Kılıçdaroğlu: Bir istihbarat devleti mi burası, bir aile şirketi mi yönetiyoruz?

0

Gazeteci yazar Uğur Mumcu, ölümünün 26’ncı yılında, bombalı suikaste uğradığı ve adının verildiği sokaktaki evinin önünde anıldı. Anma törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li bazı milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Tören öncesi Kılıçdaroğlu, gazeteci Uğur Mumcu’nun evinde eşi Güldal Mumcu, kızı Özge Mumcu ve oğlu Özgür Mumcu ile bir süre görüştü. Mumcu ailesi ve Kemal Kılıçdaroğlu, önce Faili Meçhuller Anıtı’na, sonrasında da Mumcu’nun hayatını kaybettiği alana karanfiller bıraktı, mum yaktı. Uğur Mumcu’nun hayatını kaybettiği yerde saygı duruşunda bulunulan etkinlikte, şarkılar da seslendirildi.

Dönemin yetkililerinin “Katilleri yakalayacağız, onları yargılayacağız, adalete teslim edeceğiz.” diye söz verdiklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“26 yıl geçti, katiller ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Demokrasisi gelişmiş bir ülkede kalemini eğmeyen, kalemini dik tutan, onurlu, korkuya boyun eğmeyen, baskıya boyun eğmeyen Uğur Mumcu ve onun gibi pek çok düşünür katledildi Bu katillerin bulunması gerekirdi. Ama bu yapılmadı. Siyasal iktidarlar görevlerini yerine getirmediler. Üzgünüz, üzüntülüyüz.

Gerçekten de anlatırken, ifade ederken büyük zorluk çekiyorum. Bir ülkenin tepe konumundaki yöneticisi ‘Biz belediye başkan adaylarını belirlerken, Milli İstihbarat Teşkilatından, emniyetin istihbaratından bilgi alıyoruz’ diyor. Eğer siz bu devleti adaletle yöneteceksiniz, o istihbarat örgütlerini katillerin yakalanması için seferber etmeniz gerekirdi. Kalemini eğmeyen, bükmeyen insanların katillerinin yakalanması için seferber edilmeliydi. Bir siyasi partinin belediye başkan adaylarının şu veya bu şekilde sorgulanması devletin önemli kurumlarının görevi midir?

Biz Nasıl bir Türkiye’de yaşıyoruz, nasıl bir devlette yaşıyoruz? Bir istihbarat devleti mi burası, bir aile şirketi mi yönetiyoruz? Uğur Mumcu bütün dünyanın önünde saygıyla eğildiği bir basın mensubu. Kalemini dik ve onurlu tutan, ülkesinin bağımsızlığı için mücadele eden, haksızlığa direnen bir kişi. Ve siz onun katillerini bulmuyorsunuz ama devletin istihbarat örgütlerini başka bir amaçla kullanıyorsunuz. Bugün bunu söylemek zorundayım.

Bugün İsmail Cem’in, Gaffar Okkan’ın da ölüm yıl dönümleri. Onları da saygıyla, rahmetle anıyoruz. Necip Hablemitoğlu, hâlâ katilleri bulunmadı ve sormak istiyorum neden bunların katilleri bulunmuyor? Bizlerin telefonları saat saat izlenirken, bu katiller neden ellerini kollarını sallayarak Türkiye’de geziyorlar? Ben bunları söylemek zorundayım. Ben bunları söylemezsem, ülkeme ve vatandaşıma karşı görevimi yerine getirmemiş olurum. Benim bu ülkeye karşı sorumluluğum var. Bu ülke adaletle yönetilmeli, bu ülke barış ve demokrasi içinde yönetilmeli. Biz bunları istiyoruz.

Elbette ki, bütün siyasal partilere saygılıyız ama bütün siyasal partiler adaletle davranmak zorundadır. Hukuk içinde davranmak zorundadır. Devlet dediğiniz kurum, bir siyasal partinin egemenliğinde olamaz. O zaman hanedanlık olur. Ne zamandan beri Türkiye hanedanlıkla yönetilme konusunda bir karar aldı? Ama baskı ve zulümle böyle bir sürecin içine Türkiye sokulmuş vaziyette. Buna direneceğiz. Sessiz durmayacağız ve konuşacağız.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz