Kılıçdaroğlu: Ekonomik terörün en kötüsü, çocuk yoksulluğu

0

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte Twitter hesabından bir video paylaştı. “Bir insan neden yoksul evlatlarımızın beslenme çantasını reddeder, inanın aklım almıyor! Yapacak bir şey yok, acı ve ıstıraplarının üstesinden gelme mücadelesine kendi başımıza devam edeceğiz.” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Sevgili halkım, evimize hoş geldiniz. Selvi Hanım ve ben evimizin mutfağından önemli bir konuda sizlerle konuşmak istedik. Ekonomi hepimizi vurdu. Çok yoksullaştık, buna artık yoksullaşma denmez. Bir ekonomik şiddet ile karşı karşıyayız. Bunun adı olsa olsa zulüm olur. Tüm ülke işlemediğimiz bir suçun cezasını çekiyor gibiyiz. Ekonomik terördür bu. Ancak bu yoksulluk; terörün en kötüsü, çocuk yoksulluğu. Bambaşka bir seviye. Evlatlarımızın bir kısmı yarı aç yarı tok yatağa giriyor.

Öğretmenler ile konuşuyorum, bazı çocuklarımızın okula götürdüğü beslenme çantalarında kuru ekmek ve su var. Vallahi bu var. Su ve ekmek… Bu ülkede çocuklarımızın bir kısmı beslenme saatinde arkadaşlarından saklanıyor. Baygınlık geçiriyor. Anne ve babaları veresiye yazdırıp çocuklarına peynir ve ekmek alıyor. Bir şey yapmak zorundayız, bakın bu yoksulluğun zıttı zenginlik değil; bu yoksulluğun zıttı adalet. Bu çocuklara verilmeyen o adalet.

Yol arkadaşlarıma söyledim, Meclis’te bu konuda bir destek isteyelim, çocuklarımıza beslenme saatinde, örneğin; ücretsiz yemek verilmesine yönelik bir önerge verelim dedik ve arkadaşlarım verdiler. Peki ne oldu? AK Parti ve MHP oyları ile bu önergemiz reddedildi.

Allah aşkına aç çocuk nasıl bir siyaset kavgası olabilir, aklım almıyor. Reddetmek için ellerini kaldırdılar, bu milleti ne hale getirdiler. En yoksul ve en savunmasız çocuklarımıza karşı el kaldırdılar. Selvi Hanım ve ben haftalardır bu konuyu konuşuyoruz. Çok ama çok etkilendik bu konudan.”

Selvi Kılıçdaroğlu ise “Evet gerçekten de bu konuyu hem evde konuşuyoruz hem de sokakta her gittiğimiz yerde karşılaşıyoruz bu durumla. İnsanlar şikayetçi, çocuklar şikayetçi. Annelerin ve babaların çocuklarımızın beslenme çantasına bir şey koyacak paraları yok. Gerçekten de öyle ama başka türlü aç gözlülüğe gani gani para var. Biz de evlat sahibiyiz, gerçekten de utanıyoruz. Utanmakla kalmıyoruz, üzülüyoruz. İçimiz acıyor bu yaşananlar karşısında. Türkiye’de yoksulluk çok karmaşık bir konu olabilir ama bir çocuğun beslenmesi için bu kadar karmaşık bir konu olmamalı.” dedi.

Daha sonra Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “İktidara gelir gelmez bu ülkeniz güzel evlatlarına, tüm çocuklarımıza okullarımızda bir öğün ücretsiz yemek uygulamasını hemen hayata geçireceğiz. Ancak şu an durum acil. Bekleyecek bir günümüz bile yok. Selvi Hanım ve ben düşündük, taşındık. Hemen bir çözüme ihtiyacımız var dedik. Beylikdüzü, İzmit, Çankaya, Safranbolu gibi belediyelerimiz çocuklarımıza bir öğün sağlıklı ve yeterli yemek verecek uygulamayı hayata geçirdiler. İhtiyaç sahibi çocuklarımız arkadaşlarından geri kalmayacak bir biçimde beslenme çantalarına ulaşıyorlar, onlara teşekkür ediyorum. Kurumlara, iş insanlarına herkese çağrımdır. Belediyelerimize bu konuda lütfen destek verin.

Sevgili halkımız, paylaşamadığımız bir şey aslında gerçekten bizim olmayacak, ne diyor Barış Manço? ‘Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası, topu topu bir dilim kuru ekmek kavgası. Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna. Kimi tatlı peşinde kimininse tuzu yok.’ Gelin hep birlikte yardım edelim bu yavrularımıza. İktidara gelmemize şunun şurasında altı yedi aylık bir zaman kaldı. Ancak çocuklarımızın kaybedeceği bir günü bile yok. O yüzden biz başlıyoruz. İyi akşamlar.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz