Kırmızı Solucan Yetiştiriciliği ve Solucan Gübresi Üretimi

0
Prof. Dr. Orhan Yılmaz

Öncelikle bir yanlışı belirtelim, belleklere kalıcı yerleşmesin. Kamuoyunda “Kırmızı Solucan” hakkında sıklıkla, sehven olduğunu düşündüğüm şekilde “Kırmızı Kaliforniya Solucanı” adlandırması yapılmaktadır. Bu solucanın kökeni Kaliforniya değildir. Dünyanın birçok yerinde doğal olarak yaşamaktadır. Örneğin Kocaeli Gebze’de Kırmızı Solucan doğal olarak mevcuttur. 

Doğrusu “Kırmızı Solucan” şeklindedir. Latincesi “Eisenia foetida” olan Kırmızı Solucan son yıllarda ülkemizde oldukça popülerdir. 

Erkekler, evde çiçek yetiştirme, bakım ve sulama işlerine Fransız oldukları için, kadınlara sesleniyorum: Evinizdeki çiçek saksılarına 1 tane kırmızı solucan koyun. Kırmızı solucan bulamıyorsanız, çevrenizdeki toprak zemini eşelemekle kolayca bulabilirsiniz. Bahçenizde sebze yetiştiriyorsanız, sebzenin dibine yerleştirin.

Toprak solucanları karasal ekosistemlerin çok önemli bir parçasıdır. Toprağın yapısını, verimliliğini, bitki üretimini büyük ölçüde olumlu yönde etkilerler. Kırmızı solucan, bilinen en yaygın vermikompost solucanıdır. Ağırlığı ortalama olarak 1 gr, boyu ortalama 7 cm ve kalınlığı ortalama 4 mm’dir. 

En önemli özelliklerinden biri üreme hızıdır. Bir ay içinde yetişkin bir solucan 4-5 kokon üretebilir. Her kokonda ortalama 6 solucan yumurtası yer alır. Kırmızı solucanın en yaygın kompost solucanı olmasının sebeplerinden birisi de, asidik ortama olan dayanıklılıklarıdır. İnce bir yapıya sahip olmaları, daha hızlı galeri açmalarına, bu da kompostlaşmanın hızlanmasına yol açar. 

Bulundukları ortama hızla adapte olmaları, verilecek mama ve sıcaklığa bağlıdır. Ortam sıcaklığının 20 derece civarında tutulması, kokon üretimine yardımcı olacaktır. Hemen her türlü organik atığı tüketebilirler, ancak ana besinleri büyükbaş hayvan gübresidir.

Solucan gübresi, gübre üreten solucanların, oksijenli ortamda mikroorganizmaların organik artık/atıkları parçalaması işlemine takiben mikroorganizmalarla beraber bu organik maddeleri sindirim sistemlerinden geçirerek, dışarıya attığı bir üründür. 

Solucan gübresi üretiminde elde edilen son ürün “vermikompost” veya “vermikest” olarak adlandırılır. Solucan gübresi çok az da olsa solucanın sindirim sisteminden geçmemiş organik maddeler içerebilmektedir. Avustralya, ABD, İngiltere, Hindistan ve Küba gibi ülkelerde uzun geçmişi olan vermikompost tekniğinin birincil amacı; her geçen gün büyüyen bir çevre sorunu ve atıl kaynaklar olan organik artık/atıkları değerlendirmektir. 

Araştırmalar, katı/sıvı vermikompost ürünlerinin sıra dışı bitki besleme etkisinin yanında toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini önemli seviyelerde iyileştirdiğini göstermiştir. Bu nedenle vermikompost ürünleri yukarıda sayılan ülkelerde, bitkisel üretimde bitki büyüme teşvik edicisi ve saksı katkı maddesi/ toprak iyileştiricisi olarak yaygın kullanıma sahiptir.

Kırmızı Solucan (Eisenia foetida) dünyada bilinen en yaygın kompost solucanıdır. Kırmızı solucan hayvan gübresi, sebzeler, mutfak artıkları, tarımsal ürün atıkları ve organik sanayi atıkları gibi ürünleri tüketir. Solucan gübresi bir çeşit doğal organik gübredir. 

Solucan gübresi üretimi, kırmızı solucan ile mikroorganizmaların, aktif organik maddeleri dengelemesi esasına dayanır. Solucan gübresi üretimi yine aktif organik maddeleri değerli bir toprak ıslah maddesi ve bitki besleme kaynağına döndürür. Eğer solucan gübresi toprağa katılırsa, toprağı bitki besin maddeleri bakımından zenginleştirir. 

Solucan gübresi ayrıca bitki büyümesini hızlandırır, bitki hastalıkları ve zararlı böcek saldırılarını azaltır. Solucan gübresinin bitkisel üretim içinde sebze üretimi, çiçek yetiştiriciliği, meyve yetiştiriciliği, peyzaj ve bağcılık gibi kullanım alanları vardır. 

Solucan gübresi üretiminde genellikle (fotoğraflarda görüldüğü gibi) 3 farklı sistem uygulanır

1. Yer veya Mezar (Ground) Sistemi: Bu üretim sistemi en az yatırım maliyeti isteyen sistemdir. Solucanın gıdası olan organik atıklar ince, uzun şekilde zemine yerleştirilir. Bu organik atığın bir ucundan, içine belli miktarda kırmızı solucan bırakılır. Solucanlar organik atığı yedikçe diğer uca kadar ilerler. Solucanlar diğer uca vardığında kalan madde solucan gübresidir.

2. Kafes (Cage) Sistemi: Çeşitli maddelerden kutu şeklinde kaplar hazırlanır. İçine organik atıklar ve bir ucundan solucanlar yerleştirilir. Solucanlar diğer uca vardıkları zaman, kalan madde solucan gübresidir. Yer sistemine göre daha maliyetlidir ancak birim alandan daha fazla solucan gübresi elde edilir.

3. Sürekli Akış (Continuous flowing) Sistemi: Bu sistem kafes sistemine benzer. Ancak kullanılan kafeslerin alt tarafında ray sistemine benzer hareketli bir parça bulunur. Solucanlar gübre üretimine alt taraftan başladıkları için, alt tarafta gübre üretildikçe, hareketli sistem ile bu kafes dışına alınır.  Üstten sürekli olarak gübre takviyesi yapılır.

Solucan gübresi üretimindeki 3 sistem bu şekildedir.

Kırmızı solucan yetiştiriciliği ve solucan gübresi üretimi fazla yatırım isteyen bir hayvancılık kolu değildir. Ayrıca işçilik de fazla değildir. Nispeten kolay bir üretim koludur. Ailede bayanların veya emekli kişilerin yapabileceği bir uğraştır.

Solucan yetiştiriciliğine niyetlenen kişilerin solucan gübresi üretmek ve satmak için bu işe niyetlenmelerini öneriyorum. Ancak piyasada genellikle solucan yetiştiricileri kırmızı solucan satmak için bu işe girmişler gibi görünmektedir. Belli bir süre sonunda piyasa doyuma ulaşmakta ve büyük heveslerle, kar etmek amacıyla bu işe girmek isteyenler zarar edebilmektedir.

Bu tür hayvancılık yatırımlarını daha önce yaşadık. Örneğin deve kuşu yetiştiriciliğini örnek verebiliriz. Deve kuşu yetiştirme işine ilk girenler, bu işi yapmak isteyenlere devekuşu yumurtası veya civcivi satma yoluna gittiler. Bu işe ilk girenler, bu yolla tatminkâr karlar ettiler. 

Ancak daha sonra piyasa doyuma ulaştığı için, sonrada bu işe geç girenler ellerindeki yumurtaları veya civcivleri satamadılar. Neticede devekuşu yetiştiriciliği işine geç girenlerin tamamına yakını zarar etti, iflas etti.  

Hâlbuki devekuşu yetiştiriciliği işine girenlerin asıl hedeflemesi gereken yol, devekuşunu kesip, etini marketlerde satmak olmalıydı. Bu yolla devekuşu yetiştiriciliği işini devam ettirebilirlerdi.

Kırmızı solucan yetiştirmek isteyen yatırımcılar da kırmızı solucan satmak değil, solucan gübresi satmak için bu işe yatırım yapmalıdırlar. Aksi takdirde sonları devekuşu, tavşan, şinşilla yetiştiricilerinin sonuna benzer.

(Not: Solucan yetiştiriciliğinin pratiğini yapmak ve öğrenmek için 6 yıl önce bir miktar solucan aldım. Üreme hızları korkunç yüksek olduğu için şu anda ciddi miktarda kırmızı solucan sahibiyim.)

Önceki İçerikTabeladaki devletin gücü
Sonraki İçerikKârûn
1962, Etimesgut doğumlu. Tokat’ın Zile İlçesi’nden Atatürkçü, milliyetçi, zooteknist, SP seveni, Alevî dostu, evcil hayvanların fahri avukatı, feminist ve motosikletçi bir köylü çocuğudur. 1984 yılında Ankara Ziraat F., Zootekni B.’nü bitirdi. 1997'de Birleşik Krallık, U. of Aberdeen’de yüksek lisans, 2007'de Ankara Ü., Fen Bil. Enst. (Zootekni B.)’nde doktora çalışmasını tamamladı. Mesleği ziraat dışında, Çerkez Kültürü ve Alevilik gibi sosyal alanlarda da amatörce akademik çalışmalar yapmaktadır. Kitap okumak ve motosiklet kullanmak özel ilgi alanlarıdır. “Hayvanları sevmeyen, insanları da sevmez” görüşünü savunan, hararetli bir hayvan sever ve hayvan hakları savunucusudur.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz