- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, EPDK’nın yürürlüğe koyduğu “Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde” yapılan değişikliklerle yenilenebilir enerji sektöründe yeni bir kaos yarattığını ve yatırımcıları da mağdur ettiğini söyledi.
“Plansız ve öngörüsüz mevzuat değişiklikleri ile enerji piyasasını adeta kaosa sürükleyen EPDK ve bu kaosa seyirci kalan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye’de enerji buhranının yaşanmasının temel unsurları arasında yer almaya devam ediyorlar.” diyen Akın, EPDK’yı bu yönetmeliği yürürlüğe koymadan önce uyardıklarını, sektörün tüm paydaşlarının görüşlerini almalarını bildirdiklerini belirterek EPDK’nın “ben yaptım oldu” oldu anlayışı ile yenilenebilir enerji sektörüne yeni bir darbe vurduğunu ifade etti.
Ahmet Akın, yazılı açıklamasında şunları dile getirdi: “AK Parti ilçe başkanlığı çalışmalarını kusursuzca yürüten EPDK, tüm uyarılarımıza rağmen Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’i yürürlüğe koyarak bağımsız, düzenleyici, denetleyici bir kurum olmadığını bir kez daha gösterdi.
Plansız ve öngörüsüz mevzuat değişiklikleri ile enerji piyasasını adeta kaosa sürükleyen EPDK ve bu kaosa seyirci kalan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye’de enerji buhranının yaşanmasının temel unsurları arasında yer almaya devam ediyorlar. Enerji piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesi, vatandaşlarımızın ucuz ve kaliteli olarak enerjiye ulaşmasında görevli ‘bağımsız bir otorite’ olması gereken EPDK, lobilere teslim olmuş bir yönetim anlayışı ile enerji piyasasını düzenleyen mevzuattı adeta yapboz tahtasına çevirmiştir. EPDK, her ne kadar ‘yeni ihtiyaçlara cevap verecek ve sektörün gelişimini akamete uğratacak girişimleri engelleyen’ düzenlemeler yaptığını iddia etse de yenilenebilir enerji sektöründe Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’ni değiştirerek yeni bir kaosa imza atmıştır.
3 yıl önce değiştirdiği kuralı yani 09/05/2019 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile lisanssız üretim düzenlemesini bugün yeni bir düzenleme yaparak değiştiren EPDK yenilenebilir enerji sektöründeki milyonlarca lira yatırımın adeta ‘çöp’ olmasına neden olacak adım atmıştır. Öngörüsüz, plansız bir enerji yönetimi anlayışı ile yapboz tahtasına dönüştürülen enerji sektörü, üreticisinden tüketicisine isyan etmektedir. Elektrik üreticisi, AK Parti iktidarının yanlış politikaları sonucu maliyetlerin artışından, tüketicilerimiz ise her ay gelen kabarık faturalar ve ardı arkası kesilmeyen zamlardan yoğun bir şekilde enerji buhranını yaşarken, ne EPDK, ne Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ne de AK parti iktidarı çözüm üretmektedir. Enerjiyi yönetemeyen ekonomiyi ve Türkiye’yi yönetemez.
EPDK’nın görevi, 2019 sonrası yapılan lisanssız santrallerin tüketiminden fazlasının YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınacağına yönelik düzenleme yaparak sektörde ciddi endişe yaratmak olmamalıdır. Aksine, EPDK’nın görevi endişeleri ortadan kaldıracak, yatırımcıların, üretenlerin ve tüketicilerin önünü görebilecek düzenlemelerle tüm kesimleri kucaklayan düzenlemeler yapmaktır. 9 Mayıs 2019 tarih ve 1044 sayılı Cumhurbaşkanı kararında; ‘güneş enerjisinden üretilen üretim fazlası elektriğin EPDK tarafından yayınlanan abone grubuna ait perakende tek zamanlı aktif enerji bedeli uygulanır ve YEKDEM kapsamında değerlendirilmek üzere on yıl süreyle satın alınır’ hükmüne yer verilirken AK Parti iktidarına ‘aklınız neredeydi’ diye sormazlar mı?
Bu nasıl bir öngörüsüzlüktür ki, bugün, 3 yıl önce alınan bu karardan geri adım atılmıştır? 2019’da bu karar alındıktan sonra oteller, soğuk hava depoları, çırçır fabrikaları, tarımsal ürün işleme tesisleri ve benzeri bir çok yatırımcı bankalara borçlanarak, sermayelerinden ayırarak elektrik üretmek için yatırım yapmışlardı. Şimdi yapılan yönetmelik değişikliği ile bu yatırımlara ‘gecekondu’ gözüyle bakılıp “ya yıkacaksınız yada fazladan ürettiğiniz elektriği bedava sisteme vereceksiniz” denmektedir. AK Parti iktidarının enerji yönetimi bu olumsuzlukları düşünmeden yarattığı sistem ve kurallar bu gün Türkiye’nin içindeki darboğazı daha da büyütmektedir.”
Bir tepki de DEVA Partisi’nden
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin de EPDK’nın lisanssız elektrik üretimine ilişkin düzenlemesini eleştirdi. Yenilenebilir enerji yatırımlarına tüm kanalların açılması gerektiğini savunan Şahin, dar gelirli aileler için temel ihtiyaca yönelik düşük fiyat tarifesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Ayrıca DEVA iktidarında elektriğin maliyetini düşüreceklerini iddia eden Şahin şunları söyledi:
“Değişiklik geriye dönük uygulamalar içeriyor ve EPDK Başkanı’nın yatırımcılara yönelik suçlayıcı açıklamaları hatalı düzenlemeye dair savunmacı psikolojiyi ele veriyor. Çünkü bu uygulama ve açıklamalar, Türkiye’yi seçmiş ve bundan sonra da seçmeyi düşünen yatırımcıda güvensizliğe yol açacaktır. Maalesef yatırımcıyı yatırımdan uzaklaştırabilir.
EPDK, 2019’dan sonra yatırım yapan sanayicileri adeta cezalandırma yoluna gitti. Üstelik açıklamada sanayicilere yönelik suçlayıcı bir dil ve üslup kullanıldı. İktidar yenilenebilir enerji yatırımlarını teşvik mevzuatında da oyun devam ederken kural değişikliği yaptı. Geriye doğru işleyen bu düzenleme, paydaşlarla yeterli istişare yapılmadan, sonuçları düşünülmeden, alternatif yolları konuşulmadan, ‘Ben yaptım oldu’ zihniyetiyle gerçekleştirildi.
Düzenleme, yatırımını tamamlamış girişimcilerin üretimine fiilen el koyma, gelirlerini hukuksuz şekilde tırpanlama ve bankalar nezdinde onları temerrüde düşürme sonuçlarını doğuracaktır.
Enerji piyasası mekanizma ve kurallarının bugüne kadar belirli düzeyde oluşturulduğunu memnuniyetle görüyoruz. Ancak işlerliği arzu ettiğimiz noktada bir türlü sağlanamıyor. Açıkça ifade edelim ki ülke ekonomisi için adeta bir kara deliğe dönüşmüş enerji piyasasını işler hale getirmek de inşallah bizlere nasip olacak. Çünkü mevcut yönetim siyasi kaygılar ve çıkarlarla rekabetçi bir piyasa oluşumunu engelliyor. Bunu geride bırakacağız. Çözümlerimiz hazır.
Eğer bir düzenleme yapılacaksa Eylül 2022’den itibaren yapılacak çağrı mektupları başvurularıyla uygulamanın başlatılması gerekiyor. Yönetmelikte geriye dönük yapılan düzenlemenin hukuki öngörülebilirlikten uzak olması ve öncesinde var olan yönetmeliğe uygun davranmış yatırımcıyı mağdur etmesi nedeniyle derhal kaldırılması gerekmektedir.
Yönetmelik, ilk yayınlandığı 2010 yılından itibaren bugüne kadar üst üste yapılan yamalarla karmaşık ve anlaşılmaz hale geldi. Her değişiklikten sonra EPDK’nın ek açıklama yapmaya ihtiyaç duyması bu durumu açıkça ortaya koyuyor. EPDK, Lisanssız Üretim Yönetmeliğini basitleştirilerek yeniden yazmalı. Uygulamayı tüm sektör paydaşları için anlaşılır hale getirmeli.
Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları YEKA mevzuatı, yenilenebilir enerji yatırımları için yeterli kanal değildir. Bakanlık ve EPDK acilen lisans yönetmeliğini canlandırmalı ve ikili anlaşmalara müsaade etmek yoluyla sektörün önünden çekilmeli. Devletin, EPDK’nın her şeye müdahalesi çok büyük rahatsızlık yaratmaktadır. Yenilenebilir enerji yatırımlarına tüm kanallar açılmalıdır.
Yenilenebilir enerji yatırımlarının önündeki en büyük teknik engel ülkemizin iletim ve dağıtım altyapısıdır. Bakanlık, TEİAŞ’ın ve dağıtım şirketlerinin altyapı yatırımlarını destekleyecek ve hızlandıracak mekanizmaları geliştirmelidir.
Biz, yatırımcı dostu ve tekelci olmayan ancak rekabetçi çalışan piyasayı öne çıkaran bir yaklaşımdan yanayız. Bunun yanı sıra dar gelirli ailelerin temel ihtiyaçlarını gözeten Düşük Fiyat Tarifesi uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu önemle vurguluyoruz. Bu tarifenin sosyal devletin gereği olarak hayat pahalılığı altında ezilen aileler için temel ihtiyaçlarla ilişkilendirilmiş sınırlar dahilinde uygulanması gerektiğini vurguluyoruz.
Gerek güneş enerji santralleri gerek rüzgâr enerji santralleri gerek jeotermal enerji santralleri yatırımı yapmak isteyen yatırımcılar, Yenilenebilir Enerji Kaynak Ayrımı YEKA dışında alternatif yollar bekliyor. Eğer üretim kapısı açılırsa, birçok yatırımcı lisanslı üretim yoluyla tüketicilere doğrudan enerji satabilecek.
Sektörün kamudan talebi şunlar: Devletin yatırıma yokuş yapmasını arzu etmiyorlar. ‘Yolu kapatmayın. Ayrıca teşvik de vermeyin. RES’leri, GES’leri, JES’leri biz kurarız. Birebir tüketiciyi buluruz, aracısız satarız diyorlar.
DEVA Partisi olarak iktidara geldiğimizde yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimini bu yatırımcılarla birlikte geliştireceğiz. Çok net taahhüt ediyoruz: Elektriğin maliyetini düşüreceğiz. Türkiye’nin geleceğini kendi imkânlarımızla, yenilenebilir enerji kaynaklarından azami istifade ederek aydınlatacağız.”