Saadet Partisi oyuna mı geldi

0
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Saadet partisi son zamanlarda bir hayli ilgi odağı oldu.

Ak Parti’nin pınarı durumunda olduğundan olsa gerek son zamanlarda Ak Parti’ye destek olması için çekiştiriliyor.

Bir ittifak kendine çekerken diğer ittifak da ‘hayır benim köklerim’ diyerek kendine çekmeye çalışıyor.

Zorluklar karşısında yılmayan ve paralel devlet kurma hedefleri olmayacak kadar da açık ve net insanlar.

Erbakan hoca siyasi yasaklı olduğu zamanların hepsinde ülkede kalarak Türkiye’ye bağlılığını ispat etmişti, onlar da bu mirası layıkıyla korudular.

İstanbul İl Teşkilatı Başkanlık Divanı listesi açıklandı ve tabloya bakınca bir irkildim.

Kadın Kolları Birimi Başkanı bile erkek.

Kadın kolları için kadın mı bulunamadı da erkek oldu diye akıllara gelebilir. Aklınıza böyle bir şey gelmesin çünkü 1994 yerel seçimlerinde bile çalışanların büyük çoğunluğu kadınlardı. Hani Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir B.B. seçildiği seçimlerde.

Düşünün bundan 27 yıl önce bile kadınların bir hayli faal olduğu bir partide bugün kadın kalmamış olabilir mi?

Olamaz.

Gelin bu konuyu biraz masaya yatıralım.

Hem İslami açıdan hem de politik hesaplar açısından.

İslami açıdan mesele çok basit.

İslam’da kadın ön planda olmaz düşüncesi varsa, böyle bir durumun olmadığını Refah, Fazilet ve Saadet partileri olarak zaten kanıtladılar.

Velev ki, geriye dönüş oldu da İslam’ın kadını baskıladığına inanmaya başladılar diyelim.
O zaman da hemen uyarımızı yapalım ki, İslam’ da böyle bir durum yok.

Hz. Peygamber’in eşi Hz. Ayşe Cemel savaşında Hz. Ali’ye meydan okuyarak savaşa girdiyse demek ki İslam’da kadın arka planda olmak zorunda değil.

İslam diye sunulan, son zamanlarda bu örnekler çok fazla ön plana çıkmaya başladı, kadınların ikinci sınıf insan durumuna sokulduğu örnekler ise İslam’ın değil, Arapların kültüründe olan bir alışkanlık.

Peki o halde nedir bu listenin hali?

Gelin biraz olayı irdeleyelim, karıştıralım. Öyle ya politika diye ayak oyunları yapmak caizse, yapılan bu ayak oyunlarını karıştırmak da caizdir.

Kadın Kolları Birimi Başkanı olarak listeye giren kişi kim?

Hakan Tevfik Erdağı.

İstanbul yönetiminde kadın kolları başkanı olarak faaliyet gösteren kişi kim?

Nagehan Gül Asiltürk.

Saadeti bilenlerin yorumlarına baktığımızda gördüğümüz ‘kadınların haklarından fedakarlık yapmaları ve yumuşaklık göstermeleri’.

Hiç inandırıcı gelmedi bana.

Neden mi?

Çünkü fedakarlık gösteren kişinin kendisi N. Gül Asiltürk.

Kimdir Nagehan Hanım?

Aslen Yozgatlı.

Eski Refah Partili Yasin Hatipoğlu’nun kızı.

Peki neden soyadı Asiltürk?

Çünkü Oğuzhan Asiltürk’ün oğluyla evli.

Yani Oğuzhan Asiltürk’ün gelini kendileri.

Oğuzhan Asiltürk’ü bilirsiniz. Geçenlerde hakkında çok yazılıp çizildi. Nedeni de Başkan Erdoğan’ın kendisini ziyaret etmesi ve kendisinin de Erdoğan’a yakınlık göstererek Saadet içindeki varlığını Ak Parti’ye yakınlaştırma gayreti içinde olması.

Oğuzhan Asiltürk’ün çabaları Saadet Partisi’nde bir genel başkan varken oldu. Bunun anlamı da Yüksek İstişare Kurulu Başkanı olarak partiyi istediği gibi yönlendirme eğilimine girmesi ve Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’na rağmen çabalaması.

Anlamı bu.

İstanbul İl Teşkilatı Başkanlık Divanı listesinde tek bir kadının olmaması ve ayrıca Kadın Kolları Birimi Başkanı’nın dahi erkek olmasının toplumda oluşturacağı etkiyi bir düşünün.

Komik, tuhaf ve yadırganası.

Kim kaybeder?
Saadet Partisi.

Durun, şu bilgiyi de yanına koyarak düşünelim.

Ak Parti İstanbul İl Başkanı da eski bir Milli Görüşçü.

Kim yumuşak olup fedakarlık etti?
Asiltürk’ün gelini Nagehan Hanım.

Kazanan kim olur diye böyle bir ayak oyunu kuruldu?
Ak Parti İstanbul Teşkilatı.

Saadet Partisi’nin aklı başında kişileri neden sustular?

Bu soruyu da onlara yöneltelim: ‘Sahi siz neden bu duruma sessiz kaldınız?

Sevgi ve Bilgiyle kalın  

Önceki İçerikTelevizyon
Sonraki İçerikTavşanı hayata bağladılar..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz