Osman Kavala kararı, iktidarın yargıyı intikam alma aracına dönüştürdüğünün açık göstergesidir..

0

HDP Sözcüsü Ebru Günay, düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Gezi Davası kararının istinaf mahkemesinde onaylandığını hatırlatan Günay, şunları söyledi:

“Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile diğer tutuklulara verilen karar onaylandı. Bu bir kez daha iktidarın yargıyı sopaya dönüştürdüğünün, yargıyı intikam alma aracına dönüştürdüğünün açık göstergesidir. Baştan sona hukuksuz ve usulsüzlüklerle dolu bir yargılama. Yargıyı sopaya dönüştürenler bilsinler ki; Gezi bu halklara umut oldu. Gezi direnişini ve ruhunu asla zindanlara dolduramazsınız. Bizler Gezi direnişinin yanında durmaya ve Gezi ruhuyla mücadele etmeye devam edeceğiz.

Fransız yetkililerine bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; bu katliama aydınlatmak, bu cinayetin arkasındaki karanlık güçleri açığa çıkarmak sizlerin sorumluğunda. Bizler bunun farkındayız, ne birinci Paris katliamı ne de ikinci Paris katliamı sıradan ırkçı cinayetler değildir. Arkasında karanlık güçlerin olduğu, organize edilmiş ve tamamen Kürt halkının değerlerinin hedef alındığı cinayetlerdir.

2022 yılını artan saldırılarla, derinleşen krizlerle geride bırakıyoruz. Toplumun büyük kesiminin umut ve beklentilerle karşıladığı 2022 yılı, AKP ve MHP iktidarının politik tercihleri nedeniyle ne yazık ki koyu bir karanlığa, kara bir kışa döndü. Bütün toplumsal kesimler iktidarın saldırı politikalarının hedefi haline geldi. 2022’de iyice açığa çıktı ki; iktidarın yönetme biçimine dönüşen tecrit artık ülkeye yayılmış ve sistematikleşmiş durumdadır. Bunun sonucunda cezaevlerinin tamamında ağır hak ihlalleri yaşanmış, cenazeler çıkmış, hasta tutsaklar tedavi edilmemiş, her türlü hak ihlali, infaz yakma, saldırı, işkence ve kötü muamele yaşanmıştır.

2022’de tecrit ve abluka öyle bir boyuta ulaştı ki sokak bütün hak arama yöntemlerine kapatıldı ve milletvekillerinin sokak ortasında ayağı kırıldı, siyasetçiler engellendi. İktidarın yasakçı politikalarına itiraz eden herkesin ve her kesimin sesi ve itirazı savaş ve tecrit politikalarıyla engellendi. Bütün bunlarla ekonomiyi çökerttiler, demokrasiyi rafa kaldırdılar, hukuksuzluğu yol haline getirdiler; Durum ortada, TÜİK’in şaibeli resmi verilerine göre, bugün enflasyon yüzde 85 civarında, işsizlik almış başını gidiyor, cari açık, bütçe açığı artıyor. İnsanlar evlerine ekmek götüremez hale getirildi. Neden mi? İktidarın savaş ve tecrit politikaları yüzünden.”

Şebnem Korur Fincancı’nın Çağlayan Adliyesindeki duruşmasına katılan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise şöyle konuştu: “İktidar, hukuku dizayn etme ve siyaseti tasfiye aracı olarak kullanmayı sürdürüyor. Son 10 günde yaşadığımız örnekler bunu açıkça ortaya koyuyor. Zaten öncesini de tarihini de çok iyi biliyoruz. Dün Gezi kararı onandı, Ekrem İmamoğlu hakkındaki kararın gerekçesi yayınlandı. Ondan önceki gün Deniz Poyraz Davasında asıl sorumluları gizleyen bir göstermelik mahkumiyet kararı verildi.

Bütün bunların gösterdiği bir şey var. İktidar korkuyor, iktidar halktan korkuyor, örgütlü güçlerden korkuyor, birleşik demokratik mücadeleden korkuyor. 350 yıl önce Spinoza söylemişti: Despotlar, baskıyı ve korkuyu artırıyorlarsa halktan korktukları içindir. Hele korkmayan bir halk varsa bu, despotların en büyük korkusudur. İşte biz de diyoruz ki; Şebnem Korur Fincancı dik duruşuyla korkmadığını gösteriyor. TTB Merkez Konseyi ve bütün sağlık emekçileri korkmadıklarını gösteriyorlar. Burada bulunan bütün kitle örgütleri ve bireyler korkmadıklarını gösteriyor. İşte bu da iktidarı çok korkutuyor. Korkmakta haklılar. Çünkü bu birleşik örgütlü mücadele karşısında kaybedecekler. Başka yolu yok. Bu kötülük düzenini hep birlikte değiştireceğiz, hep birlikte kazanacağız.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz