- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş, geride kalan 2022 yılında etkileriyle tüm dünyaya damgasını vururken Türkiye’nin savaş süresince barışı sağlamak için arabuluculuk çabaları takdir gördü.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in talimatıyla başlayan savaş, 10 ayı aşkın süredir devam ediyor. Putin, 24 Şubat’ta sabahın erken saatlerinde televizyondan “Ukrayna’da özel askeri operasyon” başlattıklarını duyurdu. Böylece Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşı başladı.
Rus askeri birlikleri, Ukrayna’nın Donetsk ve Luhansk bölgelerinden Kiev yönetiminin kontrolündeki bölgelere, aynı anda Rusya sınırından Harkiv, Sumi ve Çernigiv bölgelerine, Belarus üzerinden Çernobil bölgesine girdi.
Kırım üzerinden de Herson ve Melitopol bölgelerine doğru asker çıkaran Rus ordusu, havadan ve karadan asker sevk ettiği Kiev’i kuşatma altına aldı. 28 Şubat’ta Rus ordusu, nükleer ve hipersonik silahlarını içeren stratejik caydırıcı güçlerini özel savaş görevi durumuna geçirdi.
Savaşın ikinci ayında Kiev ve Çernigiv bölgesinden Rus askerleri geri çekildi. Kiev yönetimi, birkaç gün sonra Rus askerlerinin çekildiği Buça ve İrpin şehirlerinde Rusya’yı katliam yapmakla suçladı. Rusya, iddiaların provokasyon olduğunu öne sürdü.
Ardından Donetsk bölgesine bağlı Kramatorsk şehrindeki tren istasyonuna füze saldırısı düzenlendi. Saldırı sonucunda 50’den fazla kişi öldü, 100’den fazla kişi yaralandı. Ukrayna ve Rusya karşılıklı olarak birbirini suçladı. Ruslar, ilk aylarda Berdyansk, ardından Mariupol şehirlerini kontrolü altına alarak Ukrayna’nın Azak Denizi ile bağlantısını tamamen kesti.
Nisanda Ukrayna’nın doğusuna yoğunlaşan Ruslar, “Donbas’ı özgürleştirmek” amacıyla Donetsk ve Luhansk bölgesindeki bazı yerleşim yerlerini ele geçirdi ancak çok büyük ilerleme sağlayamadı.
Rus ordusu, Ukrayna’daki stratejik hedeflere yönelik sık sık uzun menzilli, yüksek hassasiyetli silahlar kullandı. ABD ve Avrupa ülkeleri, Ukrayna’ya silah desteğini artırdı. Rus ordusunun Ukrayna topraklarındaki ilerleyişi durma noktasına geldi.
Ukrayna güçleri de Rus ordusunun kontrolüne giren şehir merkezlerine saldırılar düzenlemeye devam etti. Rus ve Ukrayna ordusunun karşılıklı saldırılarında sivil kayıplar yaşandı.
13 Nisan’da Ukrayna, Karadeniz’de Rus Karadeniz Filosu’na ait “Moskova” isimli amiral gemisini vurduğunu duyurdu. Rus tarafı, geminin çıkan yangın sırasında gövdesinde mühimmat patlaması sonucu hasar aldığını ve battığını açıkladı.
Liman şehirleri Odessa ve Mıkolayiv bölgelerini de hedef alan Rusya, Karadeniz’de stratejik konuma sahip Yılan Adası’nı ele geçirdi. Haziran sonunda Rusya, adadan çekildiğini açıkladı. Ukrayna ise Rus askerlerini adadan çıkardıklarını bildirdi. Öte yandan, Odessa açıklarına yerleştirilen mayınlar, zamanla koparak rüzgar ve akıntının etkisiyle Karadeniz’e dağıldı.
Haziranda Ukrayna’nın kuzeyindeki Sumi ve çevresi, yeniden Kiev yönetiminin kontrolüne geçti. Güç toparlayan Ukrayna ordusu, eylül ayında ülkenin ikinci büyük şehri Harkiv’de saldırı düzenine geçtiğini duyurdu. İzyum, Balakliya ve Kupyansk gibi büyük şehirlerin yanı sıra 300’den fazla yerleşim biriminin kontrolü Kiev yönetimine geçti. Rusya, bu bölgelerden çekildiğini açıkladı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ordusunun karşı saldırıya geçtiği dönemde yaklaşık 6 bin kilometrekare toprağın Ruslardan alındığını söyledi.
22 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde, Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında dünyadaki olası bir gıda krizini önleyecek “Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi” imzalandı.
Rus siyaset uzmanı Dugin’in kızına bombalı saldırı
Rusya’nın tanınmış siyaset uzmanı Aleksandr Dugin’in kızı Darya Dugina, 20 Ağustos’ta Moskova’da bulunduğu arabanın infilak etmesi sonucu hayatını kaybetti. Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), olayın arkasında Ukrayna özel servislerinin olduğunu tespit ettiklerini bildirdi.
Putin, 21 Eylül’de kısmi seferberlik ilan etti. Seferberlik yoluyla 300 bin Rus vatandaşı, Ukrayna’da savaşmak üzere askerlik hizmetine alınırken bazı kesimler de ülkeyi terk etti.
22 Eylül’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Zelenskiy ile yürüttüğü diplomasi trafiği sonucunda Rusya ile Ukrayna arasında 200 savaş esirinin mübadelesinin yapıldığını bildirdi. En kapsamlı değişim, Türkiye’nin yürüttüğü diplomasi trafiğiyle gerçekleşti ve değişimler arttı. Bu kapsamda, Putin’e yakınlığıyla bilinen ana muhalefet partisi lideri Viktor Medvedçuk da Rusya’ya teslim edildi.
Eylül ayının sonunda Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson’da Rusya’ya katılım için sözde referandumlar yapıldı. Yasa dışı referandumlara katılanların çoğunluğu ilhak kararına “Evet” dedi.
Referandumların hemen ardından 30 Eylül’de Putin, Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinin Rusya tarafından ilhak edilmesine yönelik anlaşmaları imzaladı. Böylece Rusya, Kırım’dan sonra Ukrayna topraklarının yüzde 15’ini daha yasa dışı ilhak etmiş oldu.
Zaporijya Nükleer Santrali’ndeki tehlike
Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya Nükleer Santrali’ni 4 Mart’ta Ruslar ele geçirdi. Zaporijya’nın ilhakıyla birlikte Putin, imzaladığı kararnameyle santralin Rusya’ya ait olduğunu duyurdu. Santralin çevresinde sık sık topçu saldırıları yaşandı. Ukrayna ve Rusya, nükleer tehlike doğuran bu saldırılar konusunda birbirini suçluyor.
8 Ekim’de Rusya ile Kırım arasında yer alan köprüdeki kamyonda meydana gelen patlama sonucu 3 kişi hayatını kaybetti ve köprüde büyük hasar meydana geldi. FSB, patlamayla ilgili 8 kişiyi gözaltına aldı.
Putin’in 2018’de resmi açılışını yaptığı ve “Kırım” ismiyle de anılan köprü, Kırım ile kara yolu bağlantısını sağlaması dolayısıyla Rusya için stratejik öneme sahip.
29 Ekim’de Ukrayna’nın, Sivastopol’da Rus donanmasına yönelik saldırı düzenlediği bildirildi. Rusya, saldırıda zarar gören gemilerin tahıl anlaşması kapsamında oluşturulan koridorun güvenliğinin sağlanması sürecinde yer aldığını bildirdi.
Doğal gaz boru hatlarına yönelik sabotajlar
Ekim ayında Avrupa’ya doğal gaz sağlayan Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hatlarına yönelik sabotajlar sonunda sızıntıların meydana geldiği açıklandı. Türkiye’ye gaz gönderilen TürkAkım boru hattına yönelik de sabotaj girişimleri önlendi.
Kırım Köprüsü’ndeki patlamanın ardından Rusya, Ukrayna’daki füze saldırılarını arttırdı. Özellikle ülkenin enerji altyapısını hedef alan Rus ordusunun saldırılarının ardından ülke genelinde elektrik kesintileri başladı. Ukrayna, Avrupa ve ABD’nin silah desteğiyle 29 Ağustos’ta Herson’u kurtarmak için karşı saldırı başlattığını duyurdu.
Yasa dışı ilhak ettiği Herson’daki vatandaşların büyük çoğunluğunu başka bölgelere tahliye eden Rusya, 9 Kasım’da Herson şehrindeki savunma hattının Dnipro Nehri’nin sol yakasına çekileceği kararını açıkladı. Bu şekilde Rus askerleri, Herson şehir merkezinden çekilmiş oldu.
Polonya’daki füze krizi
15 Kasım’da NATO üyesi Polonya’ya füze düşmesi, tüm dünyanın dikkatini buraya çekti. Polonya’nın Ukrayna sınırında bulunan Przewodow köyüne kaynağı bilinmeyen bir füzenin düştüğü ve iki kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.
Füzenin Rusya’ya ait olduğu iddia edildi. Rusya, suçlamaların kasıtlı provokasyon olduğunu duyurdu. NATO ve Pentagon da füzelerin Rusya’ya ait olduğunu teyit etmedi. Füzenin Ukrayna güçleri tarafından bir Rus füzesini engellemek için ateşlendiği ortaya çıktı.
Rusya, “Kırım Köprüsü ve Sivastopol deniz üssüne Ukrayna’nın saldırısını” gerekçe göstererek tahıl anlaşmasını askıya almak istedi ancak Erdoğan’ın girişimiyle sorun çözüldü ve 19 Kasım itibarıyla anlaşma 120 gün süreyle uzatıldı.
Türkiye’nin çabası uluslararası kamuoyunda övgüyle karşılandı. Ukrayna limanlarından taşınan tahıl miktarı 14 milyon tonu geçti. Ayrıca Erdoğan ve Putin, fakir ülkelere gübre ve tahıl gönderilmesi konusunda anlaştı.
5 Aralık’ta Ukrayna, Rusya’nın Ryazan bölgesindeki Dyagilevo ve Saratov bölgesindeki Engels askeri havaalanlarına İHA’larla saldırı girişiminde bulundu. 6 Aralık’ta da Kursk kentinde bulunan askeri havaalanındaki petrol depolama tesisine İHA ile saldırı düzenlendi.
Ölü sayısı net değil
Eylül ayında Ukrayna’daki savaşta 5 bin 937 Rus askerinin öldüğünü duyuran Rusya, bu hususta yeni bir bilgi açıklamadı. Rus yetkililer, savaş boyunca 61 bin 207 Ukrayna askerinin öldüğü iddiasında bulunurken Ukrayna da ölen Rus askerlerinin sayısının 100 bini geçtiğini ileri sürüyor. Savaştaki sivil kayıplara ilişkin her iki taraf da net rakam veremiyor.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi’nin aralık ayı verilerine göre, Ukrayna’dan 7 milyon 832 bin 493 kişi Avrupa ülkelerine geçti. BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütüne göre, ülke içerisinde yerinden edilen kişilerin sayısı ise 11 milyona ulaştı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine göre ise savaşta 24 Şubat’tan bu yana en az 6 bin 755 sivil yaşamını yitirdi, 10 bin 607 sivil yaralandı.
Savaş devam ederken Rusya ve Ukrayna heyetleri, ateşkes sağlanması için 3’ü Belarus’ta, biri Türkiye’de olmak üzere 4 defa yüz yüze müzakere yaptı. Belarus’ta her iki taraf sadece çatışma bölgelerinden sivillerin tahliyesi için insani yardım koridorları konusunda anlaşabildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arabuluculuk girişimlerinin neticesi olarak 29 Mart’ta İstanbul’da yapılan müzakereler sonucunda Ukrayna tarafı, Rus tarafına gelecekteki olası yazılı anlaşmanın ilkelerini teslim etti, anlaşmaya çok yaklaşıldı.
Ancak Buça’daki iddialardan sonra görüşmeler kesildi. 17 Mayıs’ta Ukrayna tarafı, ülkedeki durumun çok değiştiğini ve Rusya ile müzakereleri askıya aldıklarını duyurdu. Türkiye’nin arabulucu olarak barışı sağlama yönündeki bu ve bundan sonraki çabaları, tüm dünya kamuoyunda takdir gördü.
Rusya’ya yaptırımlar
Savaşın siyasi ve sosyal etkileriyle birlikte ekonomik alanda alınan Rusya’ya yönelik yaptırım kararları, tüm dünyada doğrudan veya dolaylı olarak etkisini gösterdi.
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, ABD ve diğer Batılı ülkeler, Ukrayna’ya askeri müdahalede bulunan Rusya’ya karşı finans, enerji, ulaşım, ihracatın kontrolü ve finansmanı ile vize politikası gibi çeşitli alanlarda yeni yaptırımlar belirledi.
AB, savaş boyunca Rusya’ya karşı 9 yaptırım paketi kabul etti. Böylece toplamda AB, 1386 kişi ve 171 kuruluşa yaptırım kararı aldı. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısıyla pek çok sektörde dünyada önde gelen 1000’in üzerindeki uluslararası şirket, boykot amacıyla Rusya’yı terk etti veya faaliyetlerini kısıtladı.
AB, Rus petrol ve doğal gazına yönelik tavan fiyat uygulaması kararı aldı, karara bazı diğer Batı ülkeleri de katıldı. Rusya da bu kararlara karşı yaptırımlarla cevap verdi.