- Seçime doğru: Sandık nasıl ‘darbe’ olur? Yoksa kast edilen seçimin mevcut iktidara darbe vurması ihtimali midir? - 29 Nisan 2023
- Erdoğan’ın rahatsızlanması AK Parti ileri gelenlerinin vücut kimyasını bozmuş gibi… - 28 Nisan 2023
- Seçime doğru: Şapkadan tavşan niyetine uçak, gemi, tren çıkıyor.. İktidarın bu hesabı doğru olabilir mi? - 27 Nisan 2023
Ne dersiniz, 20 gün sonra yapılacak seçimi hangi aday ve hangi ittifak kazanır?
Eminim, siyasetle yakından ilgilenmediği bilinen kişilerin bile şu sıralarda bu soru zihinlerini meşgul ediyordur.
Ülkeyi 20 küsur yıldır yöneten kadrolar ve üçüncü dönem yine aday olmayı başarabilmiş Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan mı sandıktan bir kez daha ‘göreve devam’ onayı alacak, yoksa 14 Mayıs günü sandık başına gidecek genciyle yaşlısıyla insanlar, onlara ‘yeter’ deyip yeni kadroları iş başına getirip Kemal Kılıçdaroğlu’nu mu cumhurbaşkanı yapacaklar?
Zihinleri bu soruyla meşgul olanların cevap bulmak için yardımına başvuracakları anketler yeterince aydınlatıcı değil.
Eskiden anket mi vardı? Daha çok kendi hislerimize güvenirdik ve beklentilerimiz genellikle sandık tarafından da doğrulanırdı. Gazeteler okurlarına illerde halkın nabzının nasıl attığını aktarabilmek için yazar kadrolarını bölgeler arasında paylaştırır, gidilen her ilden hangi partinin kaç milletvekili çıkarabileceğine dair ayrıntılı tablolar gazetelerde yer alırdı.
Şimdi o işi anketler görüyor.
Çok sayıda anket şirketi var ve genellikle herbiri araştırmalarını kamuoyuyla da paylaşıyor.
Bu yazıya oturduğumda, anket sonuçlarına topluca yer veren ‘Vikipedi’ sitesindeki tabloya göz attım. Kesin aday listelerinin Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra yapılmış tam 15 araştırma var.
[Yalan söyleyecek değilim; araştırma firmaları arasında isimlerini ilk defa duyduklarım da var.]
Anketler ne söylüyor?
Cumhurbaşkanı seçiminin birinci turda sonuçlanacağını gösteren yalnızca iki araştırma bulunuyor bu ay -Nisan- yapılmış anketlerde.
Gezici’nin anketinde Kılıçdaroğlu %53.4 ile %43.2 alacak görünen rakibi Erdoğan’ın önünde.
Avrasya’da ara biraz daha dar: Kılıçdaroğlu %50.1, Erdoğan %42.3 olacak görünüyor.
Diğerlerinin sonuçlarında cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağı anlaşılıyor.
Bazısında Erdoğan ilk turda kazanamasa da Kılıçdaroğlu’nun önünde. Sözgelimi Sonar’da Erdoğan %46.1, Kılıçdaroğlu %44.1; Optimar’da Erdoğan %45.9, Kılıçdaroğlu %43.9; Asal’da Erdoğan 46.8, Kılıçdaroğlu %42.2, Saros’ta Erdoğan 46.8, Kılıçdaroğlu 45.7 alacak görülüyor.
Diğerlerinde Kılıçdaroğlu önde: Yöneylem’de Kılıçdaroğlu %48.6, Erdoğan %43.0; MAK’ta Kılıçdaroğlu %49.8, Erdoğan %45.5; Alf’ta Kılıçdaroğlu %47.4, Erdoğan %43.9; ORC’de Kılıçdaroğlu %48.9, Erdoğan %41.5; MetroPoll’de Kılıçdaroğlu %46.9, Erdoğan %45.2; Aksoy’da Kılıçdaroğlu %47.9, Erdoğan %38.4, İEA’da Kılıçdaroğlu %44.3, Erdoğan %41.8 alacak durumda görünüyor.
Ülkede seçim yapılmadan önce sonuçlarının ne olacağı kanaatinin anketlere bakılarak değil sahaya gidilip nabız tutularak tespite çalışıldığı dönemlerden edinilmiş alışkanlıkla, yukarıda sonuçlarını aktardığım anketler bana gerçeği tam yansıtıyor hissi vermiyor.
Daha önce de başka bir vesileyle burada yazdığımı hatırlıyorum: Seçmenlerin karşılarına görüş almak için gelen veya telefonla kendilerine ulaşan araştırma şirketi elemanlarına aldatıcı cevaplar verdiğini düşünüyorum.
Seçimde bir tarafın sandıkta diğerinden hayli ileride çıkacağını sanıyorum.
İktidar cephesi de önde çıkabilir, muhalefet ittifakları da, ancak hangisi önde çıkarsa çıksın aradaki fark şimdilerde anketlere yansıyandan daha fazla olacaktır düşüncesi bana hakim.
Sadece bana ait değil bu düşünce, muvafık -yani iktidarı destekleyen- veya muhalif kalemleri okurken yazdıklarından onların da benim gibi düşündükleri izlenimini çıkarıyorum.
İktidarı destekleyen kalemlere göre, Tayyip Erdoğan rakibinin açık ara önünde, Cumhur İttifakı seçim sonrasında iktidarını koruyor.
Buna karşılık, muhalif kalemler de, muhalefette yer alan ittifakların ve Kılıçdaroğlu’nun seçimden muzaffer çıkacağına emin görünüyorlar.
Anketlere yansıyan sonuçlara fazla kafayı takan yok gibi…
En çok dikkatimi çeken, muhalif kalemlerin metin okuma çabaları. Cumhur İttifakı’nın seçim kampanyasını da kendisinin cumhurbaşkanı adaylığı ile birlikte neredeyse tek başına yürüten Tayyip Erdoğan’ın son günlerde iyice sivrilen üslubuyla birbiri ardına açıkladığı vaatlere bakarak, “Seçimi kendisinin ve ittifakının kaybedeceğini anladığı için böyle yapıyor” sonucunu çıkarıyor muhalifler.
Vaatlere bakarak, “Yakında aya da birini gönderebilirler” diye yazan birden fazla kalem oldu bugün.
Gülmekten kendimi alamadım.
Tıpkı ilk telaffuz ettiklerinde, iktidarın şimdi kullanmaktan kaçındığı “Yeter, söz milletindir” sloganına sarılmak için seçim günü olarak 14 Mayıs’ı belirlediğinde kendimi tutamadığım gibi…
İktidar, kampanyasını, Tayyip Erdoğan üzerine kurduğu ve o da en iyi bildiği temalar, vaatlerde eli yükseltmek ile korku ve endişeleri büyütmek olduğu için, bu iki konuda muhalefete yüklenip duruyor.
Tabii bir de en hakim olduğu söylemi de ihmal etmiyor Erdoğan: Dini konular…
Kendisine ve partisine defalarca seçim kazandıran konular hep bunlardı.
Muhalefet?
Ayrı ayrı girdikleri her seçimde iktidar karşısında kaybetmiş olarak çıkan partiler, son İstanbul seçimlerinden birlikte hareket ederek başarıya ulaştılar. O seçimde CHP ile İYİ Parti arasında işleyen ittifaka, muhafazakarlıkları ağır basan üç parti -Saadet, DEVA ve Gelecek partileri- ile DP’yi de alarak, cepheyi daha renkli hale getirdiler.
Söylemi de bu gelişmeye eşlik edecek biçimde yenilendi muhalefetin.
İktidarı zorlayan yeni bir durum bu.
Muhalefetin elindeki kullan kullan bitmeyen ülke gerçekleri şunlar: Kilosu 30 TL olan ve artık taneyle satın alınan soğan simgesinde ifadesini bulan hayat pahalılığı… Etrafıyla kavgalı görüntüsü verdiren dış politikadaki darboğazlar…
Tayyip Erdoğan’ın şahsında temsil edilen iktidarın elindeki malzemeler de belli: Diyanet’i kapatacaklar… Masanın yedinci ortağı HDP -veya seçime girdiği adıyla Yeşil Sol Parti-, bunlar Öcalan’ı serbest bırakacak, ülkeyi bölecekler…
Kısacası, ülke gerçeklerine karşı iktidarın gerçek olduğuna inandırmaya çalıştığı gündem maddeleri…
Halk bunlardan hangisini satın alır sizce?
Seçmenin de işi kolay değil.