- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Rusya-Ukrayna savaşının ekonomik beklentileri zayıflattığını, yüksek enflasyonun ise birçok ülke için açık bir tehlike haline geldiğini söyledi.
Georgieva, 18 Nisan’da başlayacak IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları öncesi küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kriz üstüne krizle karşı karşıya olunduğunu belirten Georgieva, ilk olarak salgının insanların hayatını ve ekonomileri altüst ettiğini, ardından Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının dünya çapında şok dalgalarına neden olduğunu söyledi.
Georgieva, savaşın ekonomik sonuçlarının hızla yayıldığına dikkati çekerek, yüz milyonlarca ailenin halihazırda daha düşük gelir ile daha yüksek enerji ve gıda fiyatları ile mücadele ettiğini, savaşın bunu daha da kötüleştirdiğini ve eşitsizliği daha da artırmakla tehdit ettiğini kaydetti. Georgieva, “Uzun yıllardan beri ilk kez enflasyon dünyadaki birçok ülke için açık ve mevcut bir tehlike haline geldi.” dedi.
Enflasyonun küresel toparlanma için büyük bir aksama olduğunu vurgulayan Georgieva, “Ekonomik açıdan büyüme düşüyor ve enflasyon yükseliyor.” değerlendirmesinde bulundu. Georgieva, salgın ve savaş gibi ikili krizler ve bunlarla başa çıkma kabiliyetinin dünya ekonomisinin jeopolitik bloklara bölünmesi riskiyle daha da karmaşık hale geldiğini söyledi.
Küresel toparlanmanın savaştan önce halihazırda ivme kaybettiğine işaret eden Georgieva, IMF’nin ocak ayında 2022 için küresel büyüme tahminini yüzde 4,4’e çektiğini, o zamandan beri görünümün büyük ölçüde savaş ve yansımaları nedeniyle önemli derecede kötüleştiğini dile getirdi.
Georgieva, “Hem 2022 hem de 2023 için küresel büyümede daha fazla düşüş öngöreceğiz. Neyse ki çoğu ülke için büyüme pozitif bölgede kalmaya devam edecek. Bununla birlikte savaşın etkisi bu yıl küresel GSYH’nin yüzde 86’sını oluşturan 143 ekonomi için tahminlerin düşürülmesine katkıda bulunacak.” ifadelerini kullandı.
“Görünüm olağanüstü derecede belirsiz”
Yüksek enerji ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları artırdığını belirten Georgieva, “Görünüm olağanüstü derecede belirsiz, normal aralığın çok ötesinde. Savaş ve yaptırımlar tırmanabilir. Yeni Kovid-19 varyantları ortaya çıkabilir. Mahsuller başarısız olabilir.” dedi.
Georgieva, gıda güvensizliğinin ciddi bir endişe kaynağı olduğuna dikkati çekerek, gıda güvenliğini desteklemek için çok taraflı bir girişimle hareket edilmesi gerektiğini kaydetti. Gıda ve enerji fiyatlarının tedarik zinciri sorunlarıyla birlikte enflasyonu artırmaya devam ettiğini belirten Georgieva, “Enflasyonun daha önce tahmin edilenden daha uzun süre yüksek kalmasını öngörüyoruz.” dedi.
Enflasyon beklentilerinin enflasyonu daha kalıcı hale getirebilecek ve kontrol altına alınmasını zorlaştırabilecek şekilde sabitlenmemesine ilişkin artan bir risk olduğunu aktaran Georgieva, merkez bankalarının kararlı davranması gerektiğini kaydetti. Georgieva, “Acil öncelikler, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek, salgınla yüzleşmek, enflasyon ve borçla mücadele etmek.” dedi.
İklim değişikliğine ilişkin tehdidin de daha da kötüleştiğine işaret eden Georgieva, IMF Yönetim Kurulu’nun yeni bir Dayanıklılık ve Sürdürülebilirlik Güveni’nin oluşturulmasını onayladığını, bunun uygun fiyatlı uzun vadeli finansman sağlayarak ve özel yatırımları hızlandırarak iklim değişikliği gibi makro kritik zorlukların ele alınmasına yardımcı olacağını vurguladı.
Georgieva, dijital devrime de değinerek, “Dijital devrim, merkez bankası dijital para birimleri gibi yeniliklerin potansiyelini ortaya çıkarmayı ve kripto varlıklar etrafındaki düzenleyici çerçeveyi güçlendirmeyi içeriyor.” dedi.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), Rusya-Ukrayna savaşıyla artan belirsizliğin ortasında yüksek enflasyona rağmen piyasa beklentileri doğrultusunda, faiz oranlarında değişikliğe gitmezken, tahvil alımlarını sona erdirme planını doğruladı.
ECB’den yapılan açıklamada, ECB Yönetim Konseyi’nin, bugünkü toplantısında faiz oranlarını değiştirmeme kararı aldığı, politika faizini sıfır, mevduat faizini yüzde eksi 0,50 ve marjinal fonlama faizini de yüzde 0,25’te sabit bıraktığı bildirildi. Varlık Satın Alma Programı kapsamında varlık alımlarının nisanda aylık 40 milyar avro, mayısta aylık 30 milyar avro ve haziranda 20 milyar avro olarak devam ettirileceği belirtilen açıklamada, 3. çeyrekte varlık alımlarının sona erdirileceği kaydedildi.
Açıklamada, “ECB Yönetim Kurulu, son toplantısından beri gelen verilerin, Varlık Satın Alma Programı kapsamında net varlık alımlarının 3. çeyrekte tamamlanması gerektiği beklentisini güçlendirdiğine karar verdi.” denildi. Açıklamada, herhangi bir faiz artırımının tahvil alımlarının sona ermesinden bir süre sonra gerçekleşeceğine ilişkin ECB’nin resmi yönlendirmesi sürdürülerek faiz oranlarının “kademeli” ve “yavaş” olarak artırılacağı belirtildi.
“Rusya’nın Ukrayna’daki saldırganlığı büyük acılara neden oluyor” denilen açıklamada, savaşın Avrupa ekonomisini etkilediği vurgulandı. Açıklamada, “Savaş ve buna bağlı belirsizlik, şirketler ve tüketicilerin güvenini büyük ölçüde etkiliyor. Tedarik kesintileri, yeni malzemelerin ve üretim için malların kıtlığına yol açıyor. Artan enerji ve emtia fiyatları talebi azaltıyor ve üretimi engelliyor.” ifadeleri kullanıldı.
Çoğu sektörde enflasyon baskılarının yoğunlaştığına vurgu yapılan açıklamada, temelde enerji maliyetlerindeki keskin artış nedeniyle enflasyonun önemli oranda yükseldiği ve gelecek aylarda yüksek kalmaya devam edeceği bildirildi.
Öte yandan, ECB, yüzde 2’lik enflasyon hedefi için 2015’ten bu yana yaklaşık 5 trilyon avroluk kamu ve şirket tahvilleri satın aldı. Analistler, Ukrayna’daki savaşın, enerji ve emtia fiyatlarının keskin bir şekilde yükselmesine neden olduğunu, bunun da muhtemelen enflasyonu daha da yukarı seviyelere iteceğini vurguladı.
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yükselen enerji fiyatlarının hanehalkı tasarruflarını tükettiğini belirten analistler, savaşın neden olduğu belirsizliğin şirket yatırımlarının askıya alınmasına ve bankaların kredi şartlarını sıkılaştırmasına sebep olduğunu kaydetti.
Piyasada ECB’nin faiz oranları ve varlık programının toplam büyüklüğünde bir değişlik yapması beklenmiyordu. ECB’nin kararı, Avro Bölgesi’nde martta yıllık enflasyonun enerji fiyatlarındaki artışın etkisiyle yüzde 7,5’e ulaşarak kayıtlardaki en yüksek seviyeye çıkması ve piyasaların bu yıl ECB’den en azından 70 baz puanlık bir faiz artırımı fiyatlamaya başlamasından sonra geldi.
ECB, yüksek enflasyonun 2022’de düşmesini öngörürken, çok sayıda ekonomist ise savaşın etkisiyle yükselen enerji fiyatları sonucu enflasyonun daha uzun süre yüksek kalıp kalmayacağını tartışıyor. ECB, mart toplantısında varlık alım programının daha hızlı küçültüleceğini açıklamıştı.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, enflasyonun, enerji fiyatlarının artması nedeniyle yüksek seyretmeye devam etmesinin beklendiğini söyledi.
Lagarde, ECB’nin piyasa beklentileri doğrultusunda faiz oranlarının sabit tutulması yönündeki kararının ardından düzenlenen basın toplantısında, parasal teşvik programının bu yılın 3. çeyreğinde sonlandırılmasının planlandığını bildirdi. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testinin pozitif çıkması nedeniyle basın toplantısına evinden tele konferans yöntemiyle bağlanan Lagarde, “Para politikamızın yürütülmesinde opsiyonelliği, bir aşama içerisinde gerçekleştirilmesi esasını ve esnekliği koruyacağız.” dedi.
Lagarde, faiz oranlarının ne zaman artmaya başlayacağına ilişkin net bir zaman çerçevesinin olmadığını, teşviklerin sona ermesinin ardından belki haftalar, belki de aylar sonra artışın başlayabileceğini bildirdi. “O noktaya geldiğimizde faizlerle ilgileneceğiz” ifadesini kullanan Lagarde, Avro Bölgesi’nde tüketici güveninin Rusya-Ukrayna savaşından olumsuz yönde etkilendiğini söyledi.
Lagarde, “Ekonominin nasıl gelişeceği; çatışmanın nasıl geliştiğine, mevcut yaptırımların etkisine ve olası ilave tedbirlere büyük ölçüde bağlı olacaktır.” dedi. Lagarde, salgına ilişkin risklerin azalmasına karşın savaşa ilişkin risklerin arttığını vurguladı. Christine Lagarde, savaşın enerji fiyatlarını artırdığını, gelecek dönemdeki gelişmelerin tedarik cephesinde de sorunların artmasına neden olabileceğini söyledi.
Lagarde, “Yüksek enerji maliyetleri, güvenin de kaybolmasıyla birlikte talebi aşağı çekebilir, tüketimi ve yatırımı beklentilerin ötesinde kısıtlayabilir. Enflasyonun görünümü üzerindeki yukarı yönlü riskler aynı zamanda yakın vade için yoğunlaşmış durumda.” dedi.
Enflasyonun yüzde 7,5 ile rekor seviyede artış kaydettiğini hatırlatan Lagarde, “Orta vadede talep azalacak olursa bu fiyatlar üzerindeki baskıyı biraz azaltacaktır. Savaş, Avro Bölgesi ekonomisini çok fazla etkilemektedir. (Savaş) Çok büyük oranda belirsizliği artırdı. Savaşın ekonomi üzerindeki etkisi de bu çatışmanın nasıl ilerleyeceğine bağlı.” ifadelerini kullandı.
Yüksek enflasyon baskısının devam ettiğini vurgulayan Lagarde, “Enflasyon çok büyük oranda artmıştır ve önümüzdeki aylar boyunca yüksek kalmaya devam edecektir. Bunun da en büyük sebebi enerji maliyetlerindeki artıştır.” dedi.