Şemdin Sakık’tan mektup aldım.

0
Latest posts by Şükrü Gülmüş (see all)

Şemdin Sakık’tan son aldığım mektubu sizlerle paylaşayım istedim.

Mektubun aslı

Buyrun.

‘Sevgili Kardeşim Şükrü,

Bir hafta içinde sizden 2 kart ve bir mektup aldım. Zarfın içinde bir de 2 adet mektup pulu vardı. İsraf olmasın, diye pulları geri gönderiyorum.

Gelen mektuplar incelendikten sonra, şayet yasalara aykırı cümleler yoksa bana veriliyor, vermeyi uygun görmedikleri mektuplar hakkında da beni bilgilendiriyorlar.

Herkesin Kabil ve Habil’ini ortaya çıkaran ‘’Artı ve eksi yanını’’ büyük ölçüde belirleyen dış faktörlerdir. Tabi seyrek de olsa Kabil’lere davetiye çıkardığım oldu. Ve doğal olarak hışımlarına uğradım. Ama çoğunlukla insanların Habil tarafları ile karşılaşmak bana nasip oldu, biraz da onların sayesinde beni kuşatan zorlukları aşıyorum.

Yaşıyorum.

Sağlığım iyidir.

Beş gün önce aşı olma sıram geldi. Ve birinci doz aşı yaptılar.

Doğrusu ben de senin başına bir şeyler gelmiştir, diye düşünüyordum. Hani son mektubunda ‘’Sağlığım çok kötü, günden güne kilo kaybı yaşıyorum, göçmeye gün sayıyorum.’’ diye yazmıştın ya. Mektupların gelmeyince de, ‘’Herhalde göçüp gitti, yoksa bunca uzun süre beni yalnız  bırakmazdı’’ diye durdum.

En zor zamanımda bana dert ortaklığın için mezarını ziyaret etmeyi, şükranlarımı sunmayı özgür kaldığımda gerçekleştirmek istediğim hayaller ajandasına eklemiştim. Neyse ki sen de hala yaşıyorsun ve buna çok sevindim.

Gerçekten ağır sağlık sorunlarına rağmen yazılarımı düzeltip yayınladığın için sana minnettarım.

İnan o emeklerin boşuna gitmedi; Kandil Çetesi’nin (Gerçek Kandil denilen yeri kaybettiler ya..) bir de ideolojik alanda çökmesinde önemli bir rol oynadı.

Evet halkımız, tarihinde tanık olduğu en sömürücü, en asimisyoncu,, en zorba, en korkak, en yalancı, en yıkıcı, en çürümüş,en yoz, en katliamcı (Maddi-manevi her şey) DEAŞ gibi barbar, en insafsız, en vicdansız ve en çarpık olan Kandil Çetesi’nin  ideolojik, örgütsel ve ‘’Askeri’’ olarak çökertilmesiyle birlikte, yani  halkımız bu virüsten temizlendiği oranda derin bir nefes  almaya başladı. İçerisinde Habil’in zerresi kalmamış olan bu çetenin temizlendiği topraklar yeniden çimleniyor. ‘’Of’’ların yerini ‘’Oh’’lar alıyor. Bu nedenlendir ki tarifsiz belayı, hastalığı, ve de pisliği temizleme mücadelesine emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.

Geçmişte ‘’bu çete halkımızı felakete sürükleyecek’’ kaygı ve üzüntüsü içinde kıvranıyor ve karınca kararınca mani olmaya çalışıyordum. Şimdi ise halkımın geleceği hususunda sevinç ve mutluluk doluyum. Artık kalan hapis cezasını huzur içinde tamamlayabilirim.

15 Kişilik o çetenin Erbil’de yargılanacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum.

18.02.2019 İmralı Mektubumda bu görüşümü  o zata aktarmıştım. Bence bütün yurtsever Kürtler, Çete elebaşlarının  yargılanmaları  için dünya çapında kampanya başlatmalıdırlar.

Bir Kürt için, bu çeteye karşı mücadele etmek Kürtlüğün şartlarından biridir.

DGM’deki hakim ve savcıların asker olmaları ve bir dizi ‘’Hak ihlal’’lerinden dolayı dosyamı AİHM’ne gönderdim. Dosyam şu sıralar oraya ulaşmış olması gerekiyor. Eğer imkanın olursa  bir avukat vasıtasıyla izleyebilirsen memnun olurum.

Serçavan  ne alemde?

Başka bir faaliyetin var mı?

‘’Okuyan insandır’’ diyorsun. O halde yazan da insanüstüdür.

Lütfen kendini yazının hazından mahrum bırakma! Belki de bunca hastalığa rağmen seni yaşatan faktörlerden biri yazıdır.

Selam ve sevgilerimi sunuyorum. Ben de seni seviyorum.

05.04.2021

Not: 1- Altı çizili cümleleri belki biraz daha düzelterek yayınlamanı istiyorum.Zira bir pislikten temizlenmenin  arafesinde olduğumuzun bilinmesinde yarar var.

Not:2-Günümüz dünyası ile dinazorlar ya da Neanderthaller dünyasındaki kırılma benzerlikleri….

 Sıradan insanın çöküşü ve üstün insanın yükselişi sürecine mi girdik?

Amerika’daki  yönetim değişikliği yeni bir Fransız Devrimi’ne mi  işaret ediyor?

İlk Güneş Sistemi İmparatorluğu mu doğuyor?

Corona-19 demokrasi güçleriyle ittifak mı yapıyor?

Bir ay içinde üç devletin Mars yüzeyine araç indirmeleri ve Amerika’nın keşfi arasındaki benzerlikler nelerdi?

Ulusal yasaların ve uluslararası sözleşmelerin anlam ve önem yitirmelerinin ortaya çıkardığı büyük boşluklar neler olabilir?

Kadının yönettiği dünya kovansiyonel savaşları bitirebilecek mi?

Yıldızı Parlayan Halk ve lideri Neçirwan; yoksa aynı aynı topraklarda 2. Selahaddin mi doğuyor?

Ortadoğu için yeni bir dehaya ihtiyaç var mı?

Evet…

İşte tüm bu konu başlıkları üzerinde yoğunlaşıyorum.

Yeni dünyada kaybolmamak için kendimi aydınlatmaya çalışıyorum. Bu konularda katkılarını bekliyorum.

Unutma ki günümüzün en büyük gerçeğin kendisidir.

Çocuklarımıza ‘’Gerçeği’’ bırakabilirsek belki kendimizi günahlarımızdan arındırmış olacağız.

05. 04. 2021
Şemdin SAKIK

İmza

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz