Seçimde son noktayı kadınlar koyar

0
Latest posts by Aysun Saygı Köknar (see all)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz akşam sosyal medya hesabından “Kadınlar omuz omuza durduklarında aradan kimse geçemez.” başlığı altında saniyeler içinde beğeni yağmuruna tutulan bir video yayınladı.

Bildiğiniz üzere Cumhur İttifakının yapmış olduğu ittifakla kadınların en temel haklarının tehdit altında kalacağı günlerdir dillerden düşmüyor.

Sayın Kılıçdaroğlu’da pazarlık konusu yapılan haklarımızdan yola çıkarak eğer iktidara gelirlerse ilk 6 ay içerisinde kadınların elde edeceği kazanımları on madde halinde sıraladı.

1.       Aile destekleri sigortası üzerinden ev kadınlarının sosyal güvenliğinin sağlanması,

2.       Kreşlerin sayısının artırılması,

3.       İstihdama kadının katılımını sağlayacak teşvikler,

4.       Kadın girişimcinin önünün açılması,

5.       Halka açık şirketlerde kadınların eşit biçimde temsil edilmesi için alt sınır getirilmesi,

6.       Boşanan kadınlar için yeni başlangıçlar fonu oluşturulması,

7.       Doğum iznine ayrılmış ve kanuni süre içerisinde işe dönememiş kadınların dönüşü için şirketlere teşvikler verilmesi,

8.       Yönetim kademelerinde kadın oranı yüksek olan şirketlere vergi kolaylığı sağlanması,

9.       Kadına yönelik şiddetle mücadelede gerekli tüm mekanizmaların ve bütünlükçü politikaların hayata geçirilmesi,

10.   Kadın sağlığında büyük reformların yapılması…

Her biri ayrı ayrı iç açan, insana yaşama umudu aşılayan çalışmalar bunlar. Ben en çok da her sohbette söylediğim, birkaç kez yazılarımda da dile getirdiğim gibi ailenin yükünü sırtlayan ev hanımlarının her ay düzenli olarak gelir elde edeceği ilk sıradaki maddeye çok sevindiğimi belirtmeden edemeyeceğim. Kadınların ayaklarının yere sağlam basmasında, toplumda hak ettikleri yeri edinmelerinde hiç şüphe yok ki tüm maddeler çok kıymetli roller oynayacak. Umarım hayata geçirilebilir.

Yüksek Seçim Kuruluna göre 14 Mayısta 60 milyon 904 bin kişi oy kullanacak. Bu sayının 29 milyonu kadın seçmenlerden oluşmakta. Yukarıda sıralanan kazanımlar bakalım CHP açısından kadınların beğenisine mazhar olup, gönlünü kazanmaya yetecek mi? Bunu yaklaşık kırk beş gün sonra hep birlikte yaşayıp göreceğiz.

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını sürdüğümüz şu günlerde kadınlarımızın toplumumuzun en önemli yapı taşlarını oluşturduğu su götürmez bir gerçek. Eğitimde, sanayide, bilimde, sağlıkta, ticarette kadınlar her geçen gün daha fazla söz sahibi olmakta. 

Son yıllarda iş hayatına katılım oranları eskiye nazaran artmış olmasına rağmen kadınların ve erkeklerin istihdam oranlarındaki uçurum maalesef kapanmış durumda değil. TUİK 2023 Ocak verilerine göre bu oran erkeklerde %66.9 iken kadınlarda % 31.2 olarak belirlenmiş. 

Hoş, aktif olarak çalışsalar da ücret miktarı, ücretler arasındaki farklılıklar, çalışma koşulları ve idari konular kadınların iş hayatındaki sıkıntılarının devam ettiğini söylüyor.

Kadın kelimesi köken olarak eski Türkçe ’de “kraliçe” manasındaki “katun” sözcüğünden gelmekte.

Ancak günümüzde ne yazık ki hâlâ kadını hor gören, ikinci sınıf insan kategorisine sokan, cinsiyet ayrımcılığına uğratan, kendi çarpık bakış açılarına İslamiyet’i dayanak yapıp çocuk yaşta evlendirilmesine gıkını dahi çıkarmayan, özellikle kırsal kesimde eğitim hakkını elinden alıp kadına adeta köle muamelesi yapan bir zihniyetle savaşmak zorunda kalmaktayız. 

Kadınlar sadece kadın olmalarından dolayı bile eşitsizliğe uğradıkları, adaletsizliklerle boğuştukları, engellendikleri bir dünyada var olmaya çalışmaktalar.

Üstüne üstlük her türlü mecrada karşılaştıkları şiddetle başa çıkmaya çalışmalarına rağmen kazanılmış oldukları hakları da bir gecede ellerinden alınmak isteniyor.

Erkeklerin hegemonik dünyasında alan açıp, cam tavanları kırıp, kendi ayakları üzerinde özgürce nefes alacakları bir dünya için mücadele etmeye çalışıyorlar.

Kadınların iş hayatında karşılaştığı istihdam başta olmak üzere, cinsiyet eşitliği, yeterince ciddiye alınmamak, fırsat eşitliğine sahip olmamak, mobbing, duygusallık, hassasiyet, mesleki ayrımcılık gibi birçok sorunları var. 

Bizi yönetmekle yükümlü kişiler ise karşılaşmış olduğumuz sorunları çözmek adına iktidara gelip geçen uzun yıllarda vermiş oldukları sözleri bir bir unutmakta pek de mahir görünüyorlar. Herkes kendi kayığını yüzdürme derdine düşüp diğerini yok sayıyor.

Kaç senedir insanlar kaderine terk edilmiş durumda, herkes kendi yağında kavrulmaya çalışıyor.

Ağzı küfür kafir leş kokarken dinden kapı açıp, zevkten dört köşe kafa kesmekten bahseden Hizbullahçıların ortalıkta cirit attığı bir Türkiye’yi hiçbirimiz hak etmiyoruz. 

Şeriatçıların egosuna yenilip peygamberlerin bile soyunmadığı derecede şovenist tavırlarla işlediğimiz günahı bile ortadan kaldıracağını iddia ettiği bir ortamda, iktidara yanlayıp sesini daha gür çıkardığı şu günlerde oy kullanacak her kadın seçmen, önümüzdeki seçimde oyunu kullanırken iki kez değil dört kez düşünmesi gerektiğini unutmamalı. 

Ak Parti’nin de merkezden radikal unsurlar taşıyan eksene doğru iyice kaymış durumda olduğunu da aklınızdan çıkarmasanız kanımca iyi edersiniz gibime geliyor.

Görünen o ki bu seçimde biz kadınlar özgürce yaşayacağımız bir hayatı mı yoksa diğerini mi seçtiğimizi de oylayacağız.

Önümüzde envayi çeşitle, rengahenk bir biçimde kıştan çıkıp canlanan bir doğa, göğsümüzde sır gibi sakladığımız umudumuz ve yapılacak çok işimiz var. 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz