- Seçime doğru: Sandık nasıl ‘darbe’ olur? Yoksa kast edilen seçimin mevcut iktidara darbe vurması ihtimali midir? - 29 Nisan 2023
- Erdoğan’ın rahatsızlanması AK Parti ileri gelenlerinin vücut kimyasını bozmuş gibi… - 28 Nisan 2023
- Seçime doğru: Şapkadan tavşan niyetine uçak, gemi, tren çıkıyor.. İktidarın bu hesabı doğru olabilir mi? - 27 Nisan 2023
Hayatımda hiç gece vakti mezarlıktan geçmem gerekmedi, o sebeple öyle bir zorunlulukta kalanların ıslık çalma ihtiyacı duyduklarına dair yakıştırmayı bizzat deneme şansım olmadı. Ancak şahsen denemiş olmasam da yakıştırma bana makul geliyor.
Korku insana neler yaptırmaz ki…
Ülkemiz bir seçime gidiyor. Her seçim öncesinde olduğu gibi bunda da partiler arası yarış var ve seçim günü yaklaştıkça yarışan tarafların üstünlük iddiaları gündemde.
İki ittifakın sözcüleri kendilerinin sandıktan birinci çıkacağı iddiasında.
Yarış bu, ip göğüslenene kadar kimin kazanacağı belli olmaz, ancak -iddialarına anketleri katmasalar- yine de yarışa katılanların son ana kadar iddialarını sürdürmesini doğal karşılardım.
Anketler iki tarafın da iddialarını doğrulamıyor.
Önceki gün en son anketleri burada aktarmıştım. Aralarında cumhurbaşkanı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu’nu, milletvekili seçiminde Millet İttifakı’nı önde gösteren de var, Tayyip Erdoğan ile Cumhur İttifakı’nın seçimi kazanacağını gösteren de…
Bazısı iki turlu cumhurbaşkanı seçiminin ilk turda sonuçlanacağı sonucunu veriyor, bazısında sonuç ikinci tura kalıyor.
Gerçek hangisi?
Sandıklar açıklandıktan sonra gerçek ortaya çıkacak.
Önceki seçimlerde, iktidardaki AK Parti’nin açık ara önde olduğu gözle görülür elle tutulur haldeyken, parti sözcüleri, genellikle ihtiyatlı açıklamalar yaparlardı.
Şimdi ise en iddialı açıklamalar iktidar cephesinden geliyor.
Daha dün, AK Parti’nin ikinci adamı, Numan Kurtulmuş, “Bütün anketlerde birinciyiz” açıklamasını yaptı.
Partinin bir başka sözcüsü, Bülent Turan, katıldığı televizyon programında, “Bizim rakibimiz yok, Erdoğan açık farkla kazanır” demiş.
İktidarın küçük ortağı MHP’nin lideri de, karşısına çıktığı kalabalıklara, iktidarlarının devam edeceği yollu mesajlar vermeyi sürdürüyor.
Eğer işin içine farklı telden çalan anketleri katmasalar, kampanyalarına bakarak, iddialarının sandıkla doğrulanabileceğini düşünmelerine itiraz etmeyebilirdim.
Kampanyaları bayağı etkileyici çünkü.
Hürriyet gazetesi iktidar cephesinin vaatlerini her gün en güzel şekilde yansıtıyor; her gün aksatmadan birinci sayfasından verdiği mesajlardan ben de etkileniyorum.
Biraz önce “Acaba takvimde bugün hangi vaatler, hangi atılımlar var?” merakıyla internet sitesine girdim Hürriyet’in ve gözlerim yine faltaşı gibi açıldı.
Sivas ile Ankara arası seyahatini iki saate indiren hızlı tren hattı dün devreye girmiş ve mayıs ayı sonuna kadar yolcular bedava taşınacakmış.
Akkuyu nükleer güç santrali bugün açılıyormuş.
Kadrolara atamalar da tam şu sıralara denk getiriliyor.
İsmet Berkan Karar’daki yazısında, bugün, kampanya takviminin geriye dönük sayfalarını aktarıyor. Bir gün önce ilk jet motorlu insansız hava aracı Akıncı, ilk jet savaş eğitim uçağı Hürjet göklerdeymiş. Karadeniz doğalgaz hattı şebekeye verilmiş, TGC Anadolu gemisi donanmaya teslim edilmiş, TOGG üretimine başlanmış…
‘Mişli geçmiş’ kipini kullanmamın sebebi bu yeniliklerin bazısını şahsen fark edememem…
Benim hatam, iktidarın her atağını takip edemiyorum.
Eminim, seçime kadar geçecek 18 günlük süreçte bunlara benzer pek çok yeni girişimler de duyurulacaktır.
Ömrü neredeyse 22 yıla yaklaşan bir iktidar bu seçime böyle sürpriz yenilikler hazırlamamış olabilir miydi?
Aylar öncesinde bugünlerle ilgili değerlendirmelerde beklentiler dile getirilirken ‘şapkadan çıkarılacak tavşan’ benzetmesi yapılırdı; bunlar hepsi birer tavşan işte.
İktidar sözcüleri, aylar öncesinden bugünleri planlarken, bütün bunların gündeme gelmesiyle birlikte kendilerine olan ilgideki tavsamanın ortadan kalkacağını ve seçmenlerin bunlardan etkilenerek oylarını yine partilerine yönlendireceğini hesaplamış olmalılar.
Şimdilerde yaptıkları iddialı açıklamalarına yansıyan işte o hesap.
Haklı olabilirler mi? Savunma sanayii ağırlıklı yenilikler elbette önemli, ama iktidarın devamını sağlayacak kadar önemli mi?
[Bu arada, iktidarın seçim kampanyası takviminde en ağırlıklı konunun savunma sanayii olduğunun bir başka göstergesini de hatırlatayım. Her yıl ekim-kasım ayları diliminde düzenlenen Teknofest sergisinin tarihi erkene alındı ve bugün başlıyor; sergi 1 Mayıs’a kadar sürecek. Öncekilere davetiye veya para ödeyerek girilirken, Teknofest bu yıl herkese bedavaymış galiba. TGC Anadolu gemisi de görevini tamamlamışken yeniden ziyarete açıldı. Kaçırmayın diye bunları not düşüyorum.]
Birbiri ardına devreye alınan bu girişimler daha önce AK Parti’ye oy vermiş seçmenlerden çeşitli sebeplerle farklı arayışa girme eğiliminde olanları geriye döndürmeye yarayacak mı?
Daha doğrusu, seçime kadar geçecek her güne birer tavşan yerleştiren iktidarın kampanya takvimini hazırlayanların hesabı tutacak mı?
Anketler seçimi ortada gösterir, bazısı -hatta daha fazlası- muhalefetin önde olduğu işaretini verirken, çok iddialı konuşmak pek bir anlam taşımıyor.
Faturalar el yakıyor. [Servis sağlayıcısından dün cep telefonumun aylık ücretinin gelecek ay bu ay ödediğimden tam bir misli fazla olacağı ‘müjdesini’ aldım.]
Doların bankalardaki fiyatıyla döviz bürolarındaki fiyatı arasındaki makas her gün biraz daha açılıyor.
Mutfağı hiç sormayın. Soğanın kg fiyatı düşürüle düşürüle 30 TL’den 27 TL’ye indirilebildi; marketlerde taneyle satılıyor soğan.
Esas soru şu: Takvim yapraklarına serpiştirilmiş iddialı girişimler mi, ekonomi mi?
Seçime 18 gün kaldı; sorunun cevabı sandıktan alınacak.