Opel’in sosyolojisi

3
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Yıllar evvel ilk arabamı 300€’ya almıştım.

Opel Vectra’ydı.

Satıcı bana ‘hocam, ucuz ama yağına suya baktığın sürece bu araba seni hiç yolda bırakmaz’ demişti. Öyle de oldu gerçekten. Hiç yolda bırakmadı. Annem-babam o arabayla Avusturya, İsviçre gezip gelmişlerdi.

Bir keresinde kontak sorunu yaşadım. Anahtarı çıkarttığım halde motor hala çalışıyordu. O an dedim ki, satıcı gerçekten haklıymış, araba anahtar olmadan da çalışıyor.

Şaka bir yana Adana’da yaşanan olayı görünce aklıma geldi ilk aldığım araç.

Aracını yayalara yönelik yapılan üst geçitte bırakan kişinin durumu ilginç.

Acaba dedim bana denileni ona da mı dediler de, adam aracı merdivenli yaya geçidine çıkardı. Ama sanmıyorum.

Kestirme olacağını düşündü de ‘buradan geçivereyim’ mi dedi acaba.

Ya da oranın yayalara has bir üst geçit olduğunu mu anlamadı. Olur ha, hani İstanbul’da emniyet şeridinden geçenler oluyor ya, o kabilden.

Üst geçitte Araç

Ne düşündü de aracını oraya çıkardı.

Hadi o çıkardı da acaba çevrede kimse de mi yoktu.

‘Arkadaşım burası üst geçit buradan araçlar geçmez’ diyemediler.

Almanya’da olsa derlerdi.

Normal olmayan bir durum olduğunda vatandaşlar hemen tepkilerini gösterirler. Bu olay bana sosyolojik açıdan gelinen noktayı göstermesi bakımından önemli geldi.

Yaya geçidine araçla çıkan insana tepki göstermeyen bir toplum olmak.

Ama aynı toplum İstanbul Havalimanında oruç tutmayan kadınların üzerine yürüyüp ikaz edebiliyor.

Bireysel alanı ilgilendiren olaylarda burnunu sokanlar ve toplumsal olaylarda karışmayan topluluk.

Karışmamalarının sebebini aslında hepimiz biliyoruz.

‘Deli midir nedir, aman boş ver karışmayalım, başımıza bela gelmesin’

Ama oruçla ilgili, hiç alakadar etmese de karışıyorsun?

Şimdi hoca, o başka, bu başka.

Toplumsal dönüşümün tehlikeli yöne gitmesinin belirtisi de bu. Toplumu ilgilendiren konularda toplumun sessiz kalması, bu sessiz kalmanın birikiminin bireysel alanlara müdahale etmede ortaya çıkması.

Toplumsal ortaklığımızın gerektirdiği söz söyleme yetkimizi kendi isteğimizle bırakmak ve sessiz kalmak, toplumun içinde yaşayan sınırsız insanların toplum adına konuşmaya başlaması ve dahası da kurallar belirleme yönünde etkinlik kazanması.

Toplumdaki ortaklığa binaen yanlışlıklar karşısında susmamanın ve müdahale etmenin aslında dinle ve milliyetle bir ilgisi yok.

Bu, toplumun kolektif bilinciyle ilgili bir durum.

Toplumsal dönüşümler her zaman yaşanır ama önemli olan bu dönüşümün nereye evrildiğidir.

Aracını üst geçitten sürmeye çalışan sürücüye müdahale etmeyen bir toplumun toplumsal birliktelik noktasında sorunları var demektir.

Toplumsal birliktelik için de toplumsal kuralların işlemesi önemli diye düşünüyorum.

‘Bir bildiği vardır’ düşüncesi toplumsal kuralları zedeler ve birlikte yaşama adına problemler oluşturur.

Sağlıklı bir şekilde birlikte yaşamak istiyorsak, inancı ve düşüncesi ne olursa olsun tüm bireylerin bu kurallara uymalarını sağlamamız gerekir kanaatindeyim.

Aksi takdirde kaos oluşur ve kaosun da kuralları yoktur.

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikTürkiye’den gelen arkadaşların sayısı çoğalıyor
Sonraki İçerik8. kez Avrupa şampiyonu oldu..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

3 YORUMLAR

  1. Sayın genel yayın yönetmeni, sitenin Türkiye versiyonuna ulaşım kesildi ne zamandır. Çözüm için bir çalışma var mıdır yoksa Almanya uzantılı adresten yayın yapmaya mı devam edeceksiniz

    • Teşekkürler,kontrol ettim ve artık çalışmaya başlamış çok şükür.. Baya zamandır site güvenlik uyarısı veriyordu ve içeriğine erişemiyordum, Almanya uzantılı adresinizi de sonradan farketmiş ordan takibe başlamıştım.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz