Kızgın demiri soğutmak istiyorsanız OHAL uygulamalarına son verin..

0

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ile Sezai Temelli, Mardin Büyükşehir Belediyesini ziyaret etti. “Mardin Türkiye gerçekliğini anlatan Türkiye’nin çok kültürlülüğünü ve bizim zenginliğimizi anlatan nadir kentlerden biridir.” diyen Buldan, şunları söyledi:

“Mardin’de sadece Kürtler yaşamıyor. Mardin aynı zamanda bir arada yaşamın örneği olarak Mihelmilerin, Süryanilerin, Ermenilerin, Türklerin ortak yaşadığı bir kenttir. Seçim sürecinde kullanılan dil yanlış bir dildir, seçim sürecindeki kullanılan ve yansıtılan kin ve nefret yanlıştır. Toplum buna müsaade etmiyor, etmeyecektir. Seçim sandıklarından çıkan sonuç bunun bir göstergesidir. Ancak görüyoruz ki seçim sonuçlarından ders çıkarmayanlar aynı anlayışla kutuplaştırma ve ayrıştırmaya devam ediyorlar. Oysa bu ülkenin toplumsal barışa ve demokrasiye ihtiyacı vardır.

Bu ülkenin acil ihtiyacı barıştır, demokrasidir. Bir kez daha bu ülkeyi yönetenlere, siyasi iktidara buradan Mardin’den çağrı yapıyoruz kutuplaştırma ve ayrıştırma zihniyetine son verin. Bu halk bunu seçimlerde size ispat ve beyan etmiştir. O yüzden bu halkı ve toplumsal muhalefeti kabul etmek ve toplumsal muhalefetin önerilerini dikkate almak siyasi iktidarın birincil görevi olmalıdır. Buradan bir kez daha şunun altını çizmek istiyoruz. Evet, bugün Türkiye ne yazık ki adaletin, hukukun, demokrasinin ve demokratik siyasetin ayaklar altına alındığı bir dönemi yaşıyor. Ancak bundan sonrası için adalete dair, hukuka dair, demokratik siyasete dair yapılması gereken neyse onu yapmak zorundayız.”

Demokrasi İttifakında buluşalım

“Her türlü engellemeye rağmen, insanlarımız, ısrarla, inatla, kararlı bir şekilde tercihini barıştan yana tavrını koymuştur.” diyen Sezai Temelli, şöyle konuştu: “Evet açlık grevleri var çünkü bu ülkede mutlak tecrit var. 20 yıldır süren tecridin son 4 yılı mutlak tecrittir. Mutlak tecridin başladığı günden bugüne kadar bu domino etkisi, hukuksuzluk, adaletsiz olarak karşımıza çıkmıştır.

Her gün yeni bir hukuksuzluk ve adaletsizlik yaşıyoruz. Bütün ülkeyi tecritleştirmiş bir zihniyet var karşımızda. O yüzden iktidara kez daha sesleniyoruz. Gelin bu tecridi kaldırın, bu ülke bu tecritten, bu hukuksuzluktan kurtulsun. Talep meşrudur, haklıdır, yasaldır. Hiç kimse diyemez ki bu talep meşru değildir. Adalet Bakanı’na, Meclis Başkanı’na sesleniyoruz. Bir an önce inisiyatif alın haktan, hukuktan, adaletten yana görevinizi yerine getirin. Yani yasayı uygulayın. Bir an önce Sayın Öcalan ailesi ve avukatları ile görüşebilsin. Bunun bu ülkeye zerre kadar zararı olmaz çok önemli katkısı olur. Mutlak tecrit başlamadan önce bu ülkede yaşanan iki yıla dönüp baktığımızda ne dediğimiz çok iyi anlaşılacaktır. Mutlak tecridin başladığı günden beri 4 yılda ne yaşandığına bakılırsa yine ne dediğimiz ortaya çıkacak, siyah günler dediğimiz tablo önünüze çıkacaktır.

Cumhurbaşkanı kızgın demiri soğutma zamanıdır diyor. Evet kızgın demiri soğutmak istiyorsanız bu tecride son verin. Kızgın demiri soğutmak istiyorsanız bu OHAL uygulamalarına son verin. YSK’yı bile alet ettiğiniz KHK’lıların mazbatalarını çalmaya son verin. Kızgın demiri soğutmak istiyorsanız hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını tanıyın. Toplumsal barış adına adımlar atın. Ama niyetiniz bu değil. Siz bırakın kızgın demiri soğutmayı ateşin üzerine benzin dökmek niyetindesiniz. Biz de buradan bir kez daha sesleniyoruz. Bu kızgın demiri soğutmak siyasete de barışı getirmek toplumsal barışı var etmek ve hukukun üstünlüğünü savunmaktan geçer, demokrasiyi savunmaktan geçer.

O yüzden diyoruz ki gelin ‘Demokrasi İttifakında’ buluşalım. Gelin Türkiye halkları omuz omuza versin, Leyla’ya el versin, bu açlık grevlerini sonlandırmak, tecridi sonlandırmak için hukuktan, demokrasiden yana tavır alsın. Bakın kayyım hukukunu sonlandırdık. Geride kalan enkazın fotoğrafı hergün biraz daha netleşiyor. Ekonominin içine sürüklendiği durumun fotoğrafıdır. Mardin, Amed, Van Belediyesi’nde yaşanan bunun en çıplak örneğidir. Böyle yönetemezsiniz. Bir yönetim krizi var. Bu krize son vermek için demokrasi ittifakında buluşma zamanıdır. Böyle yönetemezsiniz, iktisadi ve siyasi kriz var.

Siz böyle yönettiğiniz sürece ülkeyi içinden çıkılmaz bir yere sürüklersiniz. Buna son vermenin yolu Cumhurbaşkanın kendi sınırlarına çekilmesi, partili cumhurbaşkanı sisteminden vazgeçmektir. Buna son vermenin yolu eşit yurttaşlık temelinde bir anayasayı bir an önce var etmektir. Buna buradan başlayacağız. Tam da olduğumuz yerden yerel demokrasiyi güçlendirerek hayata demokrasiden barıştan yana müdahale ederek, ilmek ilmek barışı da demokrasiyi de bu ülkeye öreceğiz. Buna inanıyorum.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz