- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen Aday Tanıtım Toplantısı’nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sert sözlerle eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Saray’da oturan Cumhurbaşkanlığı makamını işgal ediyor. Kin, nefret üretiyor. Biz yurt sathına dağıldığımızda sorunları anlatacağız. Türkiye iyi yönetilmiyor. Bir siyasal iktidar sorunları çözme kapasitesini kaybetmişse, sorunlara teslim olmuşsa, o siyasal iktidar çözüm üretemez, bir süre sonra şikayet makamı haline dönüşür. Bugünkü durum budur. Vatandaşa şikayet ediyor. Şikayet ediyorsan, o koltukta ne işin var? Çekileceksin, ayrılacaksın. Sorunu çözenler o koltuğa oturacak. 17 yıldır iktidar olanların şikayet etmeye hakkı var mı? Hakları yoktur.
İstedikleri kanunu çıkardılar, istedikleri kararnameyi çıkardılar, istedikleri makamlara istediklerini atadılar, istedikleri genelgeleri çıkardılar, istedikleri bütün atamaları yaptılar. Vergi topladılar yetmedi, özelleştirme yaptılar yetmedi, devleti fabrikalarını sattılar yetmedi. Dünyanın borcunu yaptılar yetmedi, şimdi borç için dolaşıyorlar. Türkiye, Osmanlı’dan sonra ilk kez Londra’daki bir avuç tefeciye teslim edilmiştir. Borç aldılar, şimdi emir alma noktasındalar. AK Parti döneminde Londra’daki tefecilere ödenen faiz 163 milyar dolar.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’yi kurduğunda ilk yaptığı işlerden birisi Osmanlı’nın borcunu son kuruşuna kadar ödemek olmuştur. Bugün Türkiye ekonomik bağımsızlığını kaybetmiştir. Dışarıdan talimat alan ve iş yapan bir yönetim vardır. Türkiye’yi kurtaracak kadrolar Kuvayi Milliye kadrolarıdır, o kadrolar CHP kadrolarıdır.
Türkiye’yi üretimden kopardılar, üretmeyen bir Türkiye oldu. Tarımı mahvettiler. Kendi köylümüzden ucuza alıyoruz, dışarıdan daha pahalı alıyoruz. 35 yıldır terörle mücadele ediliyor, hiçbir başbakan, cumhurbaşkanı ‘Kurşunun fiyatını biliyor musun?’ demedi. Sen askeri bu kadar sevip ilgileniyorsan bu kışın 2 asker donarak öldü. Sen bunlara kılık kıyafeti buldun mu? Eğer sen bir kurşunun hesabını yapıyorsan, sen neden tank palet fabrikasını satıyorsun? Efendim bu özelleştirme değil diyor, yalanın bu kadarını görmemiştim. AKP’li kardeşlerime bir soru: Dünyada kendi silah fabrikasına peşkeş çeken başka bir devlet var mı? Peşkeş çekenlere ne denir? Bunları sizin vicdanınıza bırakıyorum, başka yorum yapmıyorum.
Mutfakta yangın var, haberi yok. Bu millet, kendisini aç bırakan iktidara ders vermek zorundadır. Türkiye kötü yönetiliyor. Pahalılık, iflas, konkordato günlük hayatın parçası oldu. İsraf halen var, yazlık sarayda israf var, kışlık sarayda israf var. Sarayda oturan kişi halkın arasına 3 bin kişilik polis ordusuyla gidiyorsa onun israftan yana problemi olmaz. İsraf itibar değil görgüsüzlüktür. Bütün inançlarda da israf haramdır.
Peki biz ne yapacağız, ne istiyoruz? Beldede yaşayan herkese eşit davranacağız. Belediye başkanlarımız toplumun bütün değerlerine saygılı olacaklar. Bir mahallede farklı bir anlayış varsa, ve bu anlayış tarihsel değerlerden geliyorsa, saygı duyacak. İkincisi, halkça belediyecilik. Rant tüm belediyelerde vardır. Rantın halkça paylaşılmasını istiyoruz. Pendik Çınarca mahallesine sesleniyorum, senin sorununa biz sahip çıktık, şimdi sen CHP’yi seçeceksin. Rantı sana vereceğiz kardeşim. Üsküdar’daki, Kirazlıtepe’deki kardeşime sesleniyorum. Sen CHP’ye oyunu vereceksin. Oradaki rant sana ananın aksütü gibi helaldir.
Bu toplantıdan sonra herkes alana çıkacak. Asla ve asla kırıcı bir kullanmadan, herkesi dinleyerek ve onun sorunlarına nasıl çözüm üreteceğimiz anlatarak ülke sathına yayılacağız. İYİ Parti ile işbirliği yaptık, Sayın Akşener’e ve tüm İYİ Partililere sevgilerimizi ve saygılarımızı gönderiyoruz. Saadet Partisi ile dirsek teması yaptık, bütün Saadet Partililere sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum. Peki biz ne yapacağız?
Halka saygılı kentler. Herkese saygılı davranacağız. Belediye başkanlarımız toplumun bütün değerlerine saygılı olacaklar.
Hakça paylaşan kentler. Rant her kentte vardır. Rantı hakça bölüşüldüğünde sorun yoktur. Rantı yandaşa aktarırsanız orada sorun vardır.
Hesap veren ve şeffaf yönetilen kentler. Harcadığımız her kuruşun hesabını belde halkına vermek bizim namus borcumuzdur.
Yoksulluğu yenen kentler. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği kentler. 1 ocak 2019’dan itibaren CHP’li belediyelerde asgari ücret 2020 lira değil, 2200 liradır.
Üreten ve istihdam yaratan kentler. Bir kent üretmeli her alanda üretmeli.
Yenilikçi ve akıllı kentler. Yani yaşanabilir kentler. Teknolojinin insana hizmet ettiği kentler. Bizim sözümüz söz bütün İstanbul’u yaşanabilir bir kent haline getireceğiz.
Ulaşım ve altyapı sorunlarını çözeceğiz.
Nefes alan kentler.
Sosyal adaleti sağlayan kentler. Engelliler için yaşanabilir kentler.
Kültür ve sanatı geliştiren kentler.
Doğa dostu yeşil kentler.
Son olarak, tüm yurttaşlarımız beraber bir kentte mutlu yaşamak istiyoruz. Biz size bu sözü veriyoruz.”