Masadaki en makul isim Kılıçdaroğlu ya masa dışında?

0
Latest posts by Emrullah Bayrak (see all)

Önce şu görüşlerimi kayda geçirmek isterim.

Cumhurbaşkanı adayı altı liderden biri olmamalıdır.

Altılı Masa’yı oluşturan liderler, cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanlık da yapmamalıdır.

Onlar Meclis’te farklı şekillerde siyasete yön ve güç vermelidir.

Aksi durum yönetimde bir karmaşaya yol açabilir.

Küskünlükler, ayrılıklar çıkabilir.

Ortak aday illa masadan olacaksa o kişi tartışmasız CHP lideri Kılıçdaroğlu olmalıdır.

Cumhurbaşkanı adayı açıklandıktan sonra Bakanlar Kurulu’nda yer alacak isimler de kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

Peki masa dışından kim cumhurbaşkanı adayı olmalı?

Ben tam bu satırları karalarken sosyal medyada önüme bir görüntü düştü.

Bir süre önce anne ve babasıyla birlikte Umre’ye giden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bunu yeterli görmemiş olacak ki bir de Bursa’da Cuma namazı çıkışı gösteri yapayım demiş.

Neticede o da insan ve büyüklerini taklit ediyor.

Bu aralar İmamoğlu’nu daha çok cami çıkışlarında göreceğiz.

İstanbullunun hizmet için biraz daha beklemesi gerekecek.

Bir süredir il gezileri yapmaya başlayan İmamoğlu, ‘cumhurbaşkanı adaylığı yarışında ben de varım’ diyerek Altılı Masa’ya mesaj üstüne mesaj gönderiyor.

Masada en büyük destekçisi şüphesiz Meral ablası.

İYİ Parti’deki görevinden istifa etmek zorunda kalan Cihan Paçacı da şöyle bir açıklama yapmıştı:

“Sokakta Kemal Bey’e itiraz görüyoruz. Dürüst değil mi? diye soruyoruz, dürüst diyorlar. Devlet tecrübesi yok mu? diyoruz ‘var’ diyorlar. E o zaman? Ama olmaz. Sokaktaki bu itirazı İyi Parti olarak görmezden gelemeyiz.”

Paçacı, partilerindeki eğilimin ise Ekrem İmamoğlu’ndan yana olduğunu belirtmişti.

Görünen o ki masa dışındaki ‘en güçlü adaylar’ diye bizlere takdim edilen Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın adaylıkları rafa kalkmış görünüyor.

Her ne kadar İmamoğlu ‘ben buradayım’ diye feryat etse de.

Çünkü başından beri Kılıçdaroğlu bu iki ismin görevlerinde kalmalarını istiyordu. 

Altılı Masa, son toplantısında ortak cumhurbaşkanı adayını nasıl belirleyeceklerini şöyle anlattı:

“Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz.”

“Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı parlamenter sisteme inanmış, temel hak ve özgürlüklerin yanında, demokrasi aşıklarının adayı olacaktır.” vurgusu da yapıldı.

Daha önceki yazılarımda masa dışında iki ismi önermiştim.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.

Ertuğrul Günay.

Benim yazmadığım ancak insanların ara ara gündemde tuttuğu belediye başkanları dışında iki isim daha var:

CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici.

CHP Konya Milletvekili Abdullatif Şener.

Genel Yayın Yönetmenimiz Sinan Eskicioğlu, Sayın Gül’ün, “Yürüdüğü yolu tekrar yürümenin pek isabetli bir davranış olmayacağını” belirterek cumhurbaşkanlığı adaylığına sıcak bakmadığını yazmıştı.

Bu durumda geriye Sayın Günay kalıyor.

60. ve 61. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetlerinde Kültür ve Turizm Bakanı olarak görev yaptı.

17/25 Aralık yolsuzluk soruşturması sürecinde alınan bazı kararları gerekçe göstererek AK Parti’den istifa etti.

Şimdi bir de Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı tarifini hatırlayalım:

“Temiz bir adam olacak, vatandaşlar arasından ayrım yapmayacak, nefsine hâkim olacak, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçmeyeceğiz’ demeyecek, yolsuzluklar konusunda dikkat edecek. Aday olacak kişinin devleti bilmesi gerek. Bilen bir insan, kurumları, geleneklerini bilir.”

Hukukçu kimliği olan ve uzun yıllar CHP’de de siyaset yapan Ertuğrul Günay da bu tarife uyuyor.

Benim şahsi kanaatim masa dışında Ertuğrul Günay makul bir aday.

Adaylığı halka da sorulabilir, sorulmalıdır da.

Olması halinde Kürt vatandaşlardan da sağdan da soldan da muhafazakarlardan da çok rahatlıkla oy alabilecek bir kimliğe sahip; hukuku, adaleti önceleyen bir insan.

Not: Kanser hastası 6 yaşındaki Yusuf Kerim Sayın, 21 Aralık 2022’den bu yana Anne hasretiyle kavruluyor. Ferizli Cezaevinde yatan Anne Gülten Sayın’ı, evladı Yusuf’a kavuşturacak ‘Adalet’ aranıyor.

Önceki İçerikYazılarım ve Tarzıma Yapılan Bazı Eleştirilere Cevabım
Sonraki İçerikTarihin Mutluluk Sayfaları
1978 yılında Erzurum'da dünyaya geldi. Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Tv ve Sinema Bölümü mezunu; Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu; Atatürk Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu mezunu. 2001 yılında gazetecilik hayatına başladı. Erzurum'daki yerel gazetelerin çeşitli birimlerinde 3 yıl çalıştıktan sonra Diyarbakır ve Ankara'da Parlamento Muhabirliği başta olmak üzere çeşitli alanlarda 11 yıl gazetecilik yaptı. 2017 yılından itibaren ise Ocakmedya'da yazmaya başladı. Halen Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümünde Yüksek Lisans yapmaktadır.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz