kişide. Cumhurbaşkanı’nın bir ilçenin tabu müdürüne kadar atama yetkisini kendisinde toplayıp, ondan sonra olup biteni başkasında araması doğru değil. Madem tek yetkili kendisi tek sorumlu da kendisi.
İktisat ilminin tamamen dışında bir alandalar şu an. Paralel bir evrende yaşıyorlar. Ama bu ülke gerçek bir ülke, bu ülkede yaşan insanlar gerçek insanlar. Erdoğan’ın kendi düşünce sistematiğiyle soruyorum: Bütçeden ödenen faizle ilgili bir nas yok mu acaba? Milletin ödediği verginin bu yıl yüzde 20’si faize gitti.
Orta direk şu anda çöküyor. Zengin daha zenginleşiyor, fakir daha fakirleşiyor. Ama zengin sayısı daha az, fakir sayısı daha çok memlekette. Herkes yoksullaşıyor. Böyle bir tabloda hemen seçime gidilmesi lazım. Ama gider mi? Gitmez.
DEVA Partisinin kitabında ‘rövanş’ kelimesi yok, ‘devri sabık’ ifadesi yok. Ne var? Hukuk var. Zamanı gelince idari denetim, yargı denetimi ve meclis denetimi işler. Bizim şu anda Türkiye’deki 973 ilçenin 680’inde ilçe başkanımız var. Bu şu demek, biz Türkiye’nin 680 ilçesinde birebir temasla nabız tutuyoruz. Dip dalganın ötesinde bir şey var. Çok görünür bir şekilde.
6 parti nasıl bir parlamenter sistem istedikleri ile ilgili bir mutabakata vardıktan sonra bir geçiş süreci çalışması gerekecek. O ara geçiş dönemi çalışılmadan isimlerin tartışılmasını biz çok erken ve sakıncalı görüyoruz.
Ülkenin sorunları ekonominin çok daha üzerinde sorunlardır. Şu anda Türkiye’nin en önemli sorunu özgürlük, hukuk ve adalet sorunudur. Demokrasimizin iyi işlememesidir. Doların son dönemdeki atağının sebebi Merkez Bankası ile ilgili atılan yanlış adımlar ama işin özünde Türkiye 5-6 yıldır hukuk ve adaletten ayrıldığı için fakirleşiyor.”