Sabi/Subyancılık/Pedofoli

0

Servis şoförü K. C. isimli hizmetlinin yaşları 10-12 aralığında bulunan yaklaşık 15 öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu öne sürüldü dün.

Evleri soyduktan sonra kadınlara tecavüz ediyordu diye bir başka haber. Haberler; benzeri bir dünya yüz kızartıcı haberlerle doluyor her gün. Ve bu malesef artan bir seyir izlemekte.

RTÜK geçen hafta itibariyle Acun Ilıcalı’yı çocuk yaştaki çocukları uygunsuz kıyafetlerle ekrana çıkardığı için 1 milyon tl ile cezalandırdı.

Yukarıda saydığım manada tek bir haber duymamak adına, ne yapılması gerekiyorsa tüm tedbirlerin alınması elzemdir. Kaybolan ruhlar bizim yarınlarımız. Çocuklara okul kapılarında eroin satılması da ayrı bir handikap. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun memurların işi ciddiye almaları için söylediği sözden çok, bu içerikle ilgilenilse efdaldir.

Nedir bu sapıklık? Nasıl önleyeceğiz? Tecavüzü, dayakları, kadın öldürmeleri, pedafoli/sübyancılığı, okul önlerinde uyuşturucu satışını, vb bir dünya ruh ve iç karartan hadiseyi… nasıl engelleyeceğiz?

Yeri gelmişken izlenme rekorları kıran; “Aleyna Tilki’nin son klibi olan ‘Sen olsan bari’ pedofillerin zevki için çekilmiştir” diye eleştirenler de vardır. Bunun sorgulamasını psikologların yapması daha doğru bir analiz gerektirecektir. Zira Aleyna’ya, klip çekiminde 6 yaş pijamasıyla çocuksu hareketler yapmasını isteyen her kimse bilsinler ki dostları değil. Normal insanlar eh deyip geçerken sapıklar zevk alıyor böyle tuhaflıklardan diye eleştiriler de getiriliyor.

Liselim, Canısı gibi şarkıların güzellemeleri de, pedofoli daveti gibi. Bu da ayrı bir şarkı sözü; “henüz girmiş 13-14 yaşına, edalı işveli köylü güzeli” diye şarkı yapıp toplu halde söyleyen bir millete ne denir ki?

Bir başka eleştiriyi de Diyanet İşleri Başkanlığına yöneltmek lazım. Öyle enteresan saçma sapan, subyan kokan açıklamaları var ki, şaşmamak elde değil. Yok 6, yok 9 bilemedin 12 yaşındaki kızlarla evlenilebilir açıklamaları, akıldan kuruldan fetvadan ne kadar da uzak duruyor. Dün hutbe konusuydu bu. O kadar basit bir cevabı var ki bu konunun. Çok net! Günümüz şartlarında reşit olma yaşı 18’dir, dünya geneli için kabulü olan yaş budur. Dolayısıyla dinen de bu yaşın baz alınması gerekir. Bu kadar nettir, basittir, başka da ihsan istemez.

Zoofoli, hebefili, ephebophili, homofobi, heteroseksüel, nekrofili, pedofoli vb cinsel uyum sorunları gitgide artıyor. Bunlara tedbir alınmalıdır, elzemdir. Pedofiller dünyanın her yerinde var, en gelişmiş ülkelerden en az gelişmişine, fakir adamdan zenginine, yöntemler ve yaşların küçüklüğü de birbiriyle yarışır durumda. O yüzden ne kendimize ne başka ülkelere bu konuda saldırmak manasız. Pedofili olmak böylesine kolay olabilecekken ve olayı anlamlandıramayacak bir çocuğa ulaşmak heteroseksüel bir erkeğin bir kadına ulaşmasından bile daha kolay olabileceğinden durdurulması zor görünüyor bu hastalığın.

Bir de bunun Katolik Kilisesi versiyonu var. Ruhban Sınıfının kadınlarla cinsellik yaşaması yasak diye, Vatikan’daki bir kısım ruhbanlar da çoluk çocuğa dadanıyor. Taciz ediyor. Sapıkça yaşıyor. Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis’in İtalyan, “la repubblica” gazetesine verdiği röportajdaki itirafina göre Hristiyan din adamlarının ellide birinde olan hastalıktır pedafoli.

Bizde ve de İslam ülkelerinde alalade bir konu gibi gelir geçer. Biri burada haberi paylaşır, biz de burada küfür ederiz mevzu kapanır. Örnek, Ensar Vakfı. Ertesi ay veya hafta benzeri ve benzeri.

Türkiye’de hükümet ve kamuoyu nedense bu olayın üzerine gitmez, tartışmaz, çözüm aramaz. Olan da o küçücük yavrunun hayatına olur.

Son dönemde kimyasal hadım denilen yöntemle önüne geçilen bu psikolojik bozukluk, bir tür hormon kokteyli hazırlanarak kişiye şırınga ediliyor ve kişi hiçbir cinsel dürtü, istek ya da fantezi kuramıyor. Her hafta uygulanması gereken ilaç özellikle bu tip hastaların çok görüldüğü Amerika’da mahkeme kararıyla uygulanabiliyor.

“Pedofilinin erkek kurbanları eşcinsel olurlar” önyargısı çok yanlış. Bir eşcinsel, cinsel şiddete hayatı boyunca maruz kalmamış bir birey olabilir. Tecavüze uğramış bir erkek çocuğu heteroseksüel de olabilir ve yaşadığı travma sonrasında heteroseksüel kimliği etkilenmeyebilir. Ancak, erkek çocuklarının maruz kaldığı pedofilik cinsel şiddetin haritasını çıkartmak daha zor. Çünkü bizzat “kurban” bu olayı gizliyor. Açığa çıkmaktan korkuyor, ailesinden korkuyor. Çevresinden korkuyor. “Değer Yargıları” adı altındaki saçmalıklardan, kepazeliklerden korkuyor.

Gazetelerde hemen hemen hergün; “torunu yaşında kızı taciz etmiş..” haberleriyle karşılaşmak mümkün.

Ben idam cezasına, silaha, savaşa, her türlü şiddet içeren eyleme karşıyım. Bir katili, kaç kişiyi öldürmüş olursa olsun, idam cezasına mahkum etmenin, onunla aynı kafada olmak demek olduğunu, onunla aynı suçu işlemek olduğunu, yaptığı hatayı meşrulaştırmış olduğunu düşünürüm hep.. Ama bu konu söz konusu olunca tüylerim diken diken oluyor. Başka bir insan oluyorum. Resmen canavarlaşıyorum. Öyle cinsel organını kesmek, tecavüze uğramasını sağlamak, dayak yemesi, içeride şişlenmesi filan da değil isteğim. Çok öfkeleniyorum. Sonra bunları hissettiğim için daha da kızıyorum, benim gibi birini bile canavarlaştırdığı için.

En sert tedbirlere açığım: Hiç düşünülmeden hadım edilmeli, bu tür sapıklıklar yapmaması için iğneler yapılmalıdır.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz