Neden? Çünkü oyları çaldılar…

6
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Seçimin iptaliyle yeniden seçim yapılmasının kapısı aralanınca Ak parti ve devleti yönetenler topluma bir cevap verme ihtiyacı hissettiler.

Kiminiz bu cevaba iman edenlerdensiniz, kiminiz tam karşı görüşte, kiminiz de zihninde soru işareti olanlardan. Ama hepinizin, hepimizin duyduğu bir cümle bu: ‘Çünkü oyları çaldılar’.

Ben bu cevaba birkaç açıdan bakıyorum.

Ak Partiye iman edenlerden değilim, çünkü Ak Parti iman edilmesi gereken bir inanç bütünü yani din değil.

O yüzden de kendimi biraz geri çekerek, düşünerek tahlil yapıyorum.

Öyle anlar olur ki, kendinizi cevap vermek zorunda hissedersiniz. Hangi konu ve hangi durum olursa olsun bu insani ve toplumsal bir gerçekliktir. Olayla ilgili değilseniz, susarsınız. Olayla ilgiliyseniz eğer, şartlar o hale gelir ki, işte o an susmak mümkün değildir ve konuşmak zorundasınızdır.

Bu duruma çeşitli isimler verilebilir: Sosyal baskı, şartların zorlaması, biraz daha dini pencereden bakan biriyseniz bunun adı takdir-i ilahi’dir.

Binali Bey, Ak partili milletvekilleri, partililer ve Ak partiye iman edenler hep bir ağızdan aynı cevabı veriyorlar: ‘Çünkü oyları çaldılar’.

1. Ak Parti ve yetkililer oluşan durum için cevap vermek zorunda kaldılar. Bu da hakikatın

örtülememesidir. Ortada garip bir hukuksuzluk var. Devleti yönetenler, iktidarda olan Ak Parti bu hukuksuzluk karşısında ‘savunmaya’ geçme adına cevap verdi. Evet, bu savunmaya geçmektir. Çünkü ortada bir hakikat var ve yeniden seçim yapılması bu hakikatın değiştirilme çabasıdır. Hakikat denen şey öyle bir şeydir ki, onu kapatamazsınız. Kapatamayınca ne yapılabilir? Değiştirmeye çalışılır.

2. Evet, ikinci nokta da bu: Hakikati değiştirmeye çalışmak. Seçim günü A.A.’nın yayını

durdurma. Oyların tekrar sayılması ve sayıma ara verilmesi. Fark 13.000’e indi, daha da inecek söylemi. Meşhur genel başkan yardımcısının kameralar önünde ağzından kaçırdığı gerçek. ‘Daha bizim elimizde düzeltilecek, hazırlık yaptıklarımız, yani özür dilerim. Sayıyı verdim çıktım’.

Bütün bunları birleştirince ortaya çıkan şeyin adıdır, hukuksuzluk. Hukuksuzlukla oluşan hakikat ise kapanmıyor ama değiştirilebilir. Değiştirilmesi de gerekir, neden mi? Çünkü Ekrem İmamoğlu’nun şu anki durumu Ak parti için tehlikeli. Ekrem İmamoğlu’nun mağduriyeti. Eğer Ekrem İmamoğlu toplum nezninde ‘mağdur’ durumda olursa, millet onu yalnız bırakmaz ve oylarıyla destekler. Seçimle ilgili verilmek zorunda kalınan ve verilen cevap ‘çünkü oyları çaldılar’, Ekrem İmamoğlu’nun mağdur görünmemesi için de bir çözüm. Evet, Ak parti için çözüm.

Toplumda en ağır suç olarak görünen neler varsa, onlar kullanılır ki, kişi kendini bile savunamasın.

Hırsızlık en ağır suçlardan birisi. Mağdur durumuna düşmemesi için ‘çünkü oyları çaldılar’ demek, bir anda bütün havayı değiştirebilir. Mehmet Ocaktan güzel bir konuya temas etti: ‘Dindarlar hiç böyle bir hayal kurmamıştı’. Evet, kesinlikle öyle. Böyle hayal kurmamışlardı ve daha acı olanı da: ‘Böyle bir pozisyonda olmayı sürekli eleştirip, hukuksuzluğa dikkat çekmişler ve dindarların hep farklı olacaklarını ifade etmişlerdi’.

Şimdiye kadar okuyup, okumaya da devam ediyorsanız, demek ki Ak partiye iman edenlerden değilsiniz. Ben aslında Ak partiye iman edenlerin de okumasını isterdim ama mesele iman etme olunca imanın tehlikeye girmemesi için şüphe olmamalı, bu yüzden de okumazlar…

Neden okumalarını isterdim, çünkü son nokta çok önemli.

3. ‘Çünkü oyları çaldılar’ cümlesi görünürde CHP’ye ve İmamoğlu’na ağır bir suçlama ve

toplum nazarında lekelenmesi için bir sebep. Ama bu cümleyi biraz düşünerek okuyalım.

Oyların çalınabilir olması ne demektir?

Görevlilerin görevlerini kötüye kullanmaları, seçimlerden sorumlu olan müdürlüklerin ve bakanlıkların görevlerini yapmamış olmaları, devleti yönetenlerin aciz olmaları, yönetimde olanların seçimi yapmaya muktedir olmadıkları anlamlarına da gelmiyor mu?

‘Çünkü oyları çaldılar’ cümlesini slogan haline getirip paylaşımlar yapanlar için bilemem ama Ak parti yöneticileri ve iktidarda olanlar için bu cümle bir hayli tehlikeli gibi geliyor bana.

Tamam, Ak partiye iman eden biri değilim ama ülkemizi idare eden bir siyasi partinin böyle fahiş bir hatayı yapmasına kayıtsız kalamam.

Bu fahiş hata suç duyurusu anlamına da gelir diye düşünüyorum…

Sevgi ve bilgiyle kalın

Önceki İçerikBu Sanatçılar Ne Çalıyor?
Sonraki İçerikYurt dışında kanser tedavisi olmak istedi.. KHK’lı diye pasaport verilmedi
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

6 YORUMLAR

  1. Sinan bey! Yazinizda bahs ettiğiniz AKP ye İman edenlerin ne kadar şansli ve Allahın sevgilli kullari olduklarina sizin yaziniz sayesinde öğrendim ve şahit oldum.

    Ne mutlu onlaraki AKP ye iman ediyorlar onun icinde
    Ramazan ayını HUŞU ile dolu dolu yaşıyorlar.

    Başta Ümmetin lideri olmak üzere, iftar sofralarinin menüleri bayağı zengin AKP imanin zengin menulerine bir göz atalim.

    Menuya geçmeden UMMETIN liderinin iftar duasına amin diyelim.

    “Seçimi kazandığı halde oyları çalınan AK Parti” Cemaat şak,şak,şak,şak..!!!!

    Menu:
    “AK Parti’yi ve Türk siyasetini yeni vizyonlarla, yeni projelerle, yeni isimlerle hep birlikte zenginleştireceğiz.” şak,şak,şak…!!!!!!

    Çorba:“AK Parti bir kadro partisi olarak kurulmuş bugüne kadar kazandığı başarılara da hep istişareyle, ekip çalışmasıyla, dayanışmayla ulaşmıştır. Bundan sonraki başarılarımızın yolu da işte bu birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirmekten geçiyor.”sak,şak,şak….!!!!!

    Salata:”31 Mart seçimlerinde büyükşehir seçimlerindeki usulsüzlükleri, hataları araştırırken sandık kurulu üyeleriyle ilgili yanlışı da tespit ettik. İstanbul seçimlerinde çok ciddi yolsuzluklar yapıldı. Ayrıca oy sayım ve döküm cetvellerine ilişkin de çok ciddi yanlışlar belirledik.” şak,şak,şak…!!!!!

    Ana yemek:”Milletvekili seçiminde yeterli başarıyı elde edemediğimiz yerlerin çoğunda belediye başkanlığı seçiminde de sıkıntılar yaşadık. Demek ki ortada üzerinde hassasiyetle durmamız gereken sorunlar var. Bunların hiç birini de gözden kaçırıyor değiliz. Her bir şehrimizle ilgili değerlendirmelerimizi yapıyoruz.”…..!!!!!! şak, şak, şak…..!!!!!

    Tatli: herkese birer porsiyon Cennet anahtari.

    Mubarekler sanki iftar sofrasi değilde Iftira sofrasindalar…? ne mutlu onlara

    • Söylenecek tek şey kalıyor ki siyaset size taraftar olan şeytanı melek karşınızda olan meleği ise şeytan gösterir gelinen nokta maalesef bu. Sizden mi makbul karşıdan mı hırsız. Din mi dediniz buna cevabı severek okuduğum bir yazar cevap vermişti maalesef (sonradan çark etti mi bilmiyorum) “savaş hiledir” yani yanisi sen haksın diğeri batıl ne yaparsan hakkındır nasılsa Abdülhamitin bir gayri müslim ile mahkeme örneği yok referans olarak alınacak gerçi olsaydı ne olurdu o da başka…

  2. Tespitinize aynen katılıyorum.Ayrıca Cahiliye döneminde müşrikler yola çıkarken helvadan putlar yaparlar ve yolda bunlara tapınırlar daha sonra karınları acıkınca da yerlermiş.Günümüz modern cahiliye döneminin ve insanların kendi yanlarından ürettikleri demokraside de böyle.İşlerine geldiği zaman tapınıp ona iman edip ululayanlar işlerine gelmedi mi ülkemiz örneğinde de görüldüğü gibi yiyebiliyorlar.Beni asıl çok üzen şey tüm yaptıklarını din(islam) için miş gibi yapıyorlar ya işte o beni kahrediyor ve .Halbuki Kendi menfaatlerine göre bir din(hayat tarzı yaşantı biçimi) anlayışı oluşturuyorlar ve buna iman edilmesini istiyorlar maalesef bunu yaygınlaşması için diyaneti ve bazı cemaatleri de suiistimal ediyorlar. Kısacası kirli çıkar menfaat ilişkileri söz konusu. Sahi binlerce kişiyi şimdi hırsızlıkla(oy konusunda) itham edenlerin din anlayışın da bu konuyu hesap gününe de göze alarak nasıl bakıyorlar. Acaba gerçekten hesap gününe inanıyorlar mı ?

  3. Sinan Bey bir çırpıda okudum yazınızı. Kaleminize sağlık. Olanlardan uzaklaşarak durum tespiti yapmış ve hakikati dillendirmişsiniz ancak iman eden akp’liler, varolan hakikati anlayana kadar hukuk katledilmiş olacak.

  4. Allah’ın ilk emri oku olduğu halde okumayan,akletmeyen,düşünmeyen,sorgulamayn ,araştırmayan bir toplum haline gelmişiz.Sanırım bu tip toplumlar çok daha kolay kandırılıp yönlendirilebilir.Yüce yaratıcımız bizi insan olarak yarattı mahlukatın en şereflisi olarak ve bizden insanca yaşamaya devam etmemizi,bu yolda gayret edip insan olarak ölmemizi istemektedir.İnsan okuyan(kafa ve gönül gözü ile)düşünen,akleden,araştıran ,sorgulayan,vb,meziyetleri olan iman eden bir varlıktır.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz