O, cüppeli… 

2
Latest posts by Psk. Dr. Ziya Doğan (see all)

Cüppeli, bi acayip adam…

Son dönemde özellikle kendi tabanıyla hiç alakası olmayan ya da izleyici tabanı ona hitap etmeyen kanallara sürekli çıktığını görüyoruz. 

Anlattığı konular alanıyla uzaktan yakından alakası yoktur.

Aslında o, toplumun toplamı, aynası gibi.

Nasıl ki toplum olarak her konuda ahkâm kesiyorsak… ‘‘Bilmiyorum’’u bilmiyorsak o da öyle…

Sürekli konuşuyor, hep konuşuyor.

Son konuşmasında: “Toplum olarak yeniden İstiklâl Savaşı gibi bağımsızlık mücadelesi verebiliriz! Çok din-devlet düşmanı var. Onun için bir temizlik de icap edebilir…”

Korkunç ifadeler.

Bu mahalle, pazarlamacı bir mahalledir.

Her şey dönüp dolaşıp nakte dönüşüyor.

Kutsalları, en çok sattıkları şeylerdir.

Mesela, Yanmaz kefen…

Mesela, “Nal-ı Şerif” yani bu pazarlamacılara göre ‘‘Bu terliği giyenler Hz. Muhammed’i (s.a.v) rüyasında görüyor.’’

Mesela, ‘‘Sac-ı Șerif’’ Hz. Peygamber’in (s.a.v) saç-ı şerifinin yıkandığı sularının satışı… Su üretim merkezi açtı, o suyu satıyor. Satışlar hâlâ devam ediyor mu, bilmiyorum.

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici bir yazısında onun hakkında şöyle der:

Günümüzde “Cüppeli Hoca” olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü’nün şöhretli bir şahsiyet haline gelmesinde medyanın rolü çok büyük. Medyanın onu keşfi, 1999’daki Marmara depremiyle ilgili sözleri sayesinde olmuştu.

“Mevlam zina yuvalarını vurdu” sözleri günlerce “eleştirildi” gazete ve TV kanallarında. Ama bu tepki haberleri tam tersi etkiyle yıldızının parlamasına neden oldu. Resmi din eğitimi olmamasına rağmen “Hoca” olarak tanınırlığı arttı.

Hürriyet’in 2006’daki “Cüppesiz Ahmet Hoca: Malta’da jet-ski sefası” haberi de Ahmet Mahmut Ünlü’ye zarar vermediği gibi daha da büyüttü. Ünlü, 2012’de “fuhuş” iddiasıyla cezaevindeyken yaptığı bir söyleşide “Her şey jet-ski ile başladı” diyor; kendisine karşı komploların bu haberle başladığını öne sürüyordu. Fakat hemen ardından “Eskiden sevenlerim vardı, şimdi fanatiklerim oldu. İtibarım da cemaatim de kat kat büyüdü” diye ekliyordu.

Ünlü’nün medya ile ilişkilerindeki üçüncü dönüm noktası, Fatih Altaylı’nın 2009’da Habertürk’te yaptığı ilki 2.5 saat, ikincisi 5 saat süren iki söyleşi programıydı. Yüksek reyting alan bu programlar, Ünlü’nün şöhretinin pekiştirmekle kalmayıp meşruiyet de sağladı.

Artık o medyatik bir isim; sık sık haberlerin, televizyon programlarının konusu oluyor; kimse onun hocalığını, eski sefahat alemlerini sorgulamıyor. “Cüppeli Hoca” olarak medyada neredeyse bir din bilgini ve kanaat önderi muamelesi görüyor.

Türkiye seçim arifesine girdi.

Konuşlarının dozunu artacağına benziyor.

Acaba birilerinin elinde bunun başka kasetleri var gibi… Sanki ona, “Bir televizyon kanalına çık şunları şunları konuş yoksa…” demişler gibi…

Söylediklerine bakar mısınız, ‘‘Onun için bir temizlik de icap edebilir…”

Ne demek bu?

O kim ki vatan hainin kim olduğuna karar verebiliyor?

Karar vermek kalmıyor, cezasını da kesiyor.

Sahi, temizlik ne demek? 

‘‘… bir temizlik de icap edebilir…” demek herhalde bildiğimiz ev temizliği, ofis veya araba temizliği değil…

Onun, ‘‘temizlik’’ diye tanımladığı şey, toplumsal katliamdır.

Onun, ‘‘temizlik’’ diye tanımladığı şey, bir iç savaştır.

Onun, ‘‘vatan haini’’ diye tanımladığı şey, onlar gibi giyinmeyen, onlar gibi konuşmayan, onlar gibi yaşamayan ve onlar gibi düşünmeyenlerdir.

Bugün kendilerinden olmayanlara ‘‘vatan haini’’ dedi ama yarın seçim biraz daha yaklaşırsa ‘‘Katli vacip’’ diyecektir.

Onun,  ‘‘vatansever’’ diye tanımladığı kişiler, ‘‘Jet Fazıl’’lardır… 

Onun,  ‘‘kardeş’’ diye tanımladığı kişiler, Perinçeklerdir 

Son İstanbul seçimlerini hatırlayın…

Seçimlerden önce “Binali Bey’e ben kaybettirdim’ diyen haram işliyor.”

Ekrem İmamoğlu kazandıktan sonra ‘‘Ben Saadet partilileri kastettim. Çünkü helali haramı ancak onlar bilir. Benim muhatabım Saadetliler’’ diyecekti. Saadetliler ve diğer kesim de tepki gösterince, ‘‘Bir partiye oy vermek de kafir olunmaz’’ diyerek çark etti.

“Adeta dünyanın şah damarları kesilmişçesine oluk oluk kanları akacak” diyenin görevini devralıp topluma korku iklimini mi aşılıyor bu cüppeli?

2 YORUMLAR

  1. Cüppeliyi hükümet kullanıyor. Tabiki açıkları var Hükümet şantaj yapıyor. Bu AKP açıklamalarına bakın kendileri Müslüman diğerleri kafir.

    Seçimi kaybedeceklerini biliyorlar başka yolları deneyecekler

  2. Rabbim bu ülke insanına cüppenin altında ne olduğunu görme basireti versin.
    o cüppe neleri örttü bu ülke de hala örtmeye devam ediyor.
    takkenin düşüp kelin görüleceği günler gelecek inşallah.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz