Kılıçdaroğlu ile Erzurum günlüğü

3
Latest posts by Emrullah Bayrak (see all)

Yol aydınlat ilim ile

Düşün akl-ı selim ile

Vicdan ile 

Hukuk ile 

Bilim ile 

Hoş geldin Kılıçdaroğlu 

Dinle aşığın sözünden 

Bu söz geliyor özünden

Mustafa Kemal izinden 

Hoş geldin Kılıçdaroğlu

Erzurum’a 128 milletvekiliyle çıkarma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, havaalanında bu sözlerle karşılandı.

Dadaşlar Diyarı, aslında tarihi bir gün yaşadı.

Çünkü ilk defa bu kadar milletvekilini aynı anda şehirde ağırladı.

Dertlerini anlatmaya çalıştı.

Erzurum Kongresi’nin toplandığı ilk binayı ziyaret ettikten sonra Kılıçdaroğlu esnaf ziyaretinde bulundu. 

İlgi, alaka, sevgi vardı. 

Derdi olan derdini söyledi; olmayan ziyaret için kendisine teşekkür etti. 

İşsizlikten, haksızlıktan, hukuksuzluktan dem vuruldu.

Esnafın sıkıntılarının dile getirilmesi istendi.

Herhangi bir olumsuz tepkiyle karşılaşmadı Kılıçdaroğlu.

Aksine Erzurumlular, çay ve kahve içirmek yarıştı.

Kılıçdaroğlu da cağ kebabın tadına baktı.

Bir esnaf ise “Allah’tan korkuyor musunuz?” sorusunu yönelttikten sonra Kılıçdaroğlu’nu kastederek şunları söyledi: 

“‘O insan buraya bir kere gelecek ve ben o insanı bir kere göreceğim, bir daha görmeyeceğim. Tek bir şey soracağım’ dedim: Allah’tan korkuyor musunuz? Yoksa buradaki herkes 50 yıl sonra hiçbirimiz burada olmayacağız. Hepimiz o toprağın altında olacağız. Ben korkuyorum. Size de bunu söyleyecektim. Allah da yardımcınız olsun. Oyumu da size vereceğim. Hem de gönül rahatlığıyla vereceğim.”

Gerçekten Erzurum sokaklarında yaşanan bu diyalog dikkate değerdi.

Ben bu diyaloğu bir gelişmenin bir değişimin işareti olarak gördüm.

CHP Grup Toplantısında da konuşan Kılıçdaroğlu, “Erzurum’un hem bizim tarihimizde hem Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde özel bir yeri var.” dedi ve şu soruyu yöneltti: 

“Madem bu kadar önemli, madem tarihsel açıdan bu kadar derinlikli olan bir kent acaba neden CHP’ye sempati göstermedi? Neden bir tek milletvekili bile uzun süredir CHP’den çıkarmadı?”

Sorunun cevabını da yine kendisi verdi:

“Bu işin sorumlusu, bu işin kabahati Erzurumlularda değil, Cumhuriyet Halk Partililerde, yani bizlerde. İğneyi önce kendimize batıracağız. Gelmedik, sofranıza oturmadık, çayınızı, kahvenizi içmedik. Ankara’da tumturaklı nutuklar attık, Erzurumlu bize oy versin. Niye oy versin kardeşim? Gel otur, bir derdini dinle, bir çayını, kahvesini iç. Hiçbir şey yapamıyorsan bir cağ kebabını ye kardeşim. Bir otur, bir sohbet et bakalım. Bunları yapmadık. O nedenle biz Erzurum’a aynı zamanda Erzurumlularla kucaklaşmaya ve Erzurumlularla helalleşmeye geldik. Bunu da bütün Erzurumluların bilmesini isterim.”

Ankara’da oturarak, nutuk atarak siyaset yapılamayacağını anlatmaya çalıştı Kılıçdaroğlu.

Vatandaşın derdiyle dertlenmek gerek.

Ocak Medya’yı temsilen onu grup toplantı salonunda dinlerken kendinden eminliğini gördüm.

Rahattı ne yapacağını ne konuşacağını iyi biliyordu.

Bağırmadan, çağırmadan rahat bir üslupla konuşuyordu.  

Her zaman olduğu gibi nezaketliydi.

Grup toplantısının yapıldığı Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde iğne atsan yere düşmeyecek kadar bir topluluk.

Heyecan, umut ve beklenti büyüktü Kılıçdaroğlu’ndan.

Faizden, tefeciden, çiftçiden, ekonomiden, vurgundan, beşli çeteden, yoksulluktan, eğitimden, adaletten, kayıplara karışan 128 milyar dolardan bahsetti.

Saray ve hırsız demedi, Erdoğan’ın ismini ağzına almadı, MHP’ye değinmedi, altılı masadan bahsetmedi, cumhurbaşkanı adaylığı konusuna girmedi, bir kere Millet İttifakı dedi. Seçim ve sandık vurgusu da yapmadı. 

Kimseyi açık bir hedef göstermeden çok dengeli ve problemlerin çözümü üzerine odaklanarak hazırlanmış bir konuşmaydı.

“Ortada faize karşı değil, faizcilere hizmet eden bir siyasal iktidar var.” dedi.

“Ya bunların Allah’tan korkusu yok Allah aşkına.” diyen Kılıçdaroğlu, “İşin özeti, Allah’tan korkan adam bunu yapmaz ya. Allah’tan korkan adam fakiri fukarayı düşünür. Allah’tan korkan adam işsizi düşünür ya.” ifadelerini kullandı.   

Paraların tamamını söke söke alacağını, bütün haksızlıkların önüne geçeceğini, haksızlık yapanların burnundan fitil fitil getireceğini vurguladı.

Hemen hemen her sözü büyük bir alkış aldı. 

Partililer ve vatandaşlar bir ara hep birlikte ayağa kalkarak alkışladı.

Bu manzara Kılıçdaroğlu’nu oldukça duygulandırdı. 

“Erzurum’daki grup toplantısından son derece memnunum. Erzurumlular ne kadar memnun onu bilmiyorum ama şundan emin olmanızı isterim.” diyen Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti: 

“Ben herkesin inancına saygılıyım, herkesin yaşam tarzına saygılıyım, herkesin kimliğine saygılıyım, herkesin inancına saygılıyım, herkesin yaşam tarzına saygılıyım. Eğer bir sorun varsa, eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa, o gece gözüme uyku girmemeli devlete yönetiyorsam. O çocuğun, o ailemizin sorunlarını çözmeliyim ve biz bunu yapmak zorundayız. Bunu yapacağız, el birliğiyle yapacağız, gönül birliğiyle yapacağız. Sevgili Erzurumlular; hiç kimse unutmasın, geliyor gelmekte olan!”

Ülkenin ve Erzurum’un sıkıntılarından bahseden Kılıçdaroğlu, çözüm önerilerini de tek tek anlattı. 

Erzurum’u özel ekonomi bölgesi ilan edeceğini bildirdi ve ekledi:

Bu bölgenin özel yatırım alanlarıyla teşvik edilmesi lazım. Tarım ve hayvancılık konusunda uluslararası borsa Erzurum’da kurulacak. Çiftçi ektiği dolayısıyla veya ürettiği dolayısıyla hiç zarar etmeyecek.

“Suriyelileri gönderecek misiniz?” sorusuna ise Kılıçdaroğlu, şu karşılığı verdi: 

“Hiç kimse endişe etmesin. Hiç kimseyi ırkçılık yapmadan, kimsenin onuruyla oynamadan onları kendi ülkelerine Allah nasip ederse, sizlerin takdiriyle davulla zurnayla göndereceğiz. Hiç endişeniz olmasın.”

Bay Kemal’in her şeyin üstesinden geleceğini vurguladı. 

MYK Toplantısı yapan Kılıçdaroğlu, kanaat önderleriyle de bir araya geldi.

Sıkıntıları dinledi, notlar aldı.

Erzurum’da, bir gün sürse dahi Kılıçdaroğlu rüzgârı esti.

Eserken de fırtınaya dönüşüp çevreyi yıkıp dökmedi, kimseye bir rahatsızlık vermedi, kimsenin işinin aksamasına yol açmadı.

Şehirde olduğunu gösterir aslında bir emare da yoktu.

Sanki de o gün ana muhalefet partisinin lideri, 128 milletvekiliyle Erzurum’da değildi.

Önceki İçerikZaho’daki Turistleri Türkiye mi Bombaladı? 
Sonraki İçerikMacaristan’daki 6’lı İttifaktan Alınması Gereken İbretlik Sonuçlar
1978 yılında Erzurum'da dünyaya geldi. Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Tv ve Sinema Bölümü mezunu; Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu; Atatürk Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu mezunu. 2001 yılında gazetecilik hayatına başladı. Erzurum'daki yerel gazetelerin çeşitli birimlerinde 3 yıl çalıştıktan sonra Diyarbakır ve Ankara'da Parlamento Muhabirliği başta olmak üzere çeşitli alanlarda 11 yıl gazetecilik yaptı. 2017 yılından itibaren ise Ocakmedya'da yazmaya başladı. Halen Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümünde Yüksek Lisans yapmaktadır.

3 YORUMLAR

  1. Kur’an’a çağ dışı diyen Özgür Özel hakkında hiç bir disiplin mekanizmasını çalıştırmayan CHP ne kadar samimi olabilir. Bunların İslam’a uzaklıkları Ay’dan daha uzak. Bunu bile bile oy büyük vebal . AKP de samimiyetsiz, dindar gözüküyor ama çok yolsuzluk ve adaletsizlik var. Tek çözüm Babacan.

  2. Kılıçdaroğlu mu? Allah muhafaza bu ülke bir daha din ve ibadet özgürlüğünün kıskaca alınacağı bı durumu kaldıramaz. Gavur memleketlerinde bile inancını yasayabiliyorken CHP nin iktidar yada ortağı olduğu hükümet dönemlerinde asla inancını yaşayamaz. Çocuğunu camiye bile gonderenezsin, başını kapatamazsin, .CHP mı Allah yerin dibine soksun. Hele o yorumcununda parmak bastığı gibi özgür ozelin Allah dilini lal etsin. Bunlar takiyye yapıyor, iktidar olunca milletin beynini Laiklikle dolduracaklar

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz