- ‘Dış Güçler İsrail’i Karıştırmak İstiyor’ - 27 Mart 2023
- Ocak Medya’nın Çok Sesliliğinde Şükrü Gülmüş - 26 Mart 2023
- Ramazan – Oruç – Susuzluk – Dünya Su Günü - 23 Mart 2023
Millet İttifakı Mutabakat Metnini yayınladı ve iktidarda yer alan siyasi partilerden ses yok. Çıkan sesler de MKYK üyelerinden ve bazı yandaş gazetecilerden. Bunun sebebini irdelediğimizde karşımıza çıkan: Şaşkınlık.
Neden şaşkınlık?
Beklemediğiniz yerden gelişmeler olursa ne diyeceğinizi bilemezsiniz ve öncelikle anlamak ve cevap vermek için uzun hazırlık yapmanız gerekir, iktidar partilerinin de durumu böyle.
Millet İttifakı çok geniş kapsamlı bir çalışmayı kamuoyuna sundular.
Şimdiye kadar ‘aday kim olacak?’ noktasında yapılan eleştirilere devam edilse de yapılan bu çalışma Cumhur İttifakının durup düşünmesine sebep oldu.
Evet, aday önemli.
Ancak adaydan önce plan ve program da önemli.
Deva Partisi Gen. Bşk. Ali Babacan İsmail Küçükkaya’nın programına katıldı ve mutabakat metni hakkında konuştu. Programda kullandığı bir cümle iktidarın durumunu ve şimdiki şaşkınlık halini ortaya koyuyor.
‘İktidarda olan Ak Parti ve MHP Anayasa’yı değiştireceğiz diyorlar, sorun bakalım herhangi bir çalışmaları var mı?’
İktidarda olan partiler program ve çalışmaya endeksli bir uygulamayla ilerlemedikleri için şu an ne cevap vereceklerini bilemiyorlar.
Millet İttifakı da bunun farkında ve bu yüzden de ‘aday’ konusunu mümkün olduğunca öteliyor ve bence de iyi yapıyor.
Aday konusunda da iyi düşünülmesi gerektiği kanaatindeyim.
Öncelikle ‘şu anki durum ne?’ bu çok önemli.
Şu anki durum, sistemin değiştirilmesi, geçiş dönemi ve sonrasında parlamenter sisteme geçilmesi.
Adaylık için öne çıkan kişiler Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Kemal Kılıçdaroğlu.
İstanbul ve Ankara belediye başkanları yaptıkları güzel çalışmalardan dolayı adaylık için ismi geçen kişiler. Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu Türkiye Cumhuriyeti’nin başına belediye başkanı seçilmeyecek.
Türkiye Cumhuriyeti’nin başına Cumhurbaşkanı seçilecek ve bu kişi de parlamenter sisteme geçildikten sonra belki de görevine devam edecek.
Hal böyle olunca alanda başarılı olan bir belediye başkanının başarılı olduğu alanda çalışmaya devam etmesi daha uygun ve mantıklı olanı.
Özel şirketlerde yaşanan sorunun yaşanmaması gerekiyor.
Nedir bu sorun?
Biriminde başarılı olan bir müdür bu başarılarından dolayı CEO yapılır ve aynı başarılar yeni görevinden de beklenir. Ancak bu kişi biriminde başarılı bir müdürdür, CEO konumunda değil. Şimdiye kadar görülen örneklerde olduğu gibi birçok müdür de CEO olunca aynı başarıyı gösteremez.
Bu durumun Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanmaması gerekiyor.
Bundan dolayı da başarılı olan belediye başkanları görevlerinde başarılı şekilde devam etmeliler ve Millet İttifakı, katılımcı partilerin genel başkanları arasından bir aday çıkarmalıdır.
Mütevazı yaşamı, olgunluğu, kucaklayıcı tarzı ile öne çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu özelliklerinden dolayı adaylığı daha tutarlı olan kişi.
Kendisinin adaylığı konusunda negatif olan taraf bazı sağ seçmen konusu. Bu sağ seçmen belki kendisine oy vermeyebilir düşüncesi hakim.
Ama bunu da bilemiyoruz.
Şöyle bir örnekle açıklayayım. Çevremde Ak partinin icraatlarını eleştiren ama olası seçimde de Kemal Bey’e oy vermeyeceğini söyleyen kişiler çok. Bunlardan bir tanesi ile açıkça konuştum. Nedenlerini sordum. Aldığım cevap ilginçti: ‘Kendime CHP’nin adayına oy verdi dedirtmem’.
Aynı kişi daha sonra bana, ‘aday o olursa oy veririm ama bunu benden başka kimse bilmez’.
Yani sandık başında oy verebileceğini ama gene de toplumda ‘ona oy vermediğini’ söyleyeceğini ifade etmesi bize toplum baskısının ne boyutta olduğunu gösteriyor.
Böyle düşünen milyonlarca insan olduğu kanaatindeyim.
Bu durumun önünü kapatmak için Millet İttifakı Ali Babacan’ı da aday gösterebilir ama kanımca Ali Babacan sahada yani bilfiil ekonomide görevli olursa çok daha yerinde bir karar olacaktır.
Ali Babacan’ın adaylığı bozulan ekonomi açısından önemli.
‘Düzeltirse ancak Ali Babacan düzeltir’ diyenlerin sayısı da az değil.
Ama unutmayalım ki Millet İttifakı bu sistemin devam edeceği ve bütün yetkilerin kendisinde olduğu bir Cumhurbaşkanı istemiyor, bu yüzden de seçilecek Cumhurbaşkanı koordine eden, toplayan, kucaklayan ve tevazu sahibi biri olmalıdır. Bu pencereden bakınca da en doğru olanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi geliyor bana.
Bunları konuşup, tartışıyoruz.
Peki ya diğer cephenin adayı…
MHP Gen. Bşk. Devlet Bahçeli ‘Adayımız Erdoğan’ dedi ve hatta Başkan Erdoğan da aday olacağını ifade etti ama benim hala çekincelerim var.
Başkan Erdoğan kazanamayacağını anlarsa aday olur mu?
Hiç sanmıyorum…
Sevgi ve Bilgiyle kalın
İslam düşmanı bir CHP partisine asla oy vermem. Aynı şey İmamoğlu içinde geçerli. Sahte umre ,sahte cami çıkışları. Mansur Yavaş ve Babacan aday olursa masaya oy veririm aksi düşünülemez. 10sene öncesine kadar bütün oylarım Erdoğan içindi. Velev ki KHK li insanları mağdur edene kadar, binlerce çocuk anasız babasız kaldı. Özellikle hasta Yusuf’un çaresiz feryadı yürekleri dağlıyor. İktidar yıllarca cemaatle iş birliği yaptı, kendini bu nedenle asla yargilamadi kandirildik dedi. Kandırılan garibanlari ise hapislerde çürütüyor, yavruları ise aç ve sefil. Sözüm masum insanlara darbe yapan şerefsizlere değil tabiki.
AKP’ye oy verecek değilim ama gidipde İslam düşmanı CHP nin adayına oy vermek yerine ,oy kullanmam daha iyi. İslam düşmanı bir CHP ile yönetilmek istemiyorum, Akp ile gelen din özgürlüğünün idame edilmesi için Babacan aday olmalı. Kafasını laiklikle bozmuş İslam düşmanı bir CHP istemiyorum. İslam düşmanı bir parti CHP.
Açık ve net söylüyorum Kılıçdaroğlu iyi niyetli gibi gözüküyor ki öylede samimiyetine inanıyorum ama partisi İslam düşmanı olduğu için Kılıçdaroğlunu rahat bırakmaz. Kılıçdaroğlu CHP den değilde Deva partisinden aday olsa Kılıçdaroğluna oy veririm ama İslam düşmanı bir CHP partisine asla oy vermem.İslam düşmanı Allah’ın düşmanıdır Allah’ın düşmanı ise müslümanlarin düşmanıdır. Bu ülke İslam düşmanı ortadan kalkmadan iflah olmaz.
Laikler kafalarını baṣörtüsüne takmıṣlardı.
Ama camiye politika sokmadılar.
Kimsenin de namazına orucuna karıṣmadılar.
Erdoğan seçildiğinde Türkiye’deki Islam politikaya alet edilmemiṣ bir Islamdı.
Bugün de aynı ṣeyleri söyleyebilir misiniz?
ya git Allah aşkına söylediğin şeye bebeler inanamaz. Başörtüsüne takmış sadece. Bu millet ezanı Türkçe okur hale haldi bi zamanlar. Kur’an kurslarında yaş sınırı getirildi. Ayasofya cami kimliğinden çıkarıldı . Sırf imamhatipler adam olmasın diye bütün meslek liselilerin önü kesildi. bunların yapan hep İslam dusmani CHP zihniyeti. CHP nin başına Erdoğan da getirsen millet bu İslam düşmanı partiye yine oy vermez . İslam düşmanı Allah’ın düşmanıdır, nasıl oy verelim.