- Kamuoyuna Duyuru…! - 30 Nisan 2023
- 1915 Olayları ve Konuşulmayanlar - 25 Nisan 2023
- Neden Ak Partiliyim? - 24 Nisan 2023
Yıllar evvel ilk arabamı 300€’ya almıştım.
Opel Vectra’ydı.
Satıcı bana ‘hocam, ucuz ama yağına suya baktığın sürece bu araba seni hiç yolda bırakmaz’ demişti. Öyle de oldu gerçekten. Hiç yolda bırakmadı. Annem-babam o arabayla Avusturya, İsviçre gezip gelmişlerdi.
Bir keresinde kontak sorunu yaşadım. Anahtarı çıkarttığım halde motor hala çalışıyordu. O an dedim ki, satıcı gerçekten haklıymış, araba anahtar olmadan da çalışıyor.
Şaka bir yana Adana’da yaşanan olayı görünce aklıma geldi ilk aldığım araç.
Aracını yayalara yönelik yapılan üst geçitte bırakan kişinin durumu ilginç.
Acaba dedim bana denileni ona da mı dediler de, adam aracı merdivenli yaya geçidine çıkardı. Ama sanmıyorum.
Kestirme olacağını düşündü de ‘buradan geçivereyim’ mi dedi acaba.
Ya da oranın yayalara has bir üst geçit olduğunu mu anlamadı. Olur ha, hani İstanbul’da emniyet şeridinden geçenler oluyor ya, o kabilden.

Ne düşündü de aracını oraya çıkardı.
Hadi o çıkardı da acaba çevrede kimse de mi yoktu.
‘Arkadaşım burası üst geçit buradan araçlar geçmez’ diyemediler.
Almanya’da olsa derlerdi.
Normal olmayan bir durum olduğunda vatandaşlar hemen tepkilerini gösterirler. Bu olay bana sosyolojik açıdan gelinen noktayı göstermesi bakımından önemli geldi.
Yaya geçidine araçla çıkan insana tepki göstermeyen bir toplum olmak.
Ama aynı toplum İstanbul Havalimanında oruç tutmayan kadınların üzerine yürüyüp ikaz edebiliyor.
Bireysel alanı ilgilendiren olaylarda burnunu sokanlar ve toplumsal olaylarda karışmayan topluluk.
Karışmamalarının sebebini aslında hepimiz biliyoruz.
‘Deli midir nedir, aman boş ver karışmayalım, başımıza bela gelmesin’
Ama oruçla ilgili, hiç alakadar etmese de karışıyorsun?
Şimdi hoca, o başka, bu başka.
Toplumsal dönüşümün tehlikeli yöne gitmesinin belirtisi de bu. Toplumu ilgilendiren konularda toplumun sessiz kalması, bu sessiz kalmanın birikiminin bireysel alanlara müdahale etmede ortaya çıkması.
Toplumsal ortaklığımızın gerektirdiği söz söyleme yetkimizi kendi isteğimizle bırakmak ve sessiz kalmak, toplumun içinde yaşayan sınırsız insanların toplum adına konuşmaya başlaması ve dahası da kurallar belirleme yönünde etkinlik kazanması.
Toplumdaki ortaklığa binaen yanlışlıklar karşısında susmamanın ve müdahale etmenin aslında dinle ve milliyetle bir ilgisi yok.
Bu, toplumun kolektif bilinciyle ilgili bir durum.
Toplumsal dönüşümler her zaman yaşanır ama önemli olan bu dönüşümün nereye evrildiğidir.
Aracını üst geçitten sürmeye çalışan sürücüye müdahale etmeyen bir toplumun toplumsal birliktelik noktasında sorunları var demektir.
Toplumsal birliktelik için de toplumsal kuralların işlemesi önemli diye düşünüyorum.
‘Bir bildiği vardır’ düşüncesi toplumsal kuralları zedeler ve birlikte yaşama adına problemler oluşturur.
Sağlıklı bir şekilde birlikte yaşamak istiyorsak, inancı ve düşüncesi ne olursa olsun tüm bireylerin bu kurallara uymalarını sağlamamız gerekir kanaatindeyim.
Aksi takdirde kaos oluşur ve kaosun da kuralları yoktur.
Sevgi ve Bilgiyle kalın
Sayın genel yayın yönetmeni, sitenin Türkiye versiyonuna ulaşım kesildi ne zamandır. Çözüm için bir çalışma var mıdır yoksa Almanya uzantılı adresten yayın yapmaya mı devam edeceksiniz
Selamlar
http://www.ocakmedya.com adresi calisiyor.
Teşekkürler,kontrol ettim ve artık çalışmaya başlamış çok şükür.. Baya zamandır site güvenlik uyarısı veriyordu ve içeriğine erişemiyordum, Almanya uzantılı adresinizi de sonradan farketmiş ordan takibe başlamıştım.