Liralaşma Stratejisi, politika gözden geçirme sürecinin asli unsurlarından biridir.. 

0

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Üretici fiyatlarının ülkemizde olduğu gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de yüksek seyretmesi enflasyon dinamikleri açısından önem arz etmektedir. Liralaşma Stratejisi, politika gözden geçirme sürecinin asli unsurlarından biridir.” dedi.

“Devreye alınacak tüm uygulamaların odağı fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla finansal sistemin liralaşmasını sağlamak olacaktır.” diyen Şahap Kavcıoğlu, yurt dışında yerleşik kişiler ile sahip oldukları şirketlerin tasarruflarını anavatanlarında değerlendirmeleri için YUVAM hesaplarının uygulamaya alındığını da söyledi.

Şahap Kavcıoğlu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan bankanın 90. Hesap Dönemi Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda, mevcut makroekonomik görünüme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Salgın kaynaklı bazı dönemlerde belirsizliklerin artmasına rağmen küresel iktisadi faaliyetin 2021 genelinde güçlü bir seyir izlediğini anımsatan Kavcıoğlu, Türkiye’nin de bu gelişmelerden benzer şekilde etkilendiğini ifade etti.

Kavcıoğlu, salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen iktisadi faaliyetin 2021’in ilk yarısında iç ve dış talep kaynaklı olarak güçlü seyrettiğine, ikinci yarısında ise dış talebin artan etkisiyle gücünü koruduğuna işaret ederek, “Yıl genelinde aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması, salgından olumsuz etkilenen hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımıştır. Bu görünüm altında, 2021’de büyüme oranı yüzde 11 olarak gerçekleşmiş ve uzun dönem eğiliminin üzerinde kalmaya devam etmiştir.” diye konuştu.

Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payının arttığını vurgulayan Kavcıoğlu, son dönemde kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergelere bakıldığında, yurt içinde iktisadi faaliyetin, bölgesel farklılıklar olmakla birlikte dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyretmeyi sürdürdüğünü söyledi.

Kavcıoğlu, yaşanan jeopolitik sorunların ihracat üzerindeki doğrudan yansımalarının da sınırlı olacağını düşündüklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Türkiye’nin jeopolitik konumu ile ihracatçıların ürün ve pazar çeşitlendirmedeki kabiliyetlerinin, son dönemdeki sıcak çatışma ortamı nedeniyle yaşanan ihracat kayıplarını telafi edeceğini ve ihracat performansımız üzerinde destekleyici rol oynayacağını öngörüyoruz. 2021 yılında iktisadi faaliyette gözlediğimiz güçlü seyir iş gücü piyasasına da olumlu yansımış ve işsizlik oranları düşmüştür. Yılın ilk çeyreğinde, tarım dışı istihdam, hizmet sektöründen gelen sınırlı katkıya rağmen sanayi sektörünün desteği ile salgın öncesi düzeylere ulaşmıştır. Yılın ikinci çeyreğinde, iş gücüne katılım oranı dönemlik olarak sınırlı bir oranda artarken, istihdamdaki artış işsizlik oranlarının düşüşünde etkili olmuştur. Yılın üçüncü ve son çeyreğinde de iş gücü piyasasındaki iyileşme, iktisadi faaliyet görünümüyle uyumlu olarak devam etmiştir.”

“Üretici fiyatlarının yüksek seyretmesi enflasyon dinamikleri açısından önemli”

Şahap Kavcıoğlu, 2021’de küresel enflasyonun, salgının seyrine bağlı olarak gelişen arz kısıtları, emtia fiyatlarındaki artış, arz-talep uyumsuzlukları ile hızla yükseldiğini ifade etti.

Enerji ve enerji dışı emtia fiyatlarındaki artışların, küresel enflasyon dinamikleri üzerinde ana belirleyicilerden biri olduğunu vurgulayan Kavcıoğlu, petrol fiyatlarında, yeni varyantın yarattığı talep belirsizliğinin azalmasının yanı sıra jeopolitik gerilimler ve süregelen arz sıkıntıları gibi faktörlerden dolayı yükseliş eğilimi gözlendiğini kaydetti.

Kavcıoğlu, enerji fiyatlarına benzer şekilde, gıda fiyatlarının enflasyon dinamikleri üzerindeki belirleyici etkisinin de tüm dünyada önemini koruduğunu belirterek, “Girdi maliyetlerindeki yükselişler, iklim koşulları, kuraklık, bazı ülkelerde gıda ihracatına yönelik özel kısıtlamalar ve stok sıkıntıları gıda fiyatlarının küresel düzeyde yüksek seyretmesine neden oluyor. Uluslararası gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki bu gelişmelerin yansımalarını Türkiye’de de gözlemliyoruz.” dedi.

Üretici fiyatlarının Türkiye’de olduğu gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de yüksek seyretmesinin, enflasyon dinamikleri açısından önem arz ettiğini vurgulayan Kavcıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Uluslararası emtia fiyatları, tedarik zincirlerinde devam eden sorunlar ve enerji fiyatlarına bağlı olarak üretici fiyatlarındaki yükseliş eğilimi sürmektedir. Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark, son zamanlarda birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomide uzun vadeli eğilimlerin üzerinde seyretmeye devam etmektedir. Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Son dönemde yaşanan sıcak çatışma ortamının yol açtığı enerji maliyeti artışları da önemli bir rol oynamaktadır. Sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlarla birlikte küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmekteyiz. Bu çerçevede bu yılın ocak-mart döneminde politika faizinde bir değişiklik yapmadık.”

“Liralaşma Stratejisi, TL’nin kullanımını merkeze alan bütüncül bir yaklaşımla oluşturulmaktadır”

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, alınmış olan kararların birikimli etkilerini yakından takip ettiklerini belirterek, bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme sürecine devam ettiklerini söyledi.

Liralaşma Stratejisi’nin politika gözden geçirme sürecinin asli unsurlarından biri olduğunu vurgulayan Kavcıoğlu, “Liralaşma Stratejisi, yeni finansal ürünler, teminat çeşitlendirilmesi ve likidite yönetimi uygulamaları vasıtasıyla Türk lirasının sistemdeki kullanımını merkeze alan bütüncül bir yaklaşımla oluşturulmaktadır.” ifadesini kullandı.

Kavcıoğlu, bu strateji kapsamında TCMB olarak bir dizi uygulamayı hayata geçirdiklerini anımsatarak, geçen yılın aralık ayında yabancı para ve altın mevduatların TL’ye dönüşümünü destekleyerek TL mevduat tercihinin güçlenmesi yönünde bir adım attıklarını söyledi.

Daha yakın bir zamanda yurt dışında yaşayan yerleşik kişiler ile sahip oldukları şirketlerin tasarruflarını ana vatanlarında değerlendirmeleri için YUVAM hesaplarını uygulamaya aldıklarını hatırlatan Kavcıoğlu, “Hazine ve Maliye Bakanlığının tamamlayıcı ürünüyle birlikte döviz kurlarında oluşan sağlıksız fiyat oluşumlarının önü alınmış oldu. TCMB’nin politika gözden geçirme sürecinde Liralaşma Stratejisi çerçevesinde, yakın, orta ve uzun vadede devreye alınacak tüm uygulamaların odağı, fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla finansal sistemin liralaşmasını sağlamak olacaktır.” şeklinde konuştu.

“Ulusal ve uluslararası paydaşlarla iş birliği yapmaya devam ettik”

Şahap Kavcıoğlu, konuşmasında, Banka’nın bir yıllık süreçteki faaliyetlerine de değindi. Geçen yıl boyunca teknoloji ve otomasyondan tüm iş süreçlerinde yoğun ve etkin bir şekilde yararlanmaya ve finansal altyapıyı güçlendirici adımlar atmaya devam ettiklerini aktaran Kavcıoğlu, şöyle devam etti:

“Görev alanımıza giren konularda, ulusal ve uluslararası paydaşlarla iş birliği yapmaya ve ilişkilerimizi güçlendirmeye devam ettik. Bu kapsamda düzenlediğimiz toplantılar, katıldığımız etkinlikler ve ikili iş birliği faaliyetlerimizle paydaşlarımızla aktif bir etkileşimde bulunduk. Sosyal duyarlılığı yüksek bir kurum olarak, temel görevlerimizi yerine getirmenin yanı sıra kültürel ve çevresel konulara da duyarlılığımızı sürdürerek sosyal sorumluluk faaliyetlerinde yer aldık, akademik çalışmalara katkıda bulunmaya devam ettik. İklim değişikliği alanındaki ulusal ve uluslararası gelişmeleri takip etmek ve iklim değişikliği kaynaklı finansal konularda çalışmalar yapabilmek amacıyla geçtiğimiz kasım ayında Yeşil Ekonomi ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nü kurduk.”

Kavcıoğlu, konuşmasının sonunda, Banka’nın faaliyetlerine büyük bir gayretle destek veren çalışma arkadaşlarına teşekkür etti. Kavcıoğlu’nın konuşmasının ardından genel kurulda görüşülecek gündem maddelerine geçildi.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz