Kürt meselesinin mutlaka çözülmesi gerektiğini söylüyoruz..

0

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Aydın’da konuştu. “HDP yoğun bir saldırı altında.” diyen Sancar, şunları söyledi:

“Bir yandan kapatma davası devam ediyor, fiziki saldırılar da yapılıyor. Geçtiğimiz haftalarda çok değerli kardeşimiz katledildi. İzmir İl Binamızda Deniz Poyraz kardeşimize saldırı yapıldı ve aramızdan canice alındı. Bu saldırılar devam ediyor, edebilir bunun farkındayız. Birkaç gün önce Marmaris İlçe Binamıza bir saldırı gerçekleştirildi. İlçe binamız tarandı, tahrip edildi. Bu saldırıların temelinde iktidarın nefret siyaseti, ayrıştırma politikası, düşmanlaştırma anlayışı yatıyor bunu biliyoruz. Kim ki bu saldırıların münferit olduğunu iddia ediyorsa bilin ki saldırıların sorumlusudur ya da sorumluluğunun ortağıdır. Bu tür saldırıların hiçbir dönemde münferit olmadığını, olamayacağını aksine belli amaçlar için örgütlü bir şekilde gerçekleştirildiğini biliyoruz. Türkiye tarihi bu konuda acı tecrübelerle doludur.

Ama biz yolumuzdan sapmıyoruz, yolumuza devam ediyoruz. Yolumuz esas olarak Demokratik Cumhuriyeti birlikte kurma yoludur. Bunu da bütün halklarla ve inanç gruplarıyla birlikte yapmak istiyoruz. Türkiye’de demokrasiyi isteyen, adalet ve özgürlük hasreti çeken bütün çevrelerle buluşma amacındayız. Çünkü çıkışın ancak böyle geniş bir demokrasi ittifakı ile mümkün olduğuna inanıyoruz. HDP olarak biz direnmeye devam edeceğiz. HDP olarak geri adım atmamız söz konusu olmayacak. Bundan önce de farklı dönemlerde çok ağır saldırılara karşı karşıya kalmış bir gelenekten geliyoruz.

Bu saldırılara nasıl göğüs gerileceğini ve nasıl mücadele edileceğini gayet iyi biliyoruz. Bizim meselemiz sadece HDP’yi korumak ve partiyi savunmak değil; Türkiye’de işleyen bu cinayet, talan ve soygun düzenini birlikte durdurmak, değiştirmektir. Dediğimiz gibi esas olarak partiyi savunma hedefimiz ortada duruyor. Kapatma davası açıldığı andan itibaren bunu bütün Türkiye’ye ilan ettik. Partiyi sonuna kadar savunacağız, yaşatacağız ve büyüteceğiz. Bu konuda imkanlarımız da var inancımız da var kararlığımız da var.

Fakat HDP’ye yapılan saldırıların hiçbiri sadece HDP’yi hedef almıyor. Bizim inancımız bunun Türkiye’de bütün demokrasi güçlerine yönelik bir planının sistemli uygulaması olduğudur. HDP’yi hedef almalarının en önemli nedeni HDP’nin kararlı bir şekilde baskılara boyun eğmeden mücadele etmesidir, ama bir başka amaç daha var. Bu toplantı da bunun bir örneğidir. HDP, halklar arasında sağlam köprülerin kurulması için her türlü çabayı harcamaya kararlıdır.

Bizim varoluş temelimiz budur. Türkiye’de halkların ortak iradesini egemen kılmak, halkların eşitliğine, inançların özgürlüğüne dayalı Demokratik Cumhuriyeti inşa etmek. İşte HDP’ye saldırıların belki de en önemli sebebi bu konuda kararlı yürüyüşünden sapmamasıdır. Yani halkları buluşturan, inançları bir araya getiren, eşit yurttaşlığı savunan çizgisinden taviz vermemesidir.

Temel sorunlardan biri demokrasi ve özgürlük sorunudur, hukuk devleti sorunudur. Bütün bunların temelinde de her yerde açık konuşmamız gereken bir sorun var, o da Kürt sorununda çözümsüzlüğün bugüne kadar nasıl tahribatlar yarattığı ve derin acılara yol açtığıdır. Bunları konuşmamız ve bu konuşmaların üzerine de demokratik çözümü birlikte tartışmamız gerekiyor. Bütün demokrasi güçlerinin bunu Türkiye’de Demokratik Cumhuriyet hedefinin temel meselelerinden biri olarak görmesini istiyoruz. Biz Kürt meselesinin mutlaka çözülmesi gerektiğini söylüyoruz. Bunun da bir tek yolu var o da demokratik çözüm, demokratik siyaset, diyalog, müzakere ve toplumsal meşruiyettir. Bu dört unsuru bir araya getirdiğimizde, Kürt sorununun çözümünü iktidarlardan beklemek gibi bir yanlışa düşmekten kurtuluruz.

Sedat Peker’in ifşaatlarıyla ortaya çıkan kirli ilişkiler ağını, ekonomiden siyasete yaşadığımız bu korkunç kirlenme ve çeteleşme durumunu yaratan düzenin kendisini değiştirmeyi hedeflemeliyiz. İktidarı mutlaka değiştirmeliyiz ama bu iktidarları yaratan düzeni samimiyetle değiştirmeyi de istemeliyiz. Bakın Susurluk’ta ortaya çıkan bütün kirli ilişkiler ağının, uyuşturucu ticaretinden binlerce faili meçhul cinayete, binlerce köy yakmaya uzanan büyük suç imparatorluğunun temelinde yine Kürt sorununda savaş politikaları yatıyordu. O politikaları kullanarak o suç imparatorluğu yaratılmıştı. Bizim yapmamız gereken gerçek demokratik yaşamı bu cesaretle inşa etmektir.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz