Kılıçdaroğlu: Altı liderin bir arada olmasının temel hedefi yeni bir sayfayı, güzel bir sayfayı açmak

0

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Batıkent Rekreasyon Alanı ve 10 Adet Parkın Açılış ve Temel Atma Töreninde konuştu.

“Devletin organları vardır, devlette liyakat vardır, devletin kurumları vardır, devlet dediğiniz kurum bakidir. Geçici olan siyasettir. İktidar sahiplerinin geçiciliği vardır. Ama devlet dediğiniz kurum bakidir ve hepimizin devletidir.” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Mustafa Kemal, Suriye’den İstanbul Haydarpaşa’ya geldiğinde, Haydarpaşa’da biniyor gemiye karşıya geçerken Dolmabahçe’de düşman zırhlılarını görüyor. Söylediği meşhur söz hepimizin hafızalarındadır: ‘Geldikleri gibi giderler.’ Evet geldikleri gibi gittiler. Şimdi bize düşen görev o ruhu ayağa kaldırmaktır ve Türkiye’yi büyütmektir. Kavga etmeden, kin ve öfke duymadan, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar veren yargıyı inşa ederek, devlette liyakati yeniden inşa ederek, hiçbir evladımızın yatağa aç girmediği, Türkiye’nin her tarafında huzurun ve barışın olduğu bir Türkiye’yi inşa etmek zorundayız. Kavga bize ne verdi, öfke bize ne verdi? Hiçbir şey vermedi hep kaybettik.

Ben belediye başkanı arkadaşlarımdan bir pozitif ayrımcılık yapmalarını istedim. Bugüne kadar hizmet gitmeyen fakir mahallelere mutlaka hizmet götürün, bize oy versin veya vermesin oralarda kreşler açın, o anneler de güven içinde gelip çocuklarını kreşe bıraksın. Anne çocuğunu güven içinde bırakacak kreşe, çocuğun karnı doyacak, arkadaşlarıyla oynayacak, güzel şarkılar, türküler öğrenecek. Annesi akşam güven içinde gidip evladını alacak. Anne taziyeye gidecek, düğüne gidecek, komşularına gidecek, alışverişe gidecek. Dolasıyla kentin ne kadar önemli olduğunu da görmüş olacak.

Bizim şimdi hedefimiz belediye başkanlarımızın yaptıklarını Türkiye genelinde hiçbir ayrım yapmadan hayata geçirmektir. Bunu yaptığımız zaman göreceksiniz Türkiye küllerinden yeniden doğacak. Yeniden güçlü bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Birilerinden para dilenmeden, Türkiye güçlü bir ülke, birilerine el avuç açmadan biz bunları yapacağız.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1921 yılında Kayseri’de uçak fabrikasının temellerini attı. 9 yıl sonra Kayseri’den kalkan ilk uçak Ankara’ya geldi. Ankara Etimesgut’ta uçak motorları fabrikası kuruldu. İkinci uçak fabrikası Eskişehir’de kuruldu. 1940’lı yıllarda dünyaya uçak ihraç eden 5 ülkeden birisiydik. Kırıkkale küçük bir köydü savunma sanayinin entegre tesisleri orada kuruldu. Üniversiteler yeniden ayağa kalktı. Anadolu demir ağlarla örüldü. Hiç kimseye el avuç açılmadı. Her şey kendi imkanlarıyla yapıldı. Osmanlı’nın borcu da son kuruşuna kadar ödendi.

Bizim belediyelerimizin olduğu her yerde hiçbir çocuk yatağa aç girmez. Çünkü onlar belde halkını hiçbir ayrım yapmadan kucaklıyorlar. Biz bunu yapmak zorundayız. İnsanın olduğu her yerde adalet mutlaka olmalıdır. Adalet sadece insan için değil, bizim dışımızda yaşayan bütün canlılar için adaleti aramalıyız. Kainat adalet üzerine inşa edildiyse siz vatandaşlarınız arasında ayrım yapamazsınız.

Yine belediye başkanı arkadaşlarıma söyledim ‘harcadığınız para sizin paranız değil. Beldelerin parası, milletin parası’ dedim. Yaptığınız her harcamanın hesabını millete vereceksiniz. Hesap vermek kadar değerli bir görev yoktur. Bugün Mansur Yavaş başkanımız halkına hesap veriyor. Bundan daha değerli ne olabilir? Her projenin fiyatı belli. Müteahhidi çağırıp ‘şu işi sen hallet, üstüne para artarsa onu da bizim yandaşa ver’ demiyor. Temiz bir siyaset için ne gerekiyorsa onun gerekliliklerini yapıyor belediye başkanı arkadaşlarımız.

Yeni bir sayfayı, güzel bir sayfayı açmak zorundayız. Altı liderin bir arada olmasının temel hedefi de budur. Altı lider bir aradayız hepimiz demokrasi istiyoruz. Hepimiz bu ülkede huzur içinde yaşamak istiyoruz, beraber yaşamak istiyoruz. Niye kavga ediyoruz? Hangi gerekçeyle kavga ediyoruz beraber olmak varken, kucaklaşmak varken niye ayrılıklar, niye kavgalar? Helalleşmeyi onun için söyledim. Helalleşmenin zamanı geldi, geçiyor bile artık eskileri bir tarafa bırakalım, ufkumuza bakalım, büyümeye bakalım.

Ankara uzun süre gerçekten bir başkente yakışmayacak şekilde bir sürü sorunla karşı karşıyaydı. Ankara sıradan bir kent değil. Milli Kurtuluş Savaşı’nın karargahıdır Ankara aynı zamanda, Ankara aynı zamanda küllerinden doğan bir başkenttir. Dolayısıyla Ankara’ya önem vermek, Ankara’da kültür sanatı geliştirmek, Ankara’nın altyapısını yeniden inşa etmek aslında milli Kurtuluş Savaşı’nı verenlerin bizden beklentileridir, bunları yapmak zorundayız. Çocuklarımızın bilimle buluşması, teknolojiyle buluşması, çevreyle buluşması bir araya gelmeleri, sohbet etmeleri bunlar olağanüstü güzel şeyler.

Çubuk Barajı’nı beraber açmıştık. Olağanüstü güzel bir çalışma yapıldı. Ankara’nın o kesimi de nefes almaya başladı, hafta sonları bir yere gitmeye başladı. Ocağını, mangalını kurmaya başladı. Arkadaşlarıyla sohbet etmeye başladılar. Çocuklar geniş yeşil bir alanda koşmaya, eğlenmeye başladılar. Oysa Çubuk Barajı Cumhuriyet tarihimizde yapılan ilk barajdır. Olağanüstü zor koşullarda yapılmıştır.

Bütün bunlara bakınca önümüzde yapacağımız çok şey var ama bunu birlikte yapacağız. Birlikte yaptığımız zaman sonuç alacağız ve ayrım yapmayacağız. Hiç kimsenin kimliğini, hiç kimsenin yaşam tarzını, hiç kimsenin inancını sorgulamadan onu insan olarak esas alıp var olan insansa ve insanın sorunu varsa o soruna hep beraber kilitlenmeliyiz ve o sorunları çözmeliyiz. Siyaset kurumunun görevi zaten sorunları çözmektir, sorun yaratmak değildir. Bugüne kadar hep sorun yaratıldı Allah nasip ederse hep beraber sorunları çözmeye kilitleneceğiz. İşte zihniyet değişikliğinin özü budur. Kimseyi ötekileştirmeden insanın var olan sorunlarını çözmeye kilitlenmektir. O zaman barış içinde yaşayan, huzurlu bir toplumu inşa edeceğiz. Bu toplum aynı zamanda bir refah toplumu olmak zorundadır. Kaynaklar yerli yerinde harcandığında ve siyaset kurumu yaptığı her harcamanın karşılığını hesabını halkına verdiğinde Türkiye süratle bir refah toplumu olma yolunda ilerleyecektir.  

İyiliğin kalıcı olması hizmetin sürekli olmasına bağlıdır. 5 yıllık görev üstlendi belediye başkanlarımız 5 yıl içinde iyiliği sürekli kılacaklardır. Bütün insanları kucaklayacaklardır. Bu bizim yeni felsefemiz olarak tarihte yerini alacaktır. Buna yürekten inanıyorum.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz