Kılıçdaroğlu: Politikacı zenginleşiyorsa bilin ki malı götürüyordur

0

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziantep’te Yeşilkent Mezarlığını ziyaret etti, deprem nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlar için dua okudu. Gaziantep’te düzenlenen ‘Millet Buluşması’ programına katılan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Siyaset yeni bir alana evrilmek zorunda, siyaset artık halkını düşünmek zorunda. Siyasi Ahlak Kanunu’yla bir şekliyle daha nitelikli daha ahlaki bir temele dayanan bir Meclis’in yapısını oluşturmak zorundayız. Bunu yapacağız. Altı lider söz verdik. Millet İttifakı olarak söz verdik, ‘Siyasi Ahlak Kanunu’nu çıkaracağız’ diye.

Artık milletvekilleri ihale peşinde onun peşinde bunun peşinde koşmasın. Koşanlar parlamentoda olmasınlar ve parlamentoda olan milletvekilleri halkını, milletini düşünsün. Biz bunu da yapacağız, hiç endişe etmeyin. Ahlak üzerine liyakat üzerine inşa edilen bir sayfa açacağız. Devletin dini adalettir. Adaletin olmadığı devlet çürümeye başlar. İnşallah adaleti de liyakati de bu ülkeye getireceğiz. Herkese saygı duyacağız. Bizim gibi düşünmeyen insanlara da kucak açacağız.

Onlar da bizim vatandaşlarımız. Farklı düşünen insanları ötekileştiremeyeceğiz. Farklı düşünen insanları düşman ilan etmeyeceğiz. Tam tersine. Kim neyi düşünüyorsa insanlık için ne kadar yarar varsa herkesi kucaklayacağız. Yeni bir sayfa yeni bir güzellik. Bu ülkede her evladımız hayal ettiğini gerçekleştirsin istiyorum. Her anne kızını, oğlunu üniversiteye gönderirken gözü arkada kalmasın isterim. ‘Hangi yurtta nerede kalacak?’ diye düşünmeyecek. Göreceksiniz, 1 yıl içinde o sorunu da çözeceğiz.

Siyaset zenginleşme aracı değildir. Politikacı gidip zenginleşiyorsa, bilin ki malı götürüyordur. Malı götürmesine izin vermeyeceğim. Nurdağı’ndan söz veriyorum. O 418 milyar doları sizin için alacağım, sizin için toplayacağım, sizin için getireceğim. Diyorlar ki, ‘nasıl alacaksın bu parayı, onlar gittiler.’ Dünyanın neresine giderlere gitsinler o parayı getireceğim ve bu ülkeye getireceğim. Yatırım yapacağım. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirmeyeceğim. Herkes böyle bilsin.

Saraylarda gözüm yok. Sizler gibi yaşamak istiyorum, zaten sizler gibi yaşıyorum. Öyle lüksle, büyük idealler falan yok. Bireysel olarak hiçbir idealim yok ama bu toplumun ayağa kalkması lazım. Bu toplumun büyümesi lazım, bu toplumun gelişmesi lazım. Küçük ayrıntılarda boğulmaması lazım, büyük ideallerin peşinde koşan bir Türkiye’yi hayal ediyoruz. Ortadoğu’nun, Akdeniz’in en güçlü ülkesi Türkiye olabilir. Önünde hiçbir engel yok, siyaset kurumundan başka hiçbir engel yok. Biz büyümek, gelişmek, istihdam yaratmak, sadece kendimiz için değil bütün mazlum milletlere örnek olmak istiyoruz.

Biz geliştikçe onlar da gelişeceklerdir. Bizim demokrasi kültürümüz arttıkça onların da demokrasi kültürü artacaktır. Tıpkı Milli Kurtuluş Savaşı’nda verdiğimiz mücadele gibi… Milli Kurtuluş Savaşını verdik, bütün mazlum ülkeler de milli kurtuluş savaşını verdi. Biz Cumhuriyetimizi kurduk bütün mazlum ülkeler de Cumhuriyetlerini kurdular. Onların gözü bizim üzerimizde, onlar Türkiye’ye bakıyorlar. Türkiye’nin büyümesine, gelişmesine bakıyorlar. Bunu hep beraber sağlayacağız. Güveni sağlayacağız, huzuru sağlayacağız, sofralarda bereketi sağlayacağız, bunu yapmak zorundayız ve siyaset kurumunun halka doğruları söylemesi lazım. Siyaset kurumu halka doğruları söylemiyorsa halkla siyaset arasında ciddi bir güvensizlik oluşur. Bugün siyasetçiye güvenilmiyorsa temel nedeni budur. Bakın bir örnek vereyim, Covid-19 oldu değil mi? Salgın bir hastalık. Resmi rakamları açıklandı ‘82 bin kişi hayatını kaybetmiş’ diye… Daha sonra Türkiye’de ölenlerin sayısı açıklandı 200 bin fark ediyor arkadaşlar, 200 bin. En azından izin verin de yasımızı tutalım, acımızı tutalım. Bunu bile çok görenler var. O nedenle yeni bir Türkiye’yi başlatacağız. Yeni bir anlayışı başlatacağız.

Çok ayrıştık, çok kutuplaştık. Türkiye’nin buradan çıkması lazım. Niye kutuplaşıyoruz, neden ayrışıyoruz? Sonuçta akşam önümüze bir sofra geliyor. Sabah bir kahvaltımız var. İsteriz ki herkesin karnı doysun, isteriz ki her anne çocuğunu güler yüzle okula gönderebilsin. İsteriz ki her anne üniversiteye gönderdiği çocuğun mezun olduktan sonra güzel bir iş sahibi olmasını beklesin ve bu emeli gerçekleşsin, en büyük arzumuz budur, bunun olması lazım. Bu olmadığı takdirde büyüyemiyoruz, gelişemiyoruz, işsizlik sorununu çözemiyoruz. Pek çok sorunla cebelleşip duruyoruz. Bunları aşacağız, beraber aşacağız, birlikte aşacağız. Söz veriyorum beraber, birlikte bütün sorunlarımızı aşacağız. Bunun sözünü veriyorum size.

Hiç kimse ne kimliğinden ötürü ne inancından ötürü ne yaşam tarzından ötürü ötekileştirilmesin. Biz beraberiz, bir milletiz. Biz güçlüyüz; Kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle hep beraber olmalıyız. 85 milyon beraber olmalıyız. Bir çocuğumuz açsa bilin ki 85 milyon açtır o gün. Birimiz hastaysak bilin ki 85 milyonumuz o gün hastadır. Dolayısıyla beraber olmanın, birlikte olmanın, beraber aynı şarkıları söylemenin, aynı türküleri söylemenin yolunu yordamını bulmak zorundayız.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz