Sırplar ile yakınlaşmaya kızıyorum, kızdım işte…

3

Sırplar Balkanlardan sonra Türkiye’ye de et satacak!

Arnavutların Balkanlarda 3 devleti var. 7 milyonu aşkın nüfusu, aile başı 5-6 çocuk ortalaması ile gittikçe genişleyen etki alanı ve Balkanların en genç nüfus yapısı ile üzerinde çok ciddi durulması gereken bir millet Arnavutlar. Ayrıca Kosova, Arnavutluk ve Makedonya (kurucu unsur) olmak üzere dış politika enstrümanı olarak fonksiyon yapabilecek 3 adet devlete sahip. Dile kolay ama; her türlü uluslararası kararlarda, sözgelimi BM’de ve yakın gelecekte NATO ile Avrupa Birliği’nde 3 adet parmak kaldırabilecek bir milletten söz ediyoruz. Arnavutları dikkate almayanlar yanılırlar ve elbette Arnavutların desteğinden yoksun kalırlar.

Ayrıca 6 milyonu aşkın bir Arnavut nüfus Türkiye’de yaşıyor. Hepsi Türkiye sever, hepsi milliyetçi insanlar. Türkiye’ye zarar gelmesin diye en çok emek veren topluluklardan birisi de Arnavutlar. Alibeyköy bölgesinde PKK’ya karşı verdikleri mücadeleyi Türk devletinin unutması sadece vefasızlık olmaz, aynı zamanda önemli bir nüfusun küsmesine de neden olabilir.

Türkiye’nin mevcut iktidarı uluslararası politik sıkışıklığını gidermek için, evet sadece bunun için yakınlaştığı Ruslar ile geliştirdiği politik beraberliğine, Rusya’nın Ortodoks veya Slav ekseninde halen sürdürdüğü stratejik işbirliklerinin de dahil olduğu gözüküyor.

Boşnakların Bosna Hersek’te devletleşebilmesine ciddi katkı veremeyen mevcut hükümet, Srebrenitza katliamını “atlayarak” Sırplarla stratejik işbirliğine doğru çok ciddi bir yola girmiş oldu. Rusya’nın Türkiye’nin yakınlaşmasını ciddiye alabilmesi, anlaşılıyor ki, Türkiye’nin çok daha fazla Rusya yanlısı ciddi adımlar atmasını gerektiriyor. Bosna savaşı şehitlerinin kemiklerini sızlatma pahasına.

Ben Arnavut’um bildiğiniz gibi, ama Boşnaklar bizden çok daha fazla zulüm gördü. Arnavutlar da Sırpların zulmünden epeyce etkilendi. Kosova mahvedildi Sırplarca. NATO ve Batılı güçler olmasa Kosova olabilir miydi? Ruslar “o zaman da” Sırpları var güçleri ile destekliyordu.

Boşnaklara yapılan zulme, Arnavutlara yapılan zulme gözyaşı döken Türk halkına ne oldu bilemiyorum. Sırplarla yapılan stratejik işbirliği mendil görevi gördü ve Türk halkının gözyaşlarını sildi herhalde!

Gidişat, bana göre, iyi değil. Arnavutlarla Sırplar yeniden savaşmak zorunda kalsa, bu elbette Sırpların Kosova’ya saldırması ile olacaktır, Türkiye yarım ağız sadece ara bulmaya mı çalışacaktır, yoksa Arnavutları-Kosova’yı- var gücüyle destekleyecek midir? Daha da kötüsü Sırplarla işbirliği içinde mi olacaktır? Ben soruyorum HANGİSİ?

Bu konular muğlaklık sevmez. İşimizi bilelim. Arnavutlar yük mü Türkiye’ye? Arnavutların başta inatçılıkları olmak üzere kötü huyları vardır. Bunlardan birisi de asla unutmamalarıdır. Kosova’da yeteri kadar Türkiye’yi ve mevcut hükümeti sevmeyen var! Türkiye’nin Sırplara bu denli yaklaşması elbette bu durumun daha da artmasına neden olacaktır. Dost olmayanların ekmeğine tereyağı sürülmüş oluyor.

Boşnaklara bunun hayrı olacağını düşünen cahillerin tarihten ve Bosna savaşından buyana yaşananlardan zerre ders almadıkları da açık ve seçik gözüküyor.

Ama fareli köyün kavalcısı hikayesinde olduğu gibi, Türk halkı, olanlara tepkisiz bakıyor ve Sırp zulmünün adeta meşrulaştırmasına imkan verecek bu “dostluğu” sanki onaylıyor!

Ben şahsen Tayyip Bey’in “kalben” bu meseleyi içine sindirdiğine ihtimal vermiyorum. Konuşmasında da saklı bu konu. “Bazıları çok kızacak ama” gibi ifadeler, bunun riskini bildiğini ve “zor bela” bu işe girdiğini gösteriyor. Yoksa Tayyip Bey gibi biri Balkanlar denildiğinde ağlayabilen biri, bu yola girmezdi.

Peki neden yaptı bunu ve ne sebep oldu? Yazının başında da söyledim Rusya’ya yakınlaşma zarureti “zor bela” kapsamındadır.

Yazık! Bosna Hersek savaşının şehitleri ve Kosova savaşının şehitlerinin kemikleri sızladı.

Bu ölümlü dünyada değer miydi?

Et meselesine gelince. Sırplar aşırı hormon ve ilaçlarla beslenmiş hayvanlarını Kosova’ya da satıyorlar. Berbat etler, ne yenir ne et olarak ne de gram vitamini var. Aksine zehir yüklü. Kosova ahalisi çok fakir, zaruretten yiyor. Halkın sağlığı bozuluyormuş, hangi siyasinin umurunda. Kosova’da iktidara veya mafyaya yakın birileri “zengin oluyor” sadece. Türkiye’ye gelecek Sırp etleri Türk halkının sağlığını bozacak ama iktidardan ilgi gören birilerini zengin edecek. Et de et olsa bari.

Ama ben “küçük kız” sizi rahat bırakmayacağım. Lütfen aşağıdaki bir kez daha izleyin ve Boşnak danışman Tayyip beye de izletsin.

Kolay cümleleri şimdiden işitiyorum.

Bugünlerde bu yapılanlara “reel politik” deniyor. Bu terimi hiç sevmiyorum. Gerçek bir tarafa bırakılıp, yanlışa reel politik mi denirmiş?

İçim daralıyor. Allaha emanet olun sevgili okurlar.

Bu da geçer Ya Huu deyin. Emin olun geçecek.

VİDEO:

3 YORUMLAR

  1. Tamamen katılıyorum. Devletler elbet kısa vade adımlar atarlar. Ama asıl olan uzun vadeli çalışmalardır. Örnek Rusya Suriye tarihi süreci. Dikkatle geçmiş dönemine bir bakın bu ilişkinin. Yakın vade politikaları uzun vade politikalarının önünü açmak ve onlara daha güçlü zeminler oluşturabilmek adına yapılır. Yoksa zıp orda zıp burda olan bir uluslararası politika izlenmez.
    Eski dostlarınızı incitiyorsunuz haberiniz olsun.

  2. Adelina Hanım, sitenin yorum yayınlarken objektif kriterlere sahip olmadığını düşündüğümden beri yorum yazmıyorum hiç. Ama takip edildiğinizi bilmenizi isterim tabii. Aynen katılıyorum düşüncelerinize. Yalnız linkteki video kullanılamıyormuş. Açılmadı. Ha bu arada Veysi beyin yazılarınıda hiç atlamıyorum. Kaleminizin mürekkepi hiç kurumasın…

  3. “Gerçek bir tarafa bırakılıp, yanlışa reel politik mi denirmiş?”, sorunuz dogrudur.Ancak, “gerçek” ve dolayısıyla da “reel politik” önceliğin ne olduğuna göre değişir.Yani herkesin gerçeği ve reel politiği kendine.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz