Sadece sadelik

1
Latest posts by Aysun Saygı Köknar (see all)

Son zamanlarda sadeleşmek üzerine biraz kafa patlatıyorum. Sadeleşmek, öyle hemencecik elde edilen bir olgu değil. Evlerimiz eşya yığınlarını misafir ediyorken, gardıroplarımız tıklım tıkış giysilerle doluyken, buz dolabında altı ay sonra bile tüketilecek yiyecekler saklanıyorken hemen sadeleştim, oldubitti demek mümkün olmuyor. Ne yazık ki sadeleşmek dolayısıyla basit yaşamak, hemen öyle başarılı olunabilen bir süreç değil.
Biz bu yüzyılın adeta modern yaşam köleleriyiz. Çoğumuz yüzlerce metrekare evlerde yaşayıp, akşam eve döndüğümüzde hep aynı koltuk köşesinde oturan gariban birer ağır işçi gibiyiz. Kafamızın içi de çoğunlukla evimiz gibi tıklım tıklım dolu. Hayatımız da ha keza ona benzer biçimde. Bizi yoran, üzen enerjimizi tüketen bir sürü konuyu kafamıza takarak dertleniyor, bedenimize ayak bağı ediyor, yüreğimize yük yapıyoruz. Dünyamız yayıldıkça yayılıyor, biz altında ezildikçe eziliyor sonunda nefes alacak bir alan bile bulamıyoruz. Sonuçta dış dünyamız iç dünyamızın bir yansıması gibidir bunu hepimiz biliyoruz.
Yaşam tarzı, bakış açısı hatta insanlarla kurduğumuz ilişkilerde bile sadeleşmek bizim içsel enerjimizi doğru alanlara aktarmamıza yardım edecek diye düşünüyorum. Son yıllarda moda olan gardırop detoksunu aslında yaşamımın her alanına hatta kullandığım dile dahi sirayet ettirebilirsem ne mutlu bana.

resim: pinterest

Basitleşmek, anlaşılır olmak, ulaşılır bir insan olmak ve kendimi doğaya uyumlamak için yanıp tutuşuyorum. Sadeliğin zarifliğini yaşamımda görmek istiyorum. Eskiden olduğu kadar makyaj yapmıyorum, son bir yıldır vaktimin çok az bir kısmını hatta hiç denebilecek bir kısmını vitrinlere bakarak geçirdim. Okuduğum kitaplar ve makalelerde bile bu göze çarpıyor. Eskiden olduğundan daha az konuşur, daha fazla dinler oldum. Dikkatimi çeken konularda uzun uzun düşünmeyi seçiyorum, bu kafamdaki karmaşanın dağılmasına acayip yardım ediyor. Dostum diyebileceğim insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez bir hal aldı. Teknolojiden bile kaçar oldum. Yediğim içtiğime dikkat ediyorum. Ama tam olarak basitleşmeyi becerebildim mi, hayır.
Ancak bu şekilde yaşamaya başladığımdan beri daha da özgürleştiğimi ve mutlu olduğumu hissediyorum. Kalabalıktan, negatif insanlardan uzaklaştıkça yaşamıma daha çok pozitif insan çekiyorum. Dışarı çıkarken daha hızlı ve kolay hazırlanıyorum. Saçım başım için kuaförde zaten az vakit geçirirdim aynı şekilde devam ediyorum. Ona ayıracağım süre zarfında müzik dinliyorum, şarkı söylüyorum. Vitrinlere bakacağıma dans ediyorum, okuyorum – yazıyorum. Tüm kötülüklerine rağmen insanları seviyorum, hayvanları ve doğayı koruyorum ve yaşamı tüm hücrelerimle hissedercesine kabul ediyorum.
Beni sınırlandıran şeylerden uzaklaştıkça çocuklaşıyorum. Başka bir frekansa geçtiğimi fark ediyorum. Arınıp, adeta yeniden doğmuş gibi hissediyorum.

resim: pinterest

Yaşamı tüm karmaşıklığıyla kabul ediyor, duyumsuyorum. Ben sadece basit olan parçada olmayı seçiyorum sizi de o paydada buluşmaya bekliyorum. Daha yaşanılır bir dünya için. Çocukça bir kahkahayla…MERHABA!

1 Yorum

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz