Liderlerden Kurban Bayramı mesajı..

0

Siyasi partilerin genel başkanları, Kurban Bayramı dolayısıyla birer mesaj yayınladılar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı videolu mesajında, Türk milletinin ve İslam aleminin Kurban Bayramı’nı tebrik etti.

Kurban Bayramı’nın ayrılmaz bir parçası olan hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan vatandaşların ibadetleri ile kesilen kuranların kabulünü Allah’tan temenni eden Erdoğan, Abdurrahim Karakoç’un “Bayramlar Bayram Olsun” şiirinden dizeler okudu.

Erdoğan, “Mübarek günlerin hepimize hayırlar getirmesi ve kurbanlarımızın kurtuluşa vesile olması niyazıyla, ‘Yaza dönsün kışınız, bayramlar bayram olsun / Dert görmesin başınız, bayramlar bayram olsun / Otlar, dikenler dolsun Nemrutların çanına, kolay gelsin işiniz / Bayramlar bayram olsun’ diyorum. Bizleri bir Kurban Bayramı’na daha sağlıkla, huzurla, esenlikle kavuşturan Rabb’imize hamdüsena ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayramları yakın çevrelerinden başlayarak tüm mazlumların ve mağdurların yüzlerini güldürecek hayır hasenat vesilesi kılanları ayrıca tebrik etti. Erdoğan, medeniyetleri ve kültürlerinden tevarüs ettikleri bayramları, çocuğundan yaşlısına, tüm insanların sevinç günleri haline dönüştüren gelenekleri yaşatan herkese şükranlarını sundu.

Dünyanın sağlıktan güvenliğe kadar her alanda ciddi sınamalar ile karşı karşıya olduğu bir dönemden geçtiklerini, böyle kritik dönemlerin millet olarak birlik ve beraberliğin, kardeşliğin önemini daha da artırdığını vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ülkemizi hak ettiği demokrasi ve kalkınma seviyesinin altında tutmak için maruz kaldığımız oyunların bedellerini nesillerdir ağır bir şekilde ödüyoruz. Hamdolsun geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz güçlü altyapının üzerinde Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartacak bir hamle gerçekleştirme fırsatı yakaladık. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünya kendi siyasi, ekonomik, güvenlik ve sosyal krizleri ile boğuşuyor. Biz ise yaşadığımız tüm sıkıntılara rağmen hedeflerimize odaklanarak yakaladığımız fırsatları değerlendirmeye çalışıyoruz. Yaklaşık 4 yıl önce ekonomideki önceliğimizi istihdama vererek yaptığımız tercihin doğruluğunu yaşanan her gelişmeyle bir kez daha görüyoruz.”

Erdoğan, küresel ekonomideki bozulmanın ülkeye etkileri yanında, kurdaki dalgalanmanın ve hayat pahalılığının insanların günlük hayatlarında yol açtığı zorlukları bildiklerini aktardı. Aldıkları tedbirler ve hayata geçirdikleri programlarla bunların üstesinden geldikçe ellerindeki imkanların ve kat ettikleri mesafenin öneminin daha iyi anlaşılacağını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Milletimden hayata geçirdiğimiz programlara daha güçlü destek ve biraz daha sabır talep ediyorum. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması, gençlerimize bırakacağımız en kıymetli mirasımız olan 2053 vizyonuna kararlılıkla yürümesini sağlayacaktır. Ülke ve millet olarak Cumhuriyet tarihi boyunca başlattığımız her atılım hamilesinin önünün türlü oyunlarla kesilmesine defalarca şahitlik ettik. Bu defa hem tarihten aldığımız dersler hem de sahip olduğumuz avantajlar sayesinde büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında herhangi bir duraklamaya, gerilemeye meydan vermeyeceğiz. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun.

Her bayramda olduğu gibi bu defa da sözlerimi yola çıkacak sürücülerimize çağrıda bulunarak tamamlamak istiyorum. Bayram ile 15 Temmuz ve hafta sonu tatillerinin birleşmesiyle uzunca bir ara ortaya çıktı. Vatandaşlarımızın kimi memleketlerine kimi tatil beldelerine doğru kimi de yaptığı alternatif programa göre yollara düştü. Şehirlerarası yolculuğa çıkan tüm vatandaşlarımdan kurallara harfiyen uymalarını, yorgun araç kullanmamalarını, mutlaka kemer takmalarını, sabırlı ve dikkatli olmalarını bekliyorum. Bayram ve tatil sevincimizi maddi ve manevi üzüntüye dönüştürmemek için hep birlikte azami hassasiyet gösterelim. Bu duygularla bir kez daha Kurban Bayramı’nızı tebrik ediyor, her şeyin gönlünüzce olmasını diliyorum.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu

“Yardımlaşma ve dayanışma duygumuzu büyüten Kurban Bayramında bütün yurttaşlarımın bayramını yürekten kutluyorum.” diyen Kılıçdaroğlu ise şunları ifade etti: “Birlik ve beraberliğin, hoşgörünün, kardeşliğin, bir arada olmanın önemini çok daha iyi anladığımız bu güzel bayramın, milletimizin içindeki umudu büyütmesini diliyorum.

Ülke olarak zor günlerden geçtiğimizi, derin bir ekonomik buhranın içinde olduğumuzu hepimiz çok iyi biliyoruz. Tüm bu ekonomik sıkışmışlığın içerisinde, artan şiddet olayları canımızı yakıyor. Ancak ben, asla umutsuz değilim, milletimiz de olmamalıdır. Çünkü biz, yurttaşlarımıza bir söz verdik, güzel Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Bunun için milletimizle il il, ilçe ilçe, sokak sokak buluşuyor, dertleşiyor, kucaklaşıyoruz. Hiç kimsenin kimliği, inancı ve yaşam tarzı dolayısıyla ötekileştirilmediği, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, her evde huzurun ve bereketin olduğu, önce israf ve yolsuzlukların, ardından da yoksulluğun tarihe gömüldüğü bir Türkiye’yi, hep birlikte, el ele inşa edeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle, salgın hastalıkla mücadelenin ön safında yer alarak şehit düşen sağlık personelimize, acımasızca katledilen avukatımıza, terörle mücadelede şehit düşen güvenlik güçlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine de sabır ve başsağlığı diliyorum. Tüm milletimizin Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli

Bahçeli, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, bayramların milli ve manevi dayanışmanın, birlik ve dirlik halinde yaşamanın, barış ve kardeşlik ruhuyla bezenmenin kutlu dönemleri olduğunu belirtti.

Beşeriyetin yüksek gerilim yüklü bugünkü ortamında bayramın vaaz ve vaat ettiği insani, irfani, vicdani ve ahlaki mesajlarına fevkaladenin fevkinde ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Bahçeli, dünyanın askeri, siyasi ve ekonomik bunalımlara mahkum kaldığı şu günkü ağır şartlarda Kurban Bayramı’nın geniş bir coğrafyada hayat mücadelesi verenlerin yüreklerine su serpeceğini, ümitleri tazeleyeceğini aktardı.

Bahçeli, küresel enflasyondaki tırmanışların, enerji ve gıda arz güvenliğindeki teklemelerin, Birleşik Krallık’tan Fransa’ya kadar uzanan ve Avrupa’yı tutsak alan siyasi belirsizlikler ile simetrik ve asimetrik nitelikli yaygın çatışmaların neden olduğu tehlikelerin insanlığın huzur ve refah hedeflerine gölge düşürdüğünü vurguladı.

Bir yanda coğrafyalara nüfuz eden kutuplaşmalar gittikçe sertleşirken, diğer yanda adil ve hakkaniyet ölçülerini esas alan dünya tahayyülünün çok ciddi zarar ve ziyana uğradığının altını çizen Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ukrayna-Rusya savaşının yol açtığı vahim komplikasyonlardan birisi olan gıda sorunu, özellikle stratejik mahiyeti tartışma götürmeyecek kadar önemli ve üst düzeyde olan buğday üretimi temelinde muhtemel kabus senaryolarının telaffuzuna ve tedavülüne neden olmaktadır. Bu kapsamda Türkiye’nin ısrarlı ve iyi niyetli çabalarıyla açılması için mücadele ettiği tahıl koridorunun bölgesel ve küresel beklentilere cevap teşkil edecek olması hem insani hem de siyasi sorumluluk duygusunun somut bir yansımasıdır. Ancak dünya, buğday kriziyle yüz yüzeyken, ülkemizde buğday tarlalarında çıkan yangınların provokasyon ihtimalini de yabana atmamak esas olmalıdır. Eş zamanlı olarak Osmaniye, Çorlu, Bursa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Mardin, Mersin, Diyarbakır, Aydın, Batman, Tekirdağ’da binlerce dönümlük buğday tarlasının yanması zamanlama itibarıyla düşündürücü, bir o kadar da üzücüdür.”

Bahçeli, orman yangınlarından sonra buğday tarlalarının da aynı akıbete maruz kalmasının, konunun bütün yönleriyle araştırılmasını, eğer varsa sabotajcıların bulunup cezalandırılmasını gerektirdiğini ifade etti. Devlet Bahçeli, mesajına şöyle devam etti:

“Türkiyemize her cepheden saldıran iç ve dış odakların kanlı ve kalleş tertiplerine karşı, tıpkı bayramlarda görüldüğü gibi, birlik ve beraberlik şuuruyla duruş ve direniş göstermek milli mecburiyetimiz, dahası vatan görevimizdir. Rehavet ve zaaf anımızı kollayan, fırsatçılık peşinde koşarak sırtımızı yere getirmek için pusuda bekleyen namertlere karşı İsmaili bir adanmışlıkla mücadele etmek lazımdır.”

Türk ve İslam coğrafyaları üzerinde hesap ve plan yapan, hassasiyetleri kaşıyarak devlet ve toplum istikrarını dinamitlemeyi amaçlayan mihrakların boş durmadıklarını ifade eden Bahçeli, Kazakistan’dan sonra Özbekistan’ın Karakalpak Özerk Bölgesi’nin karışması ve halkın sokaklara dökülmesiyle ölümlere ve yaralanmalara sebep olan çatışmaların ortaya çıkmasının, sistematik tahrik ve tezvirat sürecinin dip dalga halinde tezahürüne bir kez daha işaret ettiğini ifade etti.

Dost ve kardeş ülke Karakalpak Özerk Bölgesi’nde sular durulsa da, tedirgin ve kuşkulu bekleyişin devam ettiğini aktaran Bahçeli, Türk Devletleri Teşkilatı’nın üyesi olan Özbekistan’la, siyasi ve toprak bütünlüğüne saygı esası çerçevesinde destek ve dayanışma iradelerini paylaşmayı yararlı gördüklerini bildirdi.

MHP’nin ayrılıkçı ve bölücü emellere karşı olduğunu, karşı durmayı kararlılıkla sürdüreceğini vurgulayan Bahçeli, şu görüşlere yer verdi: “Zillet ittifakının muhtemel cumhurbaşkanı adayının eşkaliyle oyalanması, hatta robot resmini çıkarmak için ortam yoklaması tam bir kara mizah örneğidir. Zillet ittifakının kurguladığı cumhurbaşkanı adayı edilgen, etkisiz, pasif, yeri geldiğinde koltuğunu devredecek, uzaktan kumanda edilmeye boyun eğecek kukla bir adaydan öte anlam taşımamaktadır. Tek ortak noktaları nevzuhur ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ olan makus partilerin Türkiye’nin geleceği, milli gerçekleri, yüksek mücadele seviyesi hakkında en küçük görüş, tespit ve teklifleri yoktur. Bunların derdi koltuk paylaşımı, geçimleri de fitne, dedikodu, yalan ve istismardır. Zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayının hüviyeti üzerinden tetikçi, kiralık uzman ve sözde aydınlar eliyle gazete ve televizyonlarda yürütülen tartışmalar sabır ve tahammül eşiklerini artık zorlamaya başlamıştır. ‘Ortak aday mı, çoklu aday mı?’ sorusunun gündemde tutulması akıl kaybının en ileri evresidir.

Terörist Demirtaş’ın cezaevinden açıklamalar yapıp sürece müdahil olma sinsiliği, pazarlıkların günbegün kızışması, bakanlıkların bile dağıtıldığına yönelik iddialar, ilaveten zillet ittifakının beş defa toplanmasına rağmen hiçbir sonuca ulaşamaması, ileri derece dağınıklığın ve çaresizlik içinde kıvranışın bir nevi belgelenmesidir. İcazetli ve rehinli bir Cumhurbaşkanı adayına aziz milletimiz asla ve kata iltifat etmeyecek, itibar göstermeyecek, böylesi bir laçkalığı ciddiye dahi almayacaktır.”

Cumhur İttifakı’nın 2023’te yine liyakatiyle, milli vakarıyla ve tecrübesiyle öne çıkacağını, muhkem ve mutlak bir başarıya imza atacağını belirten Bahçeli, Türkiye’yi sonu karanlık bir maceraya çekmeye, bu menhus macerada nefessiz bırakmaya hiç kimsenin gücünün yetmeyeceğini vurguladı.

Türk milletinin, istiklaline de istikbaline de kesintisiz sahip çıkacağını belirten Bahçeli, şunları kaydetti: “Nasıl ki kurban bir Müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun kanıtıysa, gerektiği zaman, gerektiği yerde milli varlığa fedakarlıkla bağlanmış Türkiye sevdalılarıyla da zorluklar aşılacak, çetin sınavlar geçilecektir. Ayrıca kurban, hac ve zekat gibi mal ile yapılan bir ibadettir. Beklentim ve niyazım, kurban bayramı ve ibadetiyle gönüllerdeki katılıkların yumuşaması, kırgınlıkların giderilmesi, insanlarımız arasındaki mesafelerin bir an önce kapatılmasıdır. Bayram demek anlaşma, buluşma, kucaklaşma ve kavuşma demektir. Paylaşmanın fazileti, yardımlaşmanın güzelliği, zorda ve darda kalanlara el uzatmanın ahlaki mükellefiyeti bayramın gerçek anlamında saklıdır. Türkiye’nin sancılı ve sorunlarla dolu gündeminde Kurban Bayramı’nın yeni bir soluk olması, yeni bir umut ve hedef birlikteliği sağlaması öncelikli dileğimdir.”

Bahçeli, bayramı karşılamaya hazırlanırken Konya Şehir Hastanesi’nde bir doktorun katledilmesinin acı verici ve milleti derinden yaralayan hunhar bir vaka olarak hafıza kayıtlarına geçtiğini belirtti. Sağlık çalışanlarını ve toplumun farklı kesimlerini hedef alan şiddet dalgasını ön şartsız kınadığını, suçluların çok ağır bedeller ödemelerini ümit ettiğini, sürecin takipçisi olacaklarının bilinmesini arzuladığını vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

“Fakat Türkiye düşmanı ellerde itibar ve inandırıcılığını kaybeden, bölücülüğün aparatı haline gelen Türk Tabipleri Birliği’nin maksatlı kışkırtmasıyla doktorlarımızın iki gün süreyle boykot yapmalarını çok yanlış buluyor, muayenelerin iptalini de mahsurlu ve gayri meşru bir eylem olarak değerlendiriyorum. Geçmişte PKK’nın şehit ettiği doktor, ebe ve hemşirelerimize sesi çıkmayan, bölücü terör örgütüne tepki göstermeyen Türk Tabipleri Birliği’nin sağlık sistemimizi kundaklama, doktorlarımızı istismar ve tedavi süreçlerini aksatma girişimi rezalettir, art niyetliliktir.

Kardeşliğimizi kurban etmeye çalışanlara, iç barış ve huzur ortamımızı yağmalamaya heveslenenlere kurban ibadetinin vakar ve asaletiyle cevap vermek, aynı zamanda habis amaçlarına engel olmak hakkımızdır ve milli haysiyetimizin gereğidir. Nerede yaşarsa yaşasın, kökeni, mezhebi, anasının dili ne olursa olsun tüm vatandaşlarımızın, şehit ailelerimizin, gazilerimizin, Türk İslam aleminin mübarek Kurban Bayramı’nı tebrik ediyor, yapılan ibadetlerin yüce Allah nezdinde kabul ve makbul olmasını yürekten temenni ediyorum. Bu vesileyle terörle mücadele esnasında şehit düşen kahramanlarımıza Allah’tan rahmetler, tedavi altında bulunan kahramanlarımıza da şifalar diliyorum. Hac farizası için kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizin ibadetlerinin kabulünü niyaz ediyorum. Bayram süresince ziyaret nedeniyle yollara düşen vatandaşlarımızın trafik kurallarına uymalarını, yeni acı ve kayıpların yaşanmaması için çok önemli addediyorum. Bayramımız kutlu olsun, Rabbim büyük milletimizin yüzünü güldürsün, yar ve yardımcısı olsun.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz