Şimdi Kısa Bir Ara!

0
Latest posts by Aysun Saygı Köknar (see all)

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için son düzlüğe girmiş bulunmaktayız.

Seçime günler kala Cumhur İttifakının öne çıkan isimleri tüm tuşlara aynı anda basarak oyunu yeniden başlatmanın çarelerini arıyor. Siyaset arenasından adının silinecek olmasının düşüncesi bile birilerinin uykusunu kaçırmaya yetiyor.

Günlerce seccadeyi bayrak yaptılar yetmedi, cami avlularına kürsü koyarak bizlere dini siyasete alet etmenin zirve noktasını yaşatmalarının, bir yıllık ücretsiz doğal gaz sözlerinin, alelacele ataması yapılan 3 bin 500 engelli öğretmenin, ticari taşıtlara ÖTV müjdesinin, yeni evlenecek gençlere 24 ay sonra geri ödemeli 150 bin lira vaatlerinin altında işte hep bu kaybetme korkusu yatıyor. 

Yoksa seçime yaklaşık iki hafta kala dört koldan LGBT ‘lilere saldırmanın, iktidara oy vermezsek milletçe beka sorunu ile karşıya kalacağımızı söylemenin, rengini binlerce şehidimizin kanından alan al bayrağımızdan rahatsız olan Hüda-Par’la önce kol kola girip sonra o partiyi yok sayacak demeçler vermenin, cepte şampanya alacak para kalmış gibi seccade-kadeh demagojisi yapıp milleti ayrıştırmanın, AK Parti Gençlik Kollarından iki yöneticiye “Apo’yu çıkartacağız” yazılı sahte CHP logolu broşür bastırmanın başka ne nedeni olabilir ki? 

EEee koltuk sevdası böyledir işte. 21 yıldır rahat koltuğundan kalkacak olmanın verdiği telaş ve aşırı stresten kaynaklanan anksiyete nöbetleri insanın ödünü böyle kopartır görüldüğü üzere.

Sayın Cumhurbaşkanının ilk önce miting yapmayacağını ilan edip sonradan bu kararından vazgeçip yollara düşmesine, ardından da sağlığının bozulmasına neden olan sebebin altında işte hep bu kaybetme korkusu yatıyor, başka bir şey değil.

Herkes kazanmak istiyor, vaatler iyi güzel de vatandaş, oy isteyen siyasilere “yirmi yıldır iktidardasın bugüne kadar yapmadın da bundan sonra mı yapacaksın?” diye serzenişlerini dile getirmekten de geri durmuyor bilesiniz. Ayrıca bunca seçim propagandası ne otuz liraya çıkmış olan soğan patates fiyatının düşmesine neden oluyor, ne de kilosu üç yüz otuz lira olan kıyma fiyatını milim geriletiyor. Ekonomik dengeler öyle bir dağılmış durumda ki anlayacağınız şeytanın bacağı bir türlü kırılamıyor.

Siyaset kazanı cayır cayır kaynarken halkı gözlemlediğinizde ise enerjisi düşük ve sessiz sedasız bir seçim ortamı yaşanmakta. Kaç yıldır zaten virüsle duman olmuş vatandaş üzerine bir de deprem felaketi ile derinden sarsılınca hallaç pamuğu gibi savrulduğundan baktığınızda genele yayılan bir sessizliğin ve moralsizliğin hâkim olduğunu görüyorsunuz.  Buna karşılık görüşmelerinizi bireysel manada gerçekleştirdiğinizde ise bir yerlerde dolup dolup bomba gibi patlamaya yer arayan ve takım tutar gibi AKP ve CHP’yi tutan taraftarlar neredeyse birbirini bir kaşık suda boğacak hale gelmiş durumda.

Parmak sallanarak, korkutularak sindirilen toplumun bireyleri kamusal alanda sus pus olup dört duvar arasına girdiğinde ise büyük balık küçük balığı yutar misali artık kim kime dişini geçiriyorsa hayatına o şekilde devam ediyor seçim gününe kadar. 

Bu nedenle sesi bir şekilde içine kaçan ve hiper enflasyondan beli adeta iki büklüm olan garip ve biçare halkım seçime geri sayım sürerken sonuna kadar sabredip metanetle sandığın önlerine geleceği günü bekliyor. Siyasetin aktörleri şapkadan tavşan çıkaradursun çoğumuz “biz göreceğimizi gördük ne olacaksa olsun artık” “ biz sustuk, şimdi sandık konuşsun” diye dolanıyoruz etrafta. Kararsızlar da kararını versin ve Allah’ın izniyle şu dananın kuyruğu kopacaksa kopsun modundayız. Normaldir, yıllardır süren şu belirsizlik tabiri caizse imanımızı gevretmiş durumda.

İşler bu minvalde ilerlerken Genel Yayın Yönetmenimiz Sinan Eskicioğlu’ndan üzüntü verici bir mail aldım. 

Mailde özgür, çok sesli ve bağımsız yayın yapan gazetemize yönelik tehditvari imalardan, eleştiri ve engellemelerden yorulduğunu ve destek şöyle dursun bir de köstek olunmaya çalışılmasından iyice yıprandığını dile getiriyordu. 

Bu nedenle Ocak Medya’nın değerli yazar kadrosuna mayıs ayı itibariyle yeni yazı ve haber girişinin yapılmayacağını haber veriyordu.

Açıkçası maili aldığım andan itibaren üzüldüğümü belirtmek isterim. Oysaki bizim gazetemiz gibi Türkiye’nin çok sesli yapısını özgürce yansıtan mecraların artması, çoğalması, desteklenmesi gerekli ama maalesef işler ülkemizde istediğimiz şekilde yürümüyor. Sen de bazen öyle bir noktaya geliyorsun ki elinden gelenin en iyisini yapıyorsun ama hiç kimseye yaranamadığını hissediyor ve bir adım geriye çekilmeyi tercih ediyorsun. Ne diyelim hayat!

Hayırlısı neyse öyle olsun…

Ocak Medya benim için hep özel ve kıymetli kalacak. Yıllardır bana ayrılan bu köşede büyük bir titizlik ve dikkatle hayatla, sanatla, gündemle, kendimle ilgili duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşıyorum. Hep birlikte acı tatlı nice zamanlar geçirdik. 

Ben aslında veda konuşmalarını hiç sevmem bu nedenle bu yazıyı yazmak da benim için bir hayli zor oldu. Ancak her bitişin bir başlangıç olduğuna da inananlardanım.

Biz yazarlar için en önemli şeylerden biri de siz değerli okurlarının karşısına çıkmak için alan açılmasıdır, bu belki de bizim aldığımız ilk alkış sayılır. Ardından sizlerin duygu ve düşüncelerine tercüman olduğumuzu hissetmek, bir kişiyle bile olsa kurulan o gönül bağının varlığı bizim mutluluk kaynağımız olur. Bu nedenle bana inanıp, güvenip sizlerle buluşabilmem için Ocak Medya’da imkân tanıyan öncelikle duayen yazar, sevgili Fehmi Koru’ya sonrasında bayrağı kendisinden devralan Genel Yayın Yönetmenimiz Sinan Eskicioğlu’na teşekkürü bir borç bilirim.

Sonrasında bugüne kadar beni okuyup yazdıklarıma değer veren, güzel sözleri ile onore eden, haddi aştığımda hoşgörü ile bağrına basan, yeri geldiğinde bir denizyıldızı gibi kıyıya vurduğumuz şu sahilde teveccühleriyle tutup beni tekrar denize gönderen siz değerli okuyucularıma ne kadar teşekkür etsem az. 

Yazı çizi işi bıçak sırtı bir iştir bilirim; bu nedenle bilmeden gönül kırıp, sürçü lisan ettiysem her birinizden ayrı ayrı af dilerim.

Ocak Medya’da bir süreliğine ara veriyor yazılarıma daha önce açmış olduğum https://aysunsaygi.blogspot.com/  dan devam edeceğimi bildirmek istiyorum.

Yolu sevgiden ve barıştan geçen, dertleşmek isteyen tüm dostlarımı bloğuma bekliyorum. 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz