Pervin Buldan: Ne bölücüyüz ne teröristiz; dinimiz de var, imanımız da Allah’ımız da

0

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin seçim çalışmaları kapsamında Ağrı’da konuştu. “Seçimlere sadece 3 gün kaldı. Bu 3 günün sonunda, güzel bir ülkeye uyanacağımızı biliyoruz.” diyen Buldan, şunları söyledi:

“Bu 3 günün sonunda, demokrasinin, özgürlüğün, barışın konuşulduğu bir ülkeye uyanacağımızı biliyoruz. Biz 31 Mart tarihinde tek adam rejiminin, milliyetçi iktidarın kaybetmesi için çalışacağız ve güzel bir güne uyanacağız. Bu 31 Mart, artık kutuplaşmanın, inkarın, yok saymanın olmadığı, Türkiye’nin güzel günlere gençlerimizin, çocuklarımızın güzel yarınlara uyanacağı bir tarih olacak. İşte onun için diyoruz ki işte meydan, işte Ağrı, işte sandık diyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu ülkede Kürtler de, Türkler de, Ermeniler de, Süryaniler de, Aleviler de, Sünniler de, Lazlar, Çerkezler, Terekemeler de herkes bu iktidarın zihniyetinden, yaklaşımından oldukça rahatsız. Bu ülkenin çocukları da, kadınları da, gençleri de bu iktidardan rahatsız ve 31 Mart tarihini sabırsızlıkla bekliyor, dört gözle bekliyor.

Çünkü 17 yıllık AKP hükümetinin iktidarı döneminde herkes bu iktidardan çekti. Genci de, çocuğu da, kadını da, Türkü de, Kürdü de çekti. Farklı inançta, farklı kimlikte, farklı mezhepte olan herkes bu iktidardan çekti. Kendisi gibi düşünmeyeni, kendisi gibi olmayanı, kendisi gibi hareket etmeyeni cezalandıran bir anlayış 31 Mart’ta bu ülkenin halklarından gereken dersi alacak. Ama o ders, özellikle Ağrı’dan verilecek.

Burada geçen gün Tayyip Bey’in bir mitingi olmuş. Bu mitingde yine bir kez daha Ağrı halkına bir sürü vaatlerde bulunmuşlar. Ağrı’yı uçuracağız demiş. Yahu 17 yıldır iktidardasın, Ağrı’yı niye uçurmuyorsun? 17 yıldır iktidardasın, ekonomiyi niye uçurmuyorsun? Bunların yalanları bir araya getirsek, toplasak inanın Ağrı Dağı’nın boyunu aşar. Yalan söylemekten, iftira atmaktan, hakaret etmekten başka hiçbir şey yapmıyorlar. AKP’nin yalanları bu meydanda da havada uçuyorken, Ağrı halkının çektiği yoksulluğu, sefaleti görmezden gelenler, şunu bilsin, Ağrı halkı 31 Mart’ta size güzel bir ders verecek, güzel bir tokat atacak.

Şunu bilsinler ki o kayyımlar, 31 Mart’ta el ele tutuşacak, uçağa binecek ve Ankara’ya gidecek. Onların hesabı sandıkta sorulacak, onların hesabı 31 Mart tarihinde mutlaka sorulacak. Belediyeyi yangından mal kaçırırcasına talan edenler, özellikle kayyım, bugün Ağrı Belediyesi’nde 20 trilyon borç takmış durumda.

İnanın AKP’nin miadı doldu. 31 Mart tarihinde gidecekler, bunu biliyorlar. İşte bunu bildikleri için de yaptıkları her mitingde yaptıkları her konuşmada söyledikleri tek bir şey var o da HDP’ye iftira, HDP’ye hakaret ve yalan. Başka bir şey yok. HDP’ye terörist diyorlar, bölücü diyorlar. HDP’ye dinsiz, imansız diyorlar. Buradan bir kez daha söyleyelim: Ne bölücüyüz ne teröristiz. Dinimiz de var, imanımız da var, Allahımız da var, peygamberimiz de var. Bize buradan defolup gidin diyorlar. Her yerde söyledik, bir kez daha söylüyoruz. Gitmiyoruz, buradayız; burada yaşamaya devam edeceğiz.

Şimdi bunları söylerken, HDP’yi karalamaya çalışırken, HDP’ye iftira atarken, HDP’ye hakaret ederken sanıyorlar ki ülkenin sorunları çözülüyor. Ama ülkenin sorunları olduğu gibi yerinde duruyor. Onlar artık Türkiye halklarına hiçbir şey vaat etmiyor. Çünkü 17 yıldır herkes ne yaptıklarını biliyor. Bu ülkeyi nasıl yönettiklerini biliyor. Onun için miting meydanlarında vaatleri yok. Sadece ve sadece HDP’ye hakaret, karalama, iftira var. Bütün bunları söyleyen bir Cumhurbaşkanı var. Biz biliyoruz ki halkın gönlünde Cumhurbaşkanı o değil. Halkın gönlünde, Selahattin Demirtaş gönüllerin cumhurbaşkanıdır, sevgili Selahattin Demirtaş.

Dün Tayyip Bey bir konuşmasında ‘anneler cezaevlerinde evlatlarıyla Kürtçe konuşuyor’ diye bir imada bulunmuş ve halkla dalga geçmiş. Gerçekten bizlerle, Kürtlerle dalga geçmiş. Şunu söylemek isterim; iki tane genç Kürtçe slogan atıyor diye onu cezaevine koyacaksın, cezaevinde gençler anneleriyle Kürtçe konuşuyor diye övüneceksin. Şimdi insanlarımızın Kürtçe konuşmak için cezaevine mi girmesi gerekiyor? İnsanlarımızın kendi dilinde konuşması için cezaevinde mi kalması gerekiyor. Bizler Kürtler Kürt olarak kendi dilimizle her yerde konuştuk, bundan sonra da konuşmaya devam edeceğiz. Bunu engelleyemeyeceksiniz.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz