Öztrak: Maşeri vicdan, sandıkla gelenin sandıkla gitmek istememesinden rahatsız olur sayın Bahçeli

0

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı.

Emeğin en kutsal değerlerden biri olduğunu ve dünyanın emekle inşa edildiğini belirten Öztrak, 1 Mayıs kutlamaları için Kahramanmaraş’tan Şanlıurfa’ya giderken meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitiren işçilere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

Türkiye’de, 8 milyon 300 bini aşan işsiz sayısı, binlerce emeklilikte yaşa takılan, 3600 ek gösterge gibi sorunlar olduğunu belirten Öztrak, ayrıca her 100 çalışandan 33’ünün ise kayıt dışı çalıştığını savundu. Öztrak, “Böyle bir ortamda çalışanların geleceğe güvenle baktıklarından söz etmek mümkün değil.” dedi.

Her 100 ücretliden sadece 9’unun sendikalı çalıştığına da dikkati çeken Öztrak, aynı oranın Finlandiya’da yüzde 65, Danimarka’da yüzde 67 olduğunu söyledi. Siyasetin konusunun bunlar olması gerekirken, seçimin üzerinden bir ayı aşkın süre geçmesine rağmen keyfi itirazlarla sürecin uzatıldığını belirten Öztrak, milletin gerçek gündeminin ise ekonomi olduğunu bildirdi.

Öztrak, şöyle devam etti: “Saray ittifakının zehirli beyanat ve mesnetsiz iddiaları toplumu gerçekten rahatsız ediyor. Dün AK Parti Sözcüsü bugün de MHP Genel Başkanı’nın açıklamaları, ikisinin de gündeminde aslında millet olmadığını, tek dertlerinin koltukları olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Seçim sonuçlarını, özellikle de İstanbul seçimlerinin sonuçlarını bir türlü hazmedemeyen bu koltuk ittifakının ortakları, milletimizin zekasıyla adeta alay ediyorlar. Aslında görmüyorlar ki 31 Mart’tan önce de bu söylediklerini söylediler, milletimiz bu lafların hiç birine prim vermedi.”

“T.C. ibaresi yeniden asıldı”

Sözünü ettiği ittifakın mensuplarının seçimden önce “Ankara’da belediyelerin su faturalarını terör örgütlerinin mensupları dağıtacak.” dediğini belirten Öztrak, bugün Ankara’da ve İstanbul’da iş başına CHP’li belediyeler geldiğini ve büyükşehirlerin tabelalarından önceki yönetim tarafından sökülen “T.C.” ibarelerinin yeniden belediyelerin girişine astığını bildirdi.

Öztrak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Beka laflarıyla bizlere ve muhalefete olmadık suçlamalarda bulunurken, aslında bir şey daha devam ediyormuş; Suriye’de PKK ve PYD ile görüşmeler yapıyorlarmış. Acaba yoksa telaş aynı zamanda bunun da mı telaşı? Bu ortaya çıkmasın diye mi bu kadar telaş içindeler? Burada bir ‘Cambaza bak, cambaza’ taktiğinin olduğunu düşünüyorum. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey bugün sarayda konuk edildi. Yine bir ABD yetkilisi geçen gün önemli bir açıklamada bulundu. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Pentagon’da 18 Nisan 2019 tarihinde düzenlediği basın toplantısında, ‘Suriye Demokratik Güçleri ile Türkiye arasında birçok meşru konuda doğrudan görüşmeler devam ediyor.’ diyor. Kimler var bunun içinde, bunun ana unsuru kim? PKK/PYD. Meşru konu ne demek? Yani ne yapıyorlar? Dün Mehmetçik’imizi şehit edenlerle bunlar doğrudan görüşüyormuş. Bu doğru mu? ABD Savunma Bakan Yardımcısı bunu söylüyor.

Bu açıklama pek çok soruyu akla getiriyor. Saray ve onun bekçisi, dışarıda PKK/PYD ile yürüttükleri bu müzakerelerin üstünü örtebilmek için mi içeride Kuvayımilliye’nin devamı olan partimize, Genel Başkanımıza ipe sapa gelmez suçlamalarda bulunuyorlar? Bu doğrudan görüşmeler ne zaman başladı? Bu görüşmelerin içeriği ve amacı nedir? Bu teröristlerle kaç kez görüşüldü?”

İstanbul seçimleri

Millet geçim derdiyle bunalırken, AK Parti ve MHP’nin İstanbul’da seçimini yeniletmeye çalıştığını savunan Öztrak, “Gelir gelmez ilk işi kapısına T.C. ibaresini asmak olan belediye başkanlarımızı, yabancıların yaptıkları nezaket ziyaretleriyle suçlamaya çalışıyorlar.” dedi.

Buradan hareketle YSK’nin açıkça baskı altına alınmaya çalışıldığını öne süren Öztrak, şöyle devam etti: “Ülkeyi 17 yıldır yönetenler ve onun yancıları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğundan seçimle kalkmayı bir türlü kabullenemiyorlar. YSK’yi baskı altına almak için yapılan açıklamaların hukuk nezdinde hiçbir maddi geçerliliği yoktur. Hukuk bir hakkın suistimalini korumaz. Ne yaptılarsa sonuç değişmedi. Herhalde bu kadar laftan sonra bir şey yapmak gerekiyor. Bahçeli’nin içini rahat ettirmek için bir de oyların tamamını kendisine saydırmak lazım. Millet, Ekrem İmamoğlu’nu seçti. Milletin sözü bu. Bu söze kulak vermeleri ve içlerine sindirmeleri lazım. Yoksa sandıktan bu beyler çıkana kadar milletin önüne devamlı sandık mı getirilecek? Hala daha milletin iradesini siyasi mühendislikle masada değiştirmenin peşindeler. 7 Haziran-1 Kasım seçimleri arasında bunu yaptılar. Maşeri vicdan, sandıkla gelenin sandıkla gitmek istememesinden rahatsız olur sayın Bahçeli. Madem milletin ne dediğinin sizin için önemi yok, oyunun kurallarını beğenmiyorsunuz, kendi aranızda tek kale maç yapın olsun bitsin. Aslında siz milletin soy isminden dahi kimin kime oy vereceğini biliyorsunuz, devletin SEÇSİS’i MERNİS’i de elinizde bakın bunlara yazın istediğiniz sonucu, ondan sonra kalkın deyin ki ‘Bizim meşruiyetimizin kaynağı budur’. Görelim bakalım. Milleti de sandıkla yormayın. Demokrasilerde oyunun kuralı bellidir, sandıkla gelen, sandıkla gidecektir.”

YSK’nin tek pusulasının hukuk olması gerektiğini tekrarlayan Öztrak, “Biz hakimlerimizin bugün Bahçeli’nin azmettiricisi olmaya cüret ettiği bir hukuk cinayetine ortak olmayacağına inanıyoruz.” dedi.

Açıklamaları sonrası soruları yanıtlayan Faik Öztrak’a MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Cumhur İttifakı” vurgusu ve CHP’ye yönelik açıklamaları soruldu. CHP’nin Kuvayımilliye’nin devamı olduğunu belirten Öztrak, şunları söyledi:

“Bizi kimse herhangi bir terörle bir araya getiremez. Ama dönüp baktığınızda bizi bunlarla bir araya getirenlerin geçmişinde ordunun, milletin, kozmik odasına teröristleri sokma olayı vardır. Yine şehirlerin altında hendekler kazılıp bombalar döşenirken, valilere ‘Müdahale etmeyin.’ emrini verme de vardır. CHP’yi terörle teröristle yan yana getirme hevesinden vazgeçsinler.”

ABD Savunma Bakan Yardımcısı’nın açıklamasını hatırlatan Öztrak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Açıklama orada duruyor. Önce onun altından bir kalksınlar. Fransa’yı şunla bunla görüşmekle suçluyorlardı. Meğer kendileri de görüşüyormuş. Bunun altından kalkmaları lazım, mutlaka bunun hesabını vermeleri lazım. Bu doğru mudur, yanlış mıdır? Cumhur İttifakı’na gelince, Cumhur İttifakı’nı bozma tekeli, sadece ve sadece sayın Bahçeli’ye aittir. Geçmişten itibaren sayın Bahçeli, içine girmiş olduğu koalisyonları ve ittifakları bozma konusunda ne kadar mahir olduğunu göstermiştir. Şimdi çıkıp kimseyi suçlamasın, ‘Onu bozmaya çalışıyorlar, bunu bozmaya çalışıyorlar.’ diye. Bozarsa kendi bozar. Cumhur İttifakı da bizi çok fazla ilgilendirmiyor.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz