A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, EURO 2020’nin ardından ilk kez konuştu. “Turnuvadaki sonuçları haketmediklerini vurgulayan Güneş, şunları söyledi:
“Bu bir hayal kırıklığıdır ama teslimiyet değildir. Oyuncularımın da üzüldüğünü görüyorum. Uçağa ilk bindiğimizden itibaren oyuncularımla tek tek konuştum. Oyun dışında olumsuzluk olmadı. Oyuncular hem travma yaşamış oldular. Onların da analizlerini, görüşlerini aldım. O kadar çok sebep sayıldı ki. Sert eleştirileri anlıyorum. Ben de bu oyunu içime sindiremiyorum.
Haklılığımız sorumluluğumuzu kenara atmaya neden olmaz. Takımımıza, ülkemize baktığımızda meydan okumayı, cesaret etmeyi severiz. Herkes şunu bilsin ki sıradan bir takım değiliz. Ama nereden nereye geldiğimizi biliyoruz. Dünya Kupası hedefimiz olduğunu ilk günden söyledik. İlkini başardık, gruptan çıkamadık. Burada da hak ettiğimiz bir sonucu aldık. Başkan ve yönetim kurulu bize her türlü imkanı sağladı.
Biz orada ezildik. O kadar büyük bir yanılsama oldu ki oyuncular olumsuz etkilendi. Kamuoyundan etkilendiler. Ama Galler maçında ilk 25-30 dakika oyunda değildik. Golü yedik. Kazanması gereken bir takım olarak çıkmamıza rağmen. Belki özgüven fazlalığı yaşadık. İtalya maçına iştahlı çıktılar, değişiklik yapmak zorunda kaldık.
Maalesef başaramadık. Dünya Kupası’na 2 aydan az kaldı. Buraya kadar çok çalıştık. Tekrar sahiplenilen, sevilen bir takım olmayı başardık. Siz de bizim çocuklarımızsınız, herkes, hepimiz her insanımızın başarılı olmasını isteriz. Ama bu oyuncular yenildiğinde de bizim çocuklarımız. Her çıkan insan bu ülkeyi temsil ediyoruz. Dünya Kupası’nda 3. olduğumuzda da dünyanın 3.’sü olmadık.
Beklentiyi büyüten de biziz. Turnuvada 3 maçı kaybeden de biziz. Düzeleceğimize inancımız tam. Herkesin gurur duyduğu takımı geri getireceğiz. Tekrar sahiplenilen, sevilen takım olmak için çok çalışacağız. Üzülmek yerine çalışıp iyi analiz edip Dünya Kupası için elimizden geleni yapacağız.
Siz de biliyorsunuz ki yalan haber doğru haberden 6 kat değeri vardır. Bugün daha da açık olmamız lazım. İyi günleri de kötü günleri de gördük, turnuvadan da derslerimizi çıkardık. İtalya şu an finalde, İtalya öyle işler yapıyor ki! Bu bir tecrübe işte. Futbol artık küçük işlerle sonuç getirebiliyor. Öyle noktalarda sonuçlar çıkabiliyor ki yaptığınız işleri yok edebiliyor. Daha çok tartışılması gereken bir dönem. Biz kendimizi bir anda finalde gördük.
Ben daha kötü günleri gördüm ama oyuncunun yıpranmasını istemiyorum. Bu oyuncu grubunun da çalışıp başarılı olma ihtiyacı var. Değişimler olacaktır. Siz de benim daha iyi olmam için eleştiriyorsunuz. Hakaret edenler hedeflerine ulaşamamıştır.
İkinci büyük hedefimize ulaşacağız. Bu kayıpların oyuncularımız üzerinde olumlu bir etki yaratmasını bekliyoruz. Kimseyi suçlamadan çözüm odaklı olacağız. Yalnız hissettirmeyenlere teşekkür ederim. Pandemi oyuncuları etkilese de bu görüşmelerin daha sık olması gerekiyor, konuşmamız gerekiyor. Yalan bilgi verenleri de böylece düzeltme şansımız oluyor.
Heyecanımız, coşkumuz var. Bulunduğum yer benim için rahatsız edici değil. Elimizde iyi bir oyuncu grubu var. Bu oyuncularla Dünya Kupası’na katılacağımıza inanıyorum. Ortak çalışarak bir yere geleceğimizi söyledim. Bundan vazgeçmeyeceğiz. Bu dönem içerisinde marttaki oyunumuza bakınca iyi olduğumuzu düşündüm. Mart ayında Okan, Ozan ya da Kaan var. Mart ayında kadronun ışık verdiğini düşünerek kampa aldık.
Takımlarında boşta kalan oyuncular, yeni aldığımız oyuncular ayrıca Avrupa’dan gelen oyuncularımız var. Cengiz ve Abdülkadir gibi oyuncuların performansını artırmaya yönelik çalışmalar yaptık. Burada oynayan oyuncu sayısı az. Oyuncuların erken kampa girdiğini kabul etmiyorum. 25’inde gelen oyuncular vardı. Bölüm bölüm hazırladık. Kerem gelse, Halil gelse. Evet tartışılabilir ama tercihler bu yönde. Merih’i ikinci maçta sakatlık yüzünden başlatmadım. Oyun içinde değişiklik yaptık. Kampın sponsor kısımları konuşuldu.
Bizim asıl kamp Almanya’da başladı. Analiz yaptık. Çocukların yorgunluğu var. Oyuncuların maçtaki performansıyla antrenmandaki performans verileri farklı. Demek ki oyuncular sorumluluktan kaçtı. İlk dönem kamp değil toparlanma dönemiydi.
Benim maaşımla ilgili konuşuyor. Ne aldığımı zaten gazeteciler yazıyor. Hiç para almayayım. Hiç kulüplere dava açtığımı gördünüz mü? Türkiye’de Euro alan var mı? Ben döviz almıyorum! Adam bana ‘hırsızsın’ diyor. Ben hırsız değilim. Federasyon Başkanı açıklama yapmış. Hep konuşuluyor. Benim kampta gördüğüm problem olabilecek tek şey oynamayan oyuncuların olduğu Enes’le, Halil İbrahim. Halil İbrahim, ‘Ben hep koşuyorum bana pas atılmıyor’ diyor. Enes de, ‘Sen sus’ diyor. Keşke kavga olsaydı, belki hırslanırlardı. Bunu tartışırken olmayan şeyi olmuş gibi vermeyin. Herkesin sorumluluğu var.
Olağanüstü bir şey gelişti. Bu takım en çok desteklenen takım. Oyuncu da bir süre sonra ona inandı. Özeleştiri yapabilirim. Biz idman yapıyoruz ayrı ama evinde de çalışıp geliyor. Maç öyle maç ki bir İtalya maçı. İtalya maçını ayrı yere koyuyorum. Kafa kafaya oynarız diye bekliyordum. Isınmada oyunculara bir şey demedim, belki demem gerekiyordu.
Senin maçta atacağın deparı onlar ısınmada attı. Panikledik! Top da tutamadık, tutamıyoruz, gidemiyoruz. Oyunda bir rahatsızlık var. ‘Biz çok iyi takımız’ havası var bizde de. Biz daha önce de kötü sonuçlar aldık. Bunun aşılacağını bekliyorum. Kafamda olan oyuncular belli, bunun dışında gelecek oyunculara da açığız. Oyuncuların hepsiyle konuştum, konuşuyorum da. Bu bir dibe vuruştu! Böyle bir şey ilk defa gördüm.
Salih Uçan, Berat Özdemir diğer oyuncuların gerisindeydi. Taylan seyrettiğim maçlara göre daha durağandı. Oyuncu bana sakatlığım yok diyor. Ameliyat niye oldu o zaman? Emre Belözoğlu ile tatil hiç yapmadım. Ama görüştüğümüz doğru. Değişiklik olacak. Daha da sık görüşeceğiz belki. Görüşüyorum çünkü kamuoyu biliyor zaten. Biz de başlamasını isterdim. Emre’nin karakterini, yeteneğini biliyorum, uzun vadede iyi işler yapabilir.”
A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Riva’daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısına, “Aynı geminin içindeyiz, birlikte olmanın daha güzeli aramanın en doğru yol olduğunu düşünüyorum. Değerlendirme ve bilgilendirme toplantısı olduğunu söylemekte yarar var. İlk geldiğim gün bunu yapabilirdim sıcağı sıcağına ama o günkü gündemler biraz yoğundu. Daha dikkatli bir şekilde, iyi düşünüp, iyi karar vermek için zamana yaymanın faydalı olduğunu düşündüm. Kamuoyunda oluşan fikirler de bizim için önemli.” sözleriyle başladı.
Eleştirileri dikkate aldıklarını belirten Güneş, “Kendimi de değerlendirmiş oldum, bir karar veriyorum ve bunu sizinle paylaşıyorum. Hem oyuncularımız hem de Türk milleti bu oyunu ve sonucu hak etmedi. Beklentimiz bu değildi ama bu bir teslimiyet değildi. Oyuncularım da çok üzgün, bunu hala görüyorum. Uçağa bindiğimiz andan itibaren tüm oyuncularla tek tek konuştum hem teşekkür ettim. Herkesle görüşmeler yaptım, arkasından yine bununla ilgili 15-16 oyuncuyla en az iki üç defa görüştük. Hem bir travma geçirmiş oluyorlar, hem de kendi hayatlarıyla ilgili transferleriyle ilgili karar verecekler, ikili ilişkilerimiz devam ediyor. Onların da görüşlerini almış oldum. Bir araya gelince daha da konuşmak gerekir. O kadar çok sebep sayıldı ki bunların ne kadar etkisi var bunu tartışırız. Sert eleştiriler de oldu bunu anlayabiliyorum ben de oyuncular gibi bu oyunu sindiremiyorum. Çözüm bulmak için teslim olmak yerine nasıl bir yol çizeceğimizi konuşmak gerekiyordu. Takıma ve ülkeye baktığımızda cesur olmayı ve meydan okumayı severiz. Bu turnuvada takımımızın asıl karakteri olan bu özelliği gösteremedik. Zaman zaman afyon yutmuş gibi uyuşuk oynadığımız bir gerçek. Sıradan bir takım değiliz, oradaki takım değiliz, o yüzden eleştirilerin dozunun yüksek olduğunu biliyorum.” ifadelerini kullandı.
Göreve geldiği ilk toplantıda hedeflerini Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası’na katılmak olarak ortaya koyduklarını hatırlatan deneyimli teknik adam şöyle konuştu:
“İlkini başardık, katıldık. Katıldıktan sonra gruptan çıkamadık, oyun olarak tatmin olmadık. Asıl bizi rahatsız eden bu. Hak ederek geldik ama oyun olarak da hak ettiğimiz bir sonucu aldık. Başkan ve yönetim kurulu bize her türlü imkan sağladılar. Turnuvanın başlangıcına kadar gördüğümüz hiçbir olumsuzluk yok. İtalya maçına çıkarken görebildiğimiz, belki özgüven fazlası diyebiliriz. Hatta kamuoyunda daha ileriye gidenler var, beklentiyi büyük yaptık, yapabilirler. Nedenleri ararken bir sürü saydığınız nedenlere katılıyorum ama bunları tek başına birini bulduğumuz zaman, İtalya maçına çıktığımızda bir şey yok, direnmek istediler, oyunumuz mahkumiyete döndü hatta o yüzden değişiklik yapmak zorunda kaldım. Yoksa 0-0 gidiyor devam edebilirdim. Tercihimizi Cengiz’den yana kullandım. 1-0 olunca, iyice oyun kopmaları fazla oldu. Maç bitince İtalya’nın dinamik, iyi olması, bizim maça daha iştahlı çıkması, yüksek tempoda başladılar, düşüşleri oldu. Biz orada ezildik, bu ezikliği kırılma ve özgüven kaybı olduğun düşündük. Favori takımlar arasında değiliz ama favori takımlar arasına girmek istiyoruz. İtalya maçı oyun olarak ölçü olacaktır dedik ama o kadar büyük bir yansıma oldu ki olumsuz etkilendiler. Toplantı da yaptım, ama Galler maçında 25-30 dakika oyunda değildik. Tam oyunu oturttuk, golü yedik. Benzer pozisyonlar verdik ama orada oyun kötüydü zaten. Kazanması gereken takım olarak bunun karşılığı oyun yoktu. İkinci golü yediğimizde, Burak ve Merih’le pozisyon yakaladık, itişme oldu. 6 dakika uzatma vardı ama oyunda kalmadık. Bu zihinsel dağınıklık olduğunu ve özgüven kaybıyla oyundan düştüğümüzü düşünüyorum.”
“Burada kayıp var ama yıkılmadık, yıkılmayacağız”
“Burada kayıp var ama yıkılmadık, yıkılmayacağız. Şartlar ne olursa olsun bu grup ayakta kalacak bir grup.” sözlerini kullanan Şenol Güneş, “Kırılmalar olsa bile takılmadan devam etmesi gerektiğin hep söylüyorum. Dünya Kupası’na katılması önemli. Kendime özeleştiri yaparsam, biz marttaki maçlar bittikten sonra tüm rakiplerin analizlerini tüm oyunculara görüntülü ve rapor olarak gönderdik. O kadar olağanüstü bir hazırlık geçirdik ki bunun karşılığını alamamanın hayal kırıklığı var. Oyuncular için de böyle oldu. Bu kadar büyük beklentinin karşılanamaması onları da sarstı. Bu turnuvalar 4 yılda bir oluyor. Onun için büyük bir şans kaçırdığımızı biliyoruz ama maalesef başaramadık. Dünya Kupası eleme maçlarına iki aydan az bir süre var. Bugüne kadar neler yaptık, birlikte hayal ederek ve çok çalışarak geldik. Bizi yine ayağa kaldıracak, bu özelliklerimizdi. Tekrar sahiplenen sevilen bir takım olmak için çok çalışacağız. Dünya Kupası’nda üçüncü olduğumuzda dünya futbolunda üçüncü değildik. Bugün de kaybeden takım olarak 24. takım değiliz. Bizim yerimiz hala tayin edilmedi, bunu yukarıya çıkarmak istiyoruz. Bunu tek başına ben değil, birlikte yapacağız.” şeklinde konuştu.
Bu takımın herkese heyecan verdiğinin altını çizen Güneş, “Turnuvayı kaybettik, ortak değerlerimizi, heyecanımızı kaybetmemeliyiz. Eleştiri yaparken yaralamamalı, kaos ortamı oluşturmamalıyız. Ortak düşünce, ortak akıl ve çalışmayla yola devam etmek istiyorum. Oyunumuzu tekrar Türkiye’nin beklediği seviyeye taşıyacak gücümüz var. Bazen rehavetten bazen baskıdan kötü sonuçlar çıkabiliyor. Göreve geldiğimden bu yana 29 maçta 6 mağlubiyet aldık, bunun üçünü bu turnuvada aldık. 9 günü bir kabus olarak görebiliriz. Bu 3 mağlubiyet olmasaydı, oyun olarak da iyi olsaydı, farklı şeyler konuşacaktık. Başarılı olsak da olmasak da konuşmaktan yanayım. Beklentiyi büyüten de turnuvada üç maçı kaybeden de biziz. Yeniden ayağa kalmak zamanıdır. Herkesin gurur duyduğun takımı geri getireceğiz. Hedefimizi Dünya Kupası’na kanalize edeceğiz. Şimdi iyi düşünüp, iyi söylemek, iyi yapmak zamanı. Yanlış bilgiler sürece katkı yapmaz. Yalan haberler doğru haberden 6 kat daha etki yapar. Bugüne kadar adil açık samimi olduk, bugün daha da olmamız gerekiyor. Karşımızda değilsiniz, birlikteyiz. Yetkimizi, görevimizi, sorumluğumuzu hep bildik. Kaybettiğimiz maçlardan dersler çıkaracağız. Bu travmayı bir yol gösterici olarak kullanmaktan yanayım. Turnuvanın genç takımlarından biri olarak dersler çıkardık. Galler maçında yediğimiz ikinci gol anormal bir tecrübedir.” ifadelerini kullandı.
Övgü ve eleştiriye karşı mesafeli durduklarını aktaran deneyimli teknik adam, “Bugün de kaybettiğimizde asla ezilmeyeceğiz. Yarı finalde olmayan takımlara baktığımızda Fransa, Hollanda, Portekiz gibi ülkelerin FIFA sıralarında birinci olan Belçika’yı görüyoruz. Bir anda finalde olacağımızı düşündük. Bunu en çok isteyen bizleriz, sizlersiniz ama benli ama bensiz bunu hep birlikte konuşalım. Dört senelik mukavelem var, belki uzun süre olmayacak. Ama benim, sizin düşünceleriniz devam edecek. Başımız dik, alnımız ak, ama çok çalışacağız. Üzüntümüz, acımız var, bana yapılacak bütün eleştiriler ya da saldırılar benim üzüntümden fazla değil. Bu üzüntümü yenecek olan size sert bir cevap değil, işimi daha iyi yapmak. Ben bunların daha kötü günlerini gördüm, dik durmak zorundayım, oyuncunun yıpranmasını asla istemiyorum. Bu oyuncu grubunun çok zamana, çalışıp başarılı olmaya ihtiyacı var. Sadece kendileri değil, gelecek nesiller için de.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bir takım değişiklikler olması normal”
“Bu tabloda bir takım değişiklikler olması normal. Değişimler olacaktır, ne yapacağımızı daha sonra paylaşırım.” sözlerini kullanan Şenol Güneş, şunları söyledi:
“Oyuncu grubu, ben, yönetim ve ekibim var. Ne yapabiliriz, hizmet eden arkadaşlara, oyuncularda alınan, alınmayan var, bunların hepsi yer değiştirebilir. Görev yapanlara teşekkür edip, gelenlere de başarılar dileyeceğiz. Bu yarın benim için de aynı şey olacak. Benim de yerime biri gelecek. Çünkü milli takım antrenörü tüm ülkeyi temsil ediyor. Hakaret edenlere cevap vermek istemiyorum ama 20-30 senedir hakaretler şahsıma devam ediyorsa hedefine ulaşmamış demektir. Onu da takdirinize bırakıyorum. Bu tabloyu yapmaya başlayan benim, dolayısıyla tüm kamuoyuna bu takım başarılı olur hissini veren biziz. Bu tabloyu devam ettirmesi gereken o yüzden benim. Bir kitap yazıyorsunuz, güzel, kötü oluyor ama bitirmesi gereken sizsiniz, sizin senaryonuz, sizin yazdığınız bir yazı, kalanı başkası devam ederse o kitap size mi ona mı ait olur. Beyaz sayfa açtık, önümüzde hedefler var. Bunu paylaşacağız, çünkü ülke adına işler yapıyoruz. Bu oyuncularımızı evladı gibi görenlerin üzülmesini normal görüyorum. Bu tabloyu yarım bırakmayacağız, mutlaka bu tabloyu tamamlayacağız. Elimde öyle güçlü oyuncular var ki… Kötü bir dönem geçirsek de taşıdığımız sorumluluğun analizini yapıyoruz. Kimseyi suçlamadan çözüm odaklı olacağız. Bize destek olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Yalnız hissettirmeyen çok büyük bir kesim var. Bunun için de teşekkür ediyorum.”
“Dünya Kupası katılımını başaracağımıza yürekten inanıyorum”
Avrupa Şampiyonası’ndan hemen sonra Dünya Kupası’na katılarak Türk futbolu için bir ilki başarmak istediklerini kaydeden Güneş, “Futbolun en zor organizasyonu Avrupa Şampiyonası ama en büyük organizasyonu Dünya kupası. Biz eğer Avrupa şampiyonasın ardından dünya kupasına katılırsak Türk futbol tarihinde bir ilke daha imza atacağız. Bu heyecanımız ve çoşkumuz var. Hepimize düşen görev neyse birlikte yapacağız. Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupası katılımıyla o dönemde benim için de hedef olarak iki hedef var demiştim, bu hedeflerden sonra uzun vadeli ne kulüp ne de bir başka şey düşünüyorum. Bulunduğum yer benim için rahatsız edici değil. Bunun sonunda da buralara birileri gelecek. Ama zamanla olacaktır, bir anda olmaz. Elimizde iyi bir oyuncu grubu var, onlarla birlikte Dünya Kupası katılımını başaracağımıza yürekten inanıyorum. Kimsenin şüphesi olmasın diyorum.” yorumunda bulundu.