Kılıçdaroğlu: Türkiye yönetiliyor mu yoksa freni patlamış bir kamyona binmiş gibi yokuş aşağıya gidiyor mu?

0

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlenen bayramlaşma programına katıldı.

Daha sonra, il başkanlığının bulunduğu sokakta seçim otobüsünün üzerine çıkarak vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Bizim, bu ülkenin vatanseverleri olarak bir görevimiz var. Biz, cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak zorundayız. Biz, güzel ülkemizde gelişmiş ülkelerin standartlarını taşıyan bir demokrasiyi ve demokrasi kültürünü bu ülkeye getirmek zorundayız. Bu amacın gerçekleşmesinde en büyük katkıyı sizler vereceksiniz. Beraber, birlikte yapacağız bunu.” diye konuştu.

Demokrasiye ulaşmanın ve onu savunmanın kolay olmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, “Demokrasi için de mücadele etmek kolay bir olay değildir. Yeri geldiğinde demokrasi için mücadele edenler, bedel ödemişlerdir ama bizler, çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakacaksak, huzur içinde yaşayacağımız bir Türkiye’yi bırakacaksak, bütün dünyada ‘Evet Türkiye’de demokrasi var ve demokrasi mücadelesi var.’ dedirteceksek, birlikte çalışmak zorundayız. Benim sözün sadece CHP’ye oy veren vatandaşlara değil, demokrasi bizden farklı düşünen herkes için gerekli bir kuraldır. Ben nasıl onun düşüncelerine saygı göstereceksem, onun da düşüncelerini özgürce savunabileceği bir rejimi savunuyorsam, o da benim için aynı şeyleri düşünmelidir.” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, 23 Haziran’da demokrasi için sandığa gidilmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: “Benim sözüm, özellikle geçen seçimde Ekrem Bey’e oy vermeyen vatandaşlara; bakınız bir ramazan ayını geçirdik. Manevi duygularımızın en yoğun olarak yaşandığı bir ay ve hepimiz ramazan ayında haktan, hukuktan, adaletten söz ederiz. ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.’ deriz. Madem böyle düşünüyoruz. Madem ki bu anlayış Türkiye’nin her katmanında yerini alıyor, o zaman haksızlığa uğrayan, mazbatası teslim edildikten sonra, odada düzenlenen kumpaslarla bir haksızlık yapılıp, eğer Ekrem Bey’in mazbatası tekrar elinden alınıyorsa artık bu milletin haksızlığa karşı ‘dur’ demesi lazım. Biz bunu istiyoruz.

Dolayısıyla daha önce sandığa gidip Ekrem Bey’e oy vermeyen veya sandığa gitmeyen bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, Haziran’ın 23’ünde sandığa gideceksiniz. Bir tek şey istiyorum sizden, sandığa gitmeden önce elinizi vicdanınıza koyun ve o vicdanınızın sesini dinleyin. Bu haksızlığa karşı, haksızlığın sürdürülmesini mi isteyeceğim yoksa çocuklarıma güzel bir miras bırakmak için haksızlığa karşı direnecek ve ‘Bu kadar haksızlık olmaz, insaf artık.’ deyip, gidip haktan, hukuktan, adaletten yana mı oy kullanacağım?”

Vatandaşların ekonomik olarak sıkıntı yaşadığını, işsizliğin arttığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Gönül isterdi ki bu sorunların üzerine gidelim ve bu sorunları çözelim. Herkesin işi, aşı olsun. Her evde huzur olsun. Bir arada huzur içinde yaşayalım ama buna imkan vermiyorlar, buna fırsat vermek istemiyorlar ama biz sandığa gideceğiz ve bu güzel ülkede demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz. Diyeceğiz ki (Ne olursa olsun, kim olursa olsun yolumuzdan sapmayacağız. Hakkı, hukuku ve adaleti savunmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz.)” dedi.

“Herkesin oturup düşünmesi lazım”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomik sıkıntılar bir taraftan giderken, işsizlik almış başını gidiyorken, Türk lirası yabancı paralar karşısında güneş görmüş kar gibi eriyorken, başka bir olayımız daha var: Şehitlerimiz geliyor. Şehitlerimiz 81 milyonun şehididir, yüz akımızdır, onlar başımızın tacıdır. Ailelerine sabır ve başsağlığı dilemek, hepimizin insani görevidir ama gönül ister ki bizim coğrafyamızda da huzur olsun. Gönül ister ki şehitlerimiz, gazilerimiz olmasın.

Gönül ister ki Türkiye dahil olmak üzere Orta Doğu coğrafyası bir barış havzasına dönsün. En büyük arzularımızdan birisi de budur ve bizim şehitlerimiz, kahraman ordumuzun mensupları, güvenlik görevlilerimiz, eğer bugün hala birileri çıkıp da kahraman ordumuzun mensuplarını bir hayvana benzetip, ‘Eşek gibi arkalarında duracaklardır.’ diyorsa ve buna karşı sert, onurlu bir tavır, onurlu bir duruş sergilenmiyorsa herkesin oturup düşünmesi lazım, herkesin ama. Türkiye nereden nereye geldi? Türkiye yönetiliyor mu yoksa bir uçtan bir uca savruluyor mu? Türkiye yönetiliyor mu yoksa Türkiye ve 81 milyon, freni patlamış bir kamyona binmiş gibi yokuş aşağıya gidiyor mu? ‘Ne olacak?’ sorusunu hep birlikte soruyoruz ama asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Çünkü haklı olanlar, demokrasiden yana olanlar, liyakatten, adaletten yana olanlar, her zaman güçlüdür. Biz haklıyız ve güçlüyüz. Bu ülkeye demokrasi ve insan haklarını getireceğiz. Bu ülkeye kadın erkek eşitliğini ve düşünceye özgürlüğü getireceğiz. Bu ülkede birisi barış bildirisini imzaladı diye yakalayıp hapse atanlara yeri geldiğinde diyeceğiz ki ‘Dur kardeşim. Herkesin düşüncesi var.’ Herkesin düşüncesine saygı duyacağız.”

23 Haziran’da mutlaka sandığa gidilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bir bayram günündeyiz, 23 Haziran’da da bir bayram yaşayacağız. Ekrem İmamoğlu seçildiğinde dünyaya şu mesajı vereceğiz, (Türkiye’de baskı var, evet. Baskıcı bir yönetim var, evet ama Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşları bütün baskılara rağmen, Yüksek Seçim Kurulu’nun odalarındaki bütün kumpaslara rağmen, yedili çeteye rağmen sandığa gittiler, demokrasiden yana tavır aldılar.)” şeklinde konuştu.

Bayramlaşma programına, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, milletvekilleri ve partililer katıldı. Kılıçdaroğlu, 750 yıllık geçmişi olan Kabakoz köyüne gidişinde, yol üstünde bazı vatandaşlarla selamlaştı.

Köyde Yüksel ailesinin evinde bir süre kalan Kılıçdaroğlu, daha sonra köy meydanındaki kıraathanede Kabakoz sakinleriyle bir araya geldi. Kabakoz Muhtarı Timur İzmir ve vatandaşlarla bir süre sohbet eden Kılıçdaroğlu, daha sonra köyden ayrıldı.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz